Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "
Türkiye'nin ilerlemesine, kalkınmasına, demokratik, özgür, müreffeh bir
ülke olmasına engel olan prangaları kırıp atma adına
TBMM üzerine düşen görevi yaptı. Şimdi, son sözü millet söyleyecek." dedi.
Yenikapı Mevlevihanesi'nde Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce
restore edilen 1111 eserin açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, birkaç haftadır
terör örgütünün artan saldırılarına değindi.
Başbakan Erdoğan, "Kalleşçe saldırılar düzenliyorlar. Şehitlerimize
Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerin ve milletimizin başı sağ olsun." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Mevlana'nın, "Şu toprağa sevgiden başka
tohum ekmeyiz" sözünü hatırlatan Erdoğan, "
Güvenlik güçlerimize saldıran, bu yolla bu topraklara nifak, fesat tohumu ekmeye çalışanlar beyhude bir çaba içindedir. Bu topraklarda nifak, fesat yeşermez, bu topraklarda sevgiden başka hiçbir şey yeşermez. Bu saldırıları Türkiye'deki iç siyasi gelişmelerle bağlantılı provokatif saldırılar olarak görüyorum. Aziz milletimin bu ülke üzerinde karanlık güçlerin nasıl oyun oynandığını görmelerini, bunu aklıselimle değerlendirmelerini özellikle rica ediyorum." dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ
TBMM'nin Türkiye'nin geleceği için tarihi ve hayati nitelikte bir
Anayasa değişikliğini gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, "14 gün sabah 5-6'lara kadar çalıştık. Muhalefet 'bizi uykusuz bıraktınız' dedi. O kadar önemli görev icra ediyoruz ki 'gerekirse 24 saat uykusuz kalacağız' dedik. Bu sıradan bir olay değildi. Siz zaten devamlı uyuyorsunuz. Bizim çalışmamız, üretmemiz lazım. Cumartesi,
pazar tatil. Salı,
Çarşamba,
Perşembe Meclis. O da 5 saat. Görev yaptık. Yok öyle 25 kuruşa
simit. Yapacak çok iş var, çalışacağız."
"BİZE GEL DİYE BANA SMS ATTINIZ"
Başbakan Erdoğan, Anayasa görüşmeleri sürecinde bazı vatandaşların cep telefonuna kısa
mesaj gönderdiğini belirterek, "SMS'ler aldım. Bu işi vekiller bitiremeyecek. Öyle anlaşılıyor. 'Bize gelin bize' diye. Biz oradaki süreci hallettik ve size geliyoruz. Türkiye için bu son derece anlamlı süreci, kendi kirli emelleri doğrultusunda yönlendirmek isteyenler, halka gitmekten korkan, halktan çekinenleri, halka korku salmak isteyenleri de milletim sağduyusu ile bir kez daha bertaraf edecektir." dedi.
"KİRALIK TETİKÇİLERE BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
Almanya'nın
Die Welt Gazetesi'nin, "Türkler,
Yunanistan,
Portekiz,
İspanya ve değer kaybeden avroya bakıyor ve gülümsemeden geçemiyor." başlığını hatırlatan Erdoğan, "Türkiye emin ve kararlı adımlarla her türlü engeli, krizi başarıyla aşarken, işte IMF ile 2 yıldır anlaşamadık, t
eşekkür ediyoruz dedik ve yolumuza devam ettik. Bakıyorsunuz bu başarıyı gölgelemek için
kiralık katiller, kiralık tetikçiler devreye giriyor. Biz bunlara
boyun eğmeyeceğiz. Biz büyük düşünüyoruz. Büyük bir medeniyetin mensupları olarak büyük adımlar atıyor, büyük hedeflere doğru koşuyoruz. Bizim
İstanbul'umuz var. İstanbul gibi kenti olana
küçük düşünmek yakışır mı?" şeklinde konuştu.
