İstanbul Barosu Başkanlığı; 8
Mart Dünya
Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı basın açıklamasında, “Laik Cumhuriyetin büyük çaba ve özverilerle; tecrit edildikleri kafesler arkasından çıkarmaya uğraştığı kadınlar, bugün yeniden örtünmeye, eve yönlendirilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Barosu Başkanlığı, kadınların örtünmesini “kafese girmek” olarak tanımlayıp başörtülü kadınlarımızın toplumdan tecrit edildiğini iddia ederken, namus kavramının kadının bedeni ile özdeşleştirilmesini ise eleştirdi.
“KADINLAR TAM OLARAK HAKLARINA KAVUŞMADI”
İstanbul Barosu Başkanlığı; Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün, 100. yıldönümünde de buruk kutlandığını, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların tam olarak haklarına kavuşmadığını açıkladı. Açıklamada; “Ülkemizde kız çocuklarının okula gönderilmemesi, kadınların istihdama katılamaması, sosyal ve
ekonomik özgürlüklerinin kısıtlı olması dolayısıyla kendilerini geliştirme olanaklarının az olması kadınlar konusunda olumlu ayrımcılık uygulamalarını Türkiye'de de zorunlu kılmaktadır” denildi.
“NAMUS KAVRAMI HÂLÂ KADININ BEDENİ İLE ÖZDEŞLEŞTİRİLMEKTE”
İstanbul Barosu Başkanlığı'nın açıklamasında; kız çocuklarının köyde ve kentte yıllarca okul dışında tutulduğu, kızları okulla tanıştıracak “Köy Enstitüleri Projesinin” devlet eliyle yok edildiği günlerin yakın tarihimizin kara sayfalarında yer aldığı iddia edilerek, şöyle denildi:
“ (...) Namus kavramı hala kadının bedeni ile özdeşleştirilmekte, kadının kimliği ve adı silinmektedir. (...) Bugün kadınlar hala Çalışma Yaşamında ve Eğitim Alanında cinsel ayrımcılığa tabi tutulmakta ve “fırsat eşitliği” ilkesi göz ardı edilmektedir. Laik Cumhuriyetin büyük çaba ve özverilerle;
tecrit edildikleri kafesler arkasından çıkarmaya uğraştığı kadınlar, bugün yeniden örtünmeye, eve yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Kadının hala
siyaset alanında, yerel yönetimlerde, mülki yönetimlerde adı yoktur.” (Aktifhaber)