- Başbakan Erdoğan, Haziran ayının 'Millete Hizmet Yolunda' konuşmasını yaptı.
- Gezi olaylarıyla ülkenin ciddi bir sınavdan geçtiği ve başarılı olduğunu belirtti.
- "10,5 yıl önce böyle bir şey Türkiye ekonomisini derinden sarsardı."
- "Türkiye, üzerinde oyun oynanacak, ameliyat yapılacak ülkelerden bir ülke değildir."
- "Dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükseltebiliriz." diyen Erdoğan, en önemli unsur olarak birlik ve kardeşilik istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mayıs ayının, Cumhuriyet tarihinin en parlak, her açıdan en başarılı sonuçların elde edildiği bir ay olduğunu anlatan Erdoğan, "Ekonomideki bu güzel gelişmelere ek olarak çözüm süreci de kararlılıkla ilerliyor, artık dağlarımızdan acı haberler gelmiyordu." diyerek, şöyle devam etti:
"İşte tam da böyle bir ortamda, umutların büyüdüğü, Türkiye'nin başarılarına başarılar eklediği, rekorların kırıldığı bir dönemde, malumunuz, Taksim Gezi Parkı'nda bazı eylemler başlatıldı. Konuşmamın en başında, Taksim Gezi Parkı'nda, tamamen yanlış bilgilendirme neticesinde, samimi olarak ağaç ve çevre eylemi yapan vatandaşlarımı tenzih ediyorum. Ancak bu samimi vatandaşlarımızın dışında kalan eylemciler, Türkiye'nin en parlak ayını yaşadığı bir dönemde, maalesef çok büyük bir tertibin, çok büyük bir senaryonun parçası oldular ve kendi ülkelerini hedef alan saldırıda, bilerek ya da bilmeyerek aktör olarak kullanıldılar.
Şunu hepinize büyük bir rahatlıkla ifade etmek isterim, Gezi Parkı'nda ağaç, çevre, park hassasiyetini kendisine perde yaparak başlatılan eylemler, ekonomimizi, demokrasimizi, çözüm sürecini, yani istikbalimizi hedef almasına rağmen, milletimizin ferasetiyle, milletimizin bizlere olan desteği ve hayır duasıyla maddi bazı zararların ötesinde, geleceğimizi karartamamıştır. Türkiye demokrasisi bu olaylar karşısında ciddi bir sınamadan geçmiş, demokrasimiz bu sınavı başarıyla atlatmıştır."
Çözüm sürecinin de bu tertiplerden etkilenmediğini, milletin sağduyusu sayesinde kardeşliğin güç kazanmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, "En güzel, en başarılı sınavı ise hiç kuşkusuz Türkiye ekonomisi vermiştir. Eğer bu boyutta bir saldırı 10,5 yıl önce gerçekleşmiş olsaydı, inanın, Türkiye ekonomisi bundan çok derinden etkilenir, çok ağır kayıplar verir, millete çok ağır faturalar ve bedeller yüklenirdi. Ancak 10,5 yıl boyunca ekonomide yaptığımız yapısal reformlar sayesinde, Türkiye ekonomisi bu saldırılara karşı başarılı bir direnç göstermiştir" diye konuştu.
-"Türkiye, ülkelerden bir ülke değildir"-
"Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum, Türkiye, ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye, üzerinde operasyon yapılacak, üzerinde ameliyat yapılacak, üzerinde kirli oyunlar denenecek bir ülke de değildir." vurgusu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu büyük devlet, büyük milletiyle birlikte her türlü saldırıyı bertaraf edecek, her türlü oyunu bozacak, art niyetli, kötü niyetli çevrelere de gereken cevabı verecek, onlardan hesap soracak güce ve iradeye ziyadesiyle sahiptir. Hiçbir vatandaşım, hiçbir kardeşim endişe etmesin. Tarih boyunca bizim üzerimizde oynanan oyunları bu millet nasıl bozduysa 76 milyon, tek yürek halinde bundan sonra da oyunları bozacak, alt üst edecektir. Biz çok yoğun şekilde Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'yi istikrar ve güven zemininde gelecekle buluşturmaya devam edeceğiz."
