AK Parti, kurulduğu günden beri hep yükselen bir ivmeye sahip oldu. Üst üste kazandığı üç
seçimde de oylarını yüzde 34'ten 47'ye kadar yükseltti. 29
Mart seçimlerinde trendin tersine döneceği beklenmiyordu.
Baş
bakan Tayyip Erdoğan'ın koyduğu
hedef; il genel meclisinde yüzde 47, belediye seçimlerinde de yüzde 42 idi. Erdoğan, çıtayı yüksek tuttuğu için
CHP ve MHP'nin toplamı kadar oy almasına rağmen oylardaki düşüş AK Partililerin moralini bozdu.
Başbakan Erdoğan da seçim sonuçlarını değerlendirirken kamuoyunu yanıltmadı; açık konuştu. Sonuçların kendileri için bir
mesaj anlamına geldiğini ve bu mesajı aldıklarını vurguladı.
Başarıyı ve başarısızlığı masaya yatıracaklarını söyledi. Sonuçların kendini tatmin etmediğini de rahatlıkla söyleyebildi. Bir durum muhasebesi yapacaklarını güçlü bir şekilde ifade ederken, parti içine de gözdağı verdi. Şimdi herkes Erdoğan'ın yapacağı hamlelerin boyutunu anlamaya çalışıyor. 29 Mart seçimlerinin sonuçlarına bakıldığında AK Parti il ve ilçe belediyelerinde toplam 485 yeri kazandı. Geçen seçimlerde bu sayı 531'di. 2
8 Mart 2004 seçimlerinde elde ettiği
Antalya,
Tekirdağ,
Balıkesir,
Manisa,
Uşak,
Isparta, Aydın,
Zonguldak,
Yalova,
Osmaniye,
Şanlıurfa,
Sinop,
Giresun,
Siirt, Van ve Sivas'ı kaptırdı. Ancak bu kayıplara rağmen AK Parti'yi bütünüyle başarısız ilan etmek de doğru değil. İktidar partisi, belediyelerde ezici bir üstünlük sağladı. Tam 11 büyükşehiri yeniden kazandı. Üstelik en önemli iki il
İstanbul ve Ankara'yı vermedi. AK belediyeciliğe yenilerini eklediği iller de oldu. Annesinin geçen seçim sitem ettiği
Trabzon, Erdoğan'ı bu sefer güldürdü.
Elazığ,
Ardahan,
Mardin ve Niğde'yi bünyesine kattı.
İlk adım,
kabine revizyonu
AK Parti'nin yepyeni bir döneme girdiği kesin. Erdoğan'ın çevresine verdiği sinyaller, fark edilir ölçüde değişimlerin yaşanacağı yönünde. Partide "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" havası hakim. 29 Mart seçimlerinde en fazla çaba gösteren isimlerin başında AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa
Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi geliyor. Tanrıverdi de sonuçlara parti olarak kayıtsız kalmayacakları düşüncesinde. Ulaşılan rakamı, "Anamuhalefet ve partisinin toplamından daha fazla oy alınmasını, halkın hükümet politikalarını benimsemesi" olarak görüyor. Halkın eksikler olduğuna yönelik bir mesaj da verdiğine dikkat çekiyor. Milletin yaptığı bu uyarının kendileri için önem arz ettiğini dile getirirken, "Nerede eksik, nerede yanlış var bu mesajları sağlıklı şekilde değerlendireceğiz. Milletimiz AK Parti'yi
tercih ediyor ama bu yanlışları da yapmayın' diyor." ifadelerini kullanıyor. AK Parti lideri Erdoğan, hafta boyu yeni
yol haritası üzerinde çalışacak. Dün ilk değerlendirmesini AK Parti
Merkez Yürütme Kurulu'nda kurmaylarıyla yaptı. Parti kulislerinde konuşulanlara göre kabine değişimi, ilk somut dalga olacak. Parti kurmayları da kendi aralarında oy oranındaki düşüşün sebeplerini sorguluyor. En fazla öne çıkan değerlendirmeler şöyle sıralanabilir:
Teşkilatlar pasif kaldı
Teşkilatlardaki en önemli sorun 'kazanıyoruz rehaveti'. Başbakan Erdoğan'ın performansına karşın kimi teşkilatlar yeterince çalışma göstermedi. Bazı teşkilatlarda ise 'gönülsüzlük' etken oldu. İstemedikleri
adayın gösterilmesine tavır koyan teşkilatların
kampanya çalışmalarına katkısı 'pasif' düzeyde kaldı. Agresif söylem, geri tepti Seçmen 29 Mart'ı belediye seçimi değil, ideolojik bir
yarış olarak gördü. İzmir'de 31 belediyenin 30'unu CHP'nin kazanması AK Parti'den ideolojik anlamda bir korku olduğu izlenimi ortaya çıkardı. Seçim kampanyasında CHP ve MHP'ye karşı agresif söylem kullanılması da muhalefetin tabanını kamçıladı. CHP ve MHP'nin aynı safta olduğu izlenimi verilmesi belediye seçimlerinde AK Parti'ye karşı 'cephe' oluşmasına yol açtı.
