Çelik, AK Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Çelik, Başbakan Erdoğan'ın geniş bir heyetle ABD'ye önemli bir çalışma ziyaretinde bulunduğunu hatırlattı. Başbakan Erdoğan'ın son derece başarılı geçmiş olan ABD ziyaretinde, bütün bölgesel meselelerin ele alındığını, ABD ile Türkiye'nin her alanda ilişkilerini geliştirmesi konusu üzerinde uzun uzadıya durulduğunu ve Türkiye'nin istediği sonuçların elde edildiğini vurguladı. Bu ziyaretin belli kesimler tarafından gölgelenmek istediğinin altını çizen Çelik, özellikle bazı siyasi parti liderlerinin seyahatte alınan neticeleri küçümsemeleri ve başarısız olarak değerlendirmelerini teessüfle karşıladığını vurguladı. Çelik, Türkiye'nin dış meselleri ve diğer ülkelerle ilişkilerinin her türlü iç mülahazanın üzerinde olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye yönelik ziyaretinin en önemli gündem maddelerinden birisinin terörle ve terörizmle mücadele olduğunu ifade eden Çelik, Türkiye'ye PKK terörün büyük çapta Kuzey Irak'tan geldiğinin bilindiğini kaydetti. Çelik, şu anda Irak'ın fiilen ABD'nın kontrolü altında olduğunu hatırlattı. "BAŞBAKAN ERDOĞAN GELİŞMELERİ DAKİKA DAKİKA TAKİP EDİYOR" Çelik, 7 askerin şehit edilmesinin ardından bazı siyasi partilerin Başbakan Erdoğan'ın ziyaretini keserek Türkiye'ye dönmesi yöndeki beyanlarının doğru bir zemine oturmadığını kaydetti. Çelik, "Başbakan Erdoğan eğer tatile gitmiş olsaydı, tatili kesip derhal Türkiye'ye dönmesi gerektiğine yönelik kimsenin çağrıda bulunmasına gerek yoktu. Bunu kendisi derhal yapardı. Şu anda hükümetimiz işinin başındadır, Başbakan vekilimiz işin başındadır. Parlamentomuz çalışmaktadır, bütün kurumlarımız çalışmaktadır. Sayın başbakanımız temaslarını sürdürürken dakika dakika gerek Başbakan vekilimizden gerekse İçişleri Bakanımızdan ve diğer sorumlu arkadaşlarımızdan bilgi almaktadır. Sayın Başbakanımız buradaymış gibi süreç devam etmektedir." dedi. Çelik, terörle ve terörizmle mücadele etmenin kolay olmadığını belirterek, "Terörle ve terörizmle mücadele kolay olsaydı bizden önce gelmiş birçok hükümet bu meseleyi bitirmiş olurdu" diye konuştu. İktidara geldiklerinde bu yaşananların kendilerine eskinin mirası olarak kaldığını hatırlatan Çelik, Türkiye'nin artık bu ayak bağlarından kurtulması gerektiğine işaret etti. Bugüne kadar Türkiye'de terörizmle mücadele etmeye talip bir siyasi iktidarın ortaya çıkmadığını öne süren Çelik, terörle mücadelenin de güvenlik güçlerine havale edildiğini kaydetti. Risk almamak adına hiçbir iktidarın terörizmle mücadeleyi göze almadıklarını ifade eden Çelik, kendilerinin annelerin göz yaşlarının akmamasını istediklerin, Tokat'ta yapılan hain saldırıdan sonra annelerin ve Türkiye'nin göz yaşları aktığını hatırlattı. Hiçbir hükümetin şapkadan tavşan çıkarır gibi terörü bitiremeyeceğini söyleyen Çelik, 1 trilyon dolarımızın kaybolmasına yol açan terörle mücadele için kimsenin elinde sihirli bir değneğinin olmadığını söyledi. BAHÇELİ'NİN İFADESİNİ KIŞKIRTICI OLARAK DEĞERLENDİRDİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasında 'milletin ayağa kalkmasından' bahsettiğini hatırlatan Çelik, "Bir siyasi partinin genel başkanı, bir hukuk