Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Bizim için insan önce candır, bizim için insan önce yaradanın bu dünyadaki en önemli, şerefli eseridir.
Dikkatinizi çekiyorum, derisinin rengi, dili kültürü gelenekleri önemli değil. Etnik kökeni inançları önemli değil. İnsan önce candır önce insandır.
Biz bizim dışındakilere hep bu nazarla baktık, bakıyoruz. Anadolu'nun Trakya'nın hatta Türkiye'nin üzerinde inşa edilen medeniyetlere baktığınızda bu anlayışı görürsünüz. Her zaman farklı renkleri, barış, dostluk ve hoşgörü içinde tutabilmiştir.
Eğer bu topraklarda farklı olana karşı tahammülsüzlük olsaydı bu kadar farklı dil ve inanç olamazdı.
Eğer bu topraklarda, egemen olanın diğerine bir hoşgörüsüzlüğü, bir zulmü, bir tahammülsüzlüğü olsaydı, inanın bugün bu kadar renkli bir Türkiye olmazdı.
Türkiye ekonomi, dış politikasıyla güçlü bir ülkedir. Ama asıl güçlü yapan, farklılıkları bir arada toplaması özelliğidir. Farklılıkları her zaman bir zenginlik olarak gördük. Farklılıkların bir arada yaşayabilmesinin en temel şartı birbirine saygıdır. Fakat şiddete dayalı olan değildir. Bu ülkede 76 milyonun her bir ferdi istisnasız olarak insan olmaktan kaynaklanan özgürlükleri kullanabilmelidir.
"ÇOĞUNLUĞA DAYATMALARDA BULUNMAYA HAKLARI YOK"
Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına asla gelmez, kimseye de bu hakkı vermez. Demokrasi, esasen, insanları, başkalarının özgürlük alanlarına müdahale etmeyecek şekilde, bir arada, birbirine saygılı ve hoşgörülü şekilde tutabilmek için vardır. Çoğunluk, çok olma avantajını kullanarak, azınlığa dayatmalarda bulunamaz. Ancak azınlık da elindeki güçlere güvenerek, çoğunluğa istikamet çizme, çoğunluğa dayatmalarda bulunma hakkına asla sahip olamaz. Demokrasilerde, sandıktan çıkan çoğunluğun, elbette ki sandıktan çıkan azınlığa her istediğini yapma ve yaptırma hakkı yoktur. Aynı şekilde, azınlığın da elindeki sermaye gücünü, medya gücünü, propaganda gücünü, uluslararası güçleri arkasına alarak, çoğunluğa dayatmalarda bulunma hakkı yoktur.
TÜRKİYE PEK ÇOK ÇEVREYİ RAHATSIZ EDİYOR
Sizlerle bu anlamlı gecede bir şeyi özellikle paylaşmak isterim; bilesiniz ki güçlü bir Türkiye'yi dünya pek istemiyor. Türkiye'nin güçlü olmasını istemeyen güçler var. Ve 10 yıl içinde gücünü 1'e 3 katlayan Türkiye pek çok çevreyi rahatsız ediyor. İçeride ve dışarıda! Bunların hepsi bizim malumumuzdur.
Bütün bunlara karşı biz güçlü bir Türkiye'de daha mutlu olacağımızı herhalde bilmemiz gerekir, bunlardan korkmamızın bir anlamı yok. Ama bizi zayıflatma amacı olanlara karşı el birliği halinde olmazsak ülkemizin geleceğine yazık olmaz mı?
"FİDANLA AĞAÇLARI KARIŞTIRIYORLAR"
Mayıs ve Haziran'ı düşünün. Türkiye'nin bu başarılı sıçramayı yaşadığı esnada meydana gelen olayların açıklamasını yapabildiler mi? Bu eylemler zam talebiyle mi yapıldı? Hayır! Bu eylemler, '4 tane ağaç kesildi' diye yapıldı.
MALUM ÇEVRENİN BU KONUDA KAFASI BASMIYOR
Eğer İstanbul'da yeşili görmek isterseniz en fazla bu iktidarda göreceksinizdir. Kimse bu konuda bizimle yarışamaz. Bizim yol haritamızda bunlar mevcut. 2 milyar 800 milyon fidan ağaçtan bahsediyorum. Bakıyorsunuz ki malum çevrelerin bu konuda kafası basmıyor. Fidanla ağaçları karıştırıyorlar, bu fidanlar yarın ağaç olacak.
Bütün bunlarla beraber ülkeyi yeşillendirme konusunda, Türkiye genelinde dünyayla rekabete girdiğimizde önde gelen ülkelerden bir tanesiyiz.
Bu ülkenin sahibi benim, ben ne dersem o olacak anlayışı, diğer herkese baskıdır, hatta zulümdür. Bu ülkenin sahibi biziz, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz, biz birlikte Türkiye'yiz anlayışı ise, demokratik bir anlayıştır, özgürlükçü bir anlayıştır, insani değerlerle, bu toprakların asıl değerleriyle örtüşen bir anlayıştır. Evet biz, hep birlikte Türkiye'yiz.
"YAKINDA GEZİ PARKI'NDA DA SOHBET EDERİZ"
Mamak'da bazı evlerin kapılarına çok çirkin yazılar yazıldı, bunları yazanların kanlı bir terör örgütü mensupları olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin her yerinde bu oyunlar oynanmak istiyor.
Biliyorsunuz, Gezi parkında dün bir düğün oldu, düğünün arkasında kara maskeliler meydanlarda sokaklarda cirit atıyor. Bunun zeminini hazırlamak, şu güzelim ülkemizde yanlış değil mi?
Buna ne gerek var? Kardeşçe birlik beraberlik için yaşamak varken buna ne gerek var? Hepsi illegal örgüt üyeleri. Eğer söylediklerinde samimiysen yüzündeki maskeyi çıkart! Ben de dün akşam Üsküdar'da parktaydım. Vatandaşlarla oturduk sohbet ettik. Yakında inşallah Gezi Parkı'nda da sohbet ederiz. Gençliğimizin en güzel günleri orada geçti. Belediye başkanlığımda nikah kıydım orada. Bunları bilmezler tabi! 76 milyon olarak bu tuzaklara karşı çok dikkatli olmalıyız.
"HER KESİMİN SORUNLARININ FARKINDAYIZ"
Bizim aramıza fitne sokup buradan çıkar elde etmeye çalışanlara bu imkanı tanımayalım.
Hatay'da hala kaşıyorlar,durmuyorlar. Dün, maalesef yine aynı şeyleri yaptılar ama biz bunlara fırsat veremeyiz. Kusura bakmasınlar bu yanlışları yapanlara gereken cevabı vermek zorundayız.
Türkiye'de her kesimin şüphesiz sorunları. Biz hükümet olarak bu sorunların tamamının farkındayız. Çözmek için elimizden geleni yapıyoruz.