"ŞU FAKİR 1 MİLYON AĞAÇ DİKTİ"
Konuşmasında 3. Boğaz Köprüsü'ne karşı çıkanları da eleştiren Erdoğan, "
İlan ettik, hemen o malum zihniyet karşısına dikildi. Bunlar 'istemezükçüler' familyasından... Bahaneleri ne: Yarım milyon
ağaç kesecekmişiz. Halkımı aldatmayın, kandırmayın! İktidara geldiğimizden bugüne diktiğimiz milyonlarca fidana bakın. Sadece şu fakir, İstanbul'a belediye başkanı olduğu zaman15-25 yaş arasında 1 milyonu aşkın ağaç dikti. Ufak fidanları söylemiyorum. Ana arterdeki akasyalar hep o dönemin mirası.
Çevre ve
Orman Bakanlığı'nın diktiği ağacın haddi hesabı yok. Ulaşım sıkıntısından bahsedeceksin, onu çözmek için adım atacağız, karşımıza dikileceksin. El insaf ya! Bunların ülkede dikili ağacı yok." dedi.
"İHANET ÇEMBERİNİ KIRIP GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARIYORUZ"
Türkiye'de 2002 yılında 9 bin 483
vakıf eseri bulunduğunu belirterek, "Bu sayı az dedik. Bu ülke vakıf kültürü üzerine bina edilmiş bir ülke, bundan çok daha fazlası vardır dedik. 7,5 yılda cumhuriyet tarihimizin tamamında tespit edilmiş eserden daha fazlasını, tam 10 bin 595 vakıf eserini tespit ettik,
tescili yaptık. Şu anda tespit ve tescil işlemi yapılmış vakıf eseri sayısı 20 bin 78'e ulaştı. Kim bilir bu toprakları kazıdıkça altından nice vakıf eserler çıkacak. İhanet çemberini tek tek kırıyor ve gerçekleri ortaya çıkarıyoruz." dedi.
Başbakan Erdoğan, 1996-2002 arasında 56 eserin restore edildiğini; 2002-2010 yılları arasında ise 3 bin 484 eserin restore edildiğini bildirdi.
SÜLEYMANİYE RAMAZAN AYINA YETİŞSİN TALİMATI
Başbakan Erdoğan, İstanbul'da 342 eserinin onarımının devam ettiğini belirterek,
restorasyon çalışması devam eden
Süleymaniye Camii'nin
Ramazan ayına yetişmesi talimatını verdi.
Vakıf eserlerinin yeniden gün yüzüne çıkmasının kendisini gururlandırdığını belirten Erdoğan, "
Süleymaniye Camii Ramazan'a yetişecek değil mi? Anlamam. Bana söz vermiştiniz. Artık 24 saat ful
mesai yapıp yetiştireceksiniz." dedi.
Konuşması sırasında bir vatandaş, "Dik dur Başbakanım." diye bağırınca Erdoğan, "Endişen mi var?" diye karşılık verdi.
"ALLAH RAZI OLSUN DESİNLER BİZE YETER"
Ziya Paşa'nın, "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözünü hatırlatan Erdoğan, "Mesele geride eser bırakmak. Bir hükümet geldi. Türkiye'yi şuradan şuraya taşıdı. Allah onlardan razı olsun desinler. Bize yeter. Yeter ki milletimize, atalarımıza mahcup olmayalım." dedi.
Erdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kurduğu
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin bünyesindeki Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nün merkez olarak Yenikapı Mevlevihanesi'ni kullanacağını da kaydetti.
Erdoğan, konuşmasının ardından canlı bağlantılarla restorasyonu tamamlanan eserlerin açılışı yaptı.
Törende; bin 111 vakıf eserini temsilen Yenikapı Mevlevihanesi, Nasuh Paşa Külliyesi (Aydın), Üç Şerefeli Cami (
Edirne),
İskenderun Süryani Katolik Kilisesi (
Hatay), Büyük Cami (
Samsun), Surur Hanı (
Mardin), Ulukışla Kervansaray (
Niğde), Hüsrev Paşa Camisi'nin (Van) açılışı, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı
Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir
Atalay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru tarafından yapıldı. (CİHAN)