-"Türkiye olarak bu iddialı hedefleri tutturacak her türlü imkana sahibiz"-
"10. Kalkınma Planı ile 2023 hedeflerine, çok daha fazla yaklaşılacağını bildiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"2018 için koyduğumuz bu hedefleri tutturacak, geriye kalan 5 yılda da bu hedefleri aşarak 2023 hedeflerine ulaşmış olacağız. Şunu bilmenizi isterim ki biz Türkiye olarak bu iddialı hedefleri tutturacak, hedeflere ulaşabilecek her türlü imkana, her türlü potansiyele sahibiz. Eğer çalışırsak, eğer ter dökersek, eğer gayret edersek, inanın, Türkiye'yi çok kolaylıkla 2023 hedeflerine ulaştırır ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükseltebiliriz. Burada en önemli unsurlardan biri de ülkemizin birliği, dayanışmamız ve kardeşliğimizdir."
-76 milyon bir ve beraber olarak geleceğe odaklanmalıyız-
Erdoğan, ekonominin büyüme eğilimine girdiği, demokrasinin standartlarının yükseldiği her dönemde, suni tartışmalar ve gerilimlerin ülkenin gündemini esir aldığını ve Türkiye'ye ağır bedeller ödettiğini anlattı.
Bu kısır döngüyü artık tamamen kırmak zorunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"İçerdeki meselelerimizi tek tek, kalıcı olarak çözmek, artık tam anlamıyla 76 milyon bir ve beraber olarak geleceğe odaklanmak zorundayız. Birliğimizin, dayanışmamızın, kardeşliğimizin önündeki her engeli, her tehdidi bertaraf etmek ve tarihte olduğu gibi tek yürek halinde geleceğe ilerlemek durumundayız. Türkiye, geçmişte olduğu gibi azınlığın çoğunluğa hükmettiği bir ülke değildir. Azınlığın çoğunluğa hükmettiği bir ülke, demokratik bir ülke olamaz, hukuk devleti olamaz, sosyal devlet olamaz. Bununla çoğunluğun azınlığa tahakkümünü de asla kastetmiyorum. Ama demokrasilerde şüphesiz ki azınlığın çoğunluğa tahakkümü de asla mümkün değildir."
"Geçmişte, ülke olarak, millet olarak her ne yaşadıysak, hangi acıya maruz kaldıysak, inanın, mutlu bir azınlığın, elitlerin, seçkinlerin Türkiye'ye hükmetmesinden yaşadık." diyen Erdoğan, hükümetleri döneminde bu adaletsizlik, hukuksuzluk ve anti demokratik uygulamaların son bulduğunu dile getirdi.
-Demokrasi tüm kurumlarıyla işler hale geldi-
Başbakan Erdoğan, azınlığın çoğunluğa hükmetmesine son verildiğini, demokrasinin tüm kurumları ve kurallarıyla işler hale geldiğini vurguladı.
Eski günleri özleyen, imtiyazlarının geri verilmesini isteyenlerin elbette bu yeni süreçten, bu demokratik süreçten rahatsızlık duyduğunu ifade eden Erdoğan, ancak herkesin, yekdiğerinin görüşüne, tercihine ve yaşam tarzına saygı duymak zorunda olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bizim yaşam tarzımıza karışılmasın." diyenlerin, başkalarının yaşam tarzına da müdahale etmemesi, başkalarının yaşam tarzlarına da saygı duyması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Demokrasi, çoğunluğun azınlığı ezmesi, azınlığı reddetmesi, azınlığın tercihlerini yok sayması da asla değildir. Özellikle hükümetimiz döneminde, sayısına bakılmadan, etkisine, gücüne, nüfusuna, nüfuzuna bakılmadan, 76 milyonun her bir ferdinin haklarını temin etmek, tesis etmek konusunda çok samimi çalışmalar yürütülmüştür. Bundan sonra da her etnik kökenin, her inanç grubunun, 76 milyonun her bir ferdinin sorunlarını sorunumuz olarak görmeye, her birinin üzerine kararlılıkla gitmeye, çözüm sürecine koymaya devam edeceğiz."
-Türkiye'yi dayanışma, birliktelik ve kardeşliğin üzerinde büyüteceğiz-
Şiddetsiz bir ortamda, konuşarak, anlaşarak, ortak paydalarda buluşarak sorunların üstesinden geleceklerine işaret eden Erdoğan, Türkiye'yi de bu anlayış, dayanışma, birliktelik ve kardeşliğin üzerinde büyüteceklerini kaydetti.
Erdoğan, içerde huzuru muhafaza ederek, sorunları çözerek, dışarda barış çağrılarını sürdürerek, inşallah bölgenin, hatta dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceklerini vurguladı.
AA