İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Sevgili Ankaralılar, sevgili kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Coşkunuz, heyecanınız için sizlere kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Bizi millet getirdi, millet götürür
Yola çıkarken 'Biz kefenimizi giyerek yola çıktık' dedik. Bize bazı marjinal gruplar değil, millet hesap sorar. Milletin de hesap yeri sandıktır, sandıkta sorar. Bizi millet getirdi, millet götürür. Milletten başka kimsenin bizi götürmeye gücü yetmez.
Ankara, cuma gecesi İstanbul'un, bugün Adana'nın ve Mersin'in coşkusuna farklı bir coşku katıyor. Ankara bugün çok farklı. Uçakta gelirken yol boyunca gördüm. Ankara Hacı Bayram Veli'nin, Hüseyin Gazi'nin, Gazi Mustafa Kemal'in, merhum Menderes'in, merhum Özal'ın şehridir. İşte bu Ankara bugün bir kez daha Başbakanına sahip çıkıyor, Başbakanını muhabbetle kucaklıyor. Bu Ankara'yı Türkiye görsün.
Yakan, yıkan, saldıranlara çapulcu denir
Günlerdir Ankara'da terör estirenleri değil, Türkiye Ankara'nın bu gerçek fotoğrafını görsün. Çapulcu ifadesini kullanınca rahatsız olmuşlar. Eğer çok rahatsız oldularsa lügata bir baksınlar. Oraya baktıkları zaman Başbakan'ın ne kadar isabetli bir ifade kullandığını görecekler. Yakan, yıkan, saldıranlara çapulcu denir. Dolayısıyla kusura bakmasınlar ama onlara destek verenler de aynı familyada yerini alır.
7 ay var, sabredin
"Gezi Parkı'na, Kuğulu'ya çıkacağınıza 7 ay var sabredin, 7 ay sonra sandıkta sizlerle görüşelim. 'Demokrasi, özgürlükler' diyorsanız, 'hak, hürriyet' diyorsanız bu şiddetle elde edilmez. Hukuk içerisinde kalarak elde edilir" Yaptıkları iş sadece saldırmak, kamunun binalarını yakıp yıkma, halkın araçlarını yakıp yıkma. Bununla da kalmadılar benim başörtülü kızlarıma, bacılarıma saldırdılar. Bununla da kalmayarak Dolmabahçe Camii'ne bira şişeleriyle ve ayakkabılarıyla girdiler, bunu da yaptılar.
Sonunda bunu da gördük
Bugün Mersin'de de söyledim. Benim başörtülü kızlarım, kardeşlerim on yıllarca bu ülkede parya muamelesi gördü, üniversitelere sokulmadı. Ama hiçbir zaman bunların yaptıklarını yapmadılar. Sabrettiler. Çünkü sabrın sonunun selamet olduğuna inanıyorlardı. Sonunda bunu da gördük ama daha bitmedi, daha göreceklerimiz var.
Ben İspanya'da inancı sebebiyle başını örten kardeşlerime sahip çıkan bir ifade kullandım diye partimle ilgili kapatma davası açıldı. O zamanki CHP Genel Başkanı 'Hamdolsun ki Ankara'da savcılar var' dedi. Bunların inanca saygısı yok, çünkü inancına güvenmezler.
Biz düşünce hürriyetinden korkmuyoruz. Cumhuriyet tarihinde düşünce hürriyeti, özgürlükler, inanç hürriyeti konusunda iktidarımızın getirdiğini hiçbir iktidar getirmemiştir.
Türkiye'de egemenlik artık milletin elindedir
Bir kere şunu herkes bilsin... Bakınız bugün 27 Mayıs 1960'ta değiliz, 12 Eylül 1980'de değiliz, 28 Şubat 1997'de değiliz. Bugün 27 Nisan 2007'de neredeysek, oradayız. Hükümetimiz de partimiz de en önemlisi de milletimiz de demokrasinin ve özgürlüklerin en güçlü savunmasını biz yaptık, biz yapıyoruz. Türkiye'de egemenlik artık milletin elindedir.
Eğer kendinize inanıyorsanız, demokrasiye ve hukuka inanıyorsanız bu ülkede egemenlik artık milletindir. Millet sadece Gezi Parkı'nın içerisinde olanlar mı? İstanbul AHL'de 2 saatte oraya toplananlar, bugün Adana'dakiler, Mersin'dekiler, şu anda Ankara'da toplananlar millet değil mi?
İnşallah gün ola harman ola. 3'ten taa 73'e kadar bu millet bugünleri hayırla yad edecek. Çünkü Türkiye'de karar da yetki de söz de milletindir. Milletin ve Meclis'in dışında Türkiye'ye yön vermek kimsenin haddine değildir.
Yakalarsak ümüğünü sıkarız
Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Bu ülkede mafya dönemi bitmiştir. Cunta dönemi geri gelmemek üzere bitmiştir. Faiz lobisi kendine çeki düzen versin. Faiz lobisi yıllarca benim milletimin alın terini sömürdü. Bundan sonra sömüremeyeceksin. Çok sabrettik. Bu lobiyi ayakta tutan bankalar, kim varsa söylüyorum. Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız, bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz. Utanmadan, sıkılmadan borsayı çökertme gayretine girenler, borsada Tayyip Erdoğan'ın parası yok çökersen sen çökeceksin. Biz spekülatörlere fırsat vermedik, vermeyeceğiz. Eğer senin spekülatörlüğünü de yakalarsak ümüğünü sıkarız. Artık bu ülkeyi sömüremeyeceksiniz. O geçmişte kaldı.
Polisimizi biz bunlara yedirtmeyiz
Ana muhalefetin haddini bilmez, kendini bilmez vekili çıkıyor, benim polisime hakaret ediyor. Bu polis, Türk milletinin polisidir. Hataları olabilir ama bu hatalar polisime hakaret etmeyi gerektirmez.
Polisimizi biz bunlara yedirtmeyiz. Onun da hakkını, hukukunu korumak bizim görevimizdir. 600'ü aşkın polisimiz yaralandı. Dünyanın değişik yerlerinde birçok olaylar yaşıyoruz, bunları da görüyoruz. Bunları sen görmüyor musun, haddini bilmez.
Kem söz, kötü söz sahibinindir
Ne olacak, bu ülkenin başbakanına küfredenlerin yanında yer alanlar var bu ülkede. Kem söz, kötü söz sahibinindir dedik, sabrettik. Ama sabrın da bir sonu var. Göstericilerin arkasında sığınarak siyaset yapanlar, önce siyasetin ne olduğunu öğrensinler. Sokaktaki kışkırtmalara biz gelmedik ama onlar geldi.
Artık bugün belirleyici bir güç var, millet. Milletin ötesinde belirleyici güç yok. Hiç kimse umutsuz olmasın, endişe duymasın. Nice badireyi aşan Türkiye bunu da aşacaktır.