Aday tespitinde yanlışlıklar yapıldı
Başarı sorgulamasında en fazla gündeme gelen konu; adaylar. AK Parti adaylarını, anket,
temayül ve milletvekillerinin görüşleri ışığında belirlemişti. Kimi yerlerde öne çıkan isimler aday gösterilmedi. Bazı yerlerde yeniden aday gösterilen başkanlar heyecan uyandırmadı. Parti içinden kendisine rakibin bile çıkmadığı
Menderes Türel'in Antalya'da kaybetmesi şaşırttı.
Bölgelerinde kaybeden bakanlar
Başbakan, bugüne kadar kabinede radikal değişimlere sıcak bakmıyordu. 6,5 yıldır
iktidarda olan AK Parti hükümetinde yer değiştiren bakan sayısı sınırlı kaldı. Erdoğan'ın hızına yetişmekte zorlanan, inisiyatif alamayan ve yorulan bakanlara yol göründü gibi. Kendi
bölgelerinde yenilgi alan çok sayıda bakan bulunması da dikkat
çekici. Bu yüzden kabinenin yarısının yenilenmesi artık
sürpriz sayılmıyor. Yakın çalışma ekibi içinde de bir değişim beklentisi hakim.
Reformların takdimi, iyi yapılamadı
AK Parti'nin başta Güneydoğu'da izlediği politikaların takdimi iyi yapılamadı. 'Ya sev ya terk et' dememesine rağmen böyle bir algılama oluştu.
TRT Şeş bile bilinçli bir şekilde çıkartılan bölge halkının aşırı hassasiyet gösterdiği 'statükocu' damgasından AK Parti'yi kurtaramadı. Van ve Siirt'i kaptırması şok etkisi yaptı. Öte yandan
batı illerinde karşı propagandayı izah etmekte de yeterli olunamadı.
Hükümetin başlardaki reformcu görüntüsünde de aşınma yaşandı. Yeni dönemde başta
sivil anayasa olmak üzere kalan AB reformlarına hız verilmesi kaçınılmaz öncelikler arasında.
Parti dışı etkenler
Parti dışı faktörlerin başında
ekonomik kriz geliyor. Artan döviz,
kredi geri ödemelerinde mağduriyetlere yol açtı. Seçime ramak kala açıklanan
işsizlik oranları, Erdoğan'ın esnafa yönelik "İşini bilmeyenler ve beceriksizler batıyor." yönündeki ifadeleri, kararsız kitleyi tedirgin etti. Ege'de kaybedilen illerdeki
çiftçi potansiyeli yeni bir 'çiftçi politikası'nı zorunlu kıldı. Medyanın tavrını da dış etkenler arasında saymakta fayda var. Medyanın bir bölümü AK Parti'ye yönelik 'stratejik' bir yıpratma kampanyası yürüttü.
ERDAL ŞEN-ZAMAN