devletinde böyle bir söz söyleyebilir mi? 12 Eylül'den önce sağ-sol, Sünni-Alevi çatışmalarının, şu-bu çatışmalarının bu ülkeye kaybettirdiklerinden biz yeteri kadar ders almadık mı?" sorusunu yöneltti. Açıklamanın hukuk devletinde kabul edilebilir olmadığına vurgulayan Çelik, "Bu kışkırtıcı bir ifadedir. Sorumlulukla bağdaşmayan bir ifadedir. Kamu otoritesini hiçe sayan bir ifadedir." diye konuştu. Çelik, sokakta yaşanan olayların ilk defa olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Devlet, terör örgütlerinin yöntemleriyle hareket edemez. Devlet, devlet sorumluluğu ile hareket eder. Hukuk hakimiyeti altında bir devlet hukukun gereğini yapar. Bugüne kadar yapılmıştır." Yaşananlardan insanların mağdur olmasından 72 milyonun rahatsız olduğunu anlatan Çelik, herkesi itidale ve sorumlu davranmaya davet etti. CHP'Lİ VEKİLE ELEŞTİRİ CHP'li bir milletvekilinin açıkça darbeye çağrı yapan açıklamada bulunduğunu söyleyen Çelik, "TBMM'nin mensubu nasıl böyle bir ifade kullanabilir? Vahim olan şudur: CHP'li bir başkanvekili tarafından veyahut da CHP'li bir yönetici tarafından bu söze bir tepki gelmemiştir. Sayın Öymen'in sözlerine tepki göstermemiştir. Dün yapılan konuşmaya da CHP tepkisiz kalarak zımnen de olsa katılmış oluyor." şeklinde konuştu. Çelik, CHP ve MHP Genel Başkanlarının partilerine, Başbakana ve cumhurbaşkanına karşı hakaretimiz ifadelere kullanmaya devam ettiklerini de savundu. Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "İhanet lafı, hıyanet lafı ulu orta kullanılacak bir söz değildir." Çelik, kendilerinin yasal çerçevesinde kurulan bir siyasi parti liderini ihanet ve hıyanetle suçlamadıklarını da hatırlattı: "Milleti isyana teşvik edenler, milletin duygularını istismar edenler, milletin adeta üzüntüsü, kederi, yası üzerinde siyaset yapanlar her zaman millet tarafından cezalandırıldı, bugün de cezalandırılacaklardır." Tokat'taki saldırının failinin şu anda belli olmadığını söyleyen Çelik, o kurşunların yalnız 7 Mehmetçiğe sıkılmadığını, Türkiye demokrasine, Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine ve barışına sıkıldığını kaydetti. "MEŞRU BÜTÜN YOLLARI KULLANIYORUZ" Çelik, kendilerinin daha fazla şehit ve gazi olmaması için her türlü yola başvurduklarını ve meşru bütün vasıtaları devreye soktuklarını söyledi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunları yaparken bizim bu hareketimizi ihanetle suçluyorsa, biz onların bu üslubunu, bu yaklaşımını da milletimizin sağduyusuna havale ediyoruz. Onların kullandığı kelimeleri ve üslubu bugüne kadar kullanmadık. Bundan sonrada kullanmayacağız." Tokat'ta yaşanan saldırının daha önce 33 askerin şehit edilmesine benzetildiğinin hatırlatılması üzerine ise Çelik, kurdun puslu havadan hoşlandığını, teröristlerin refahın, huzurun, barışın olduğu bir yerde doğsalar bile büyüyemeyeceğini ve ürüyemeyeceklerini söyledi. "Türkiye geçmişe döner mi?" yönündeki soruyasa ise Çelik, kendisinin Türkiye'nin geçmişte yaşananlardan ders alması gerektiğini ifade etmek istediğini belirterek, DTP ve DTP tabanına seslendi: "Son günlerde meydana elen olaylar kesinlikle 72 milyonu rahatsız etmiştir. Bundan hoşlanan azınlık olabilir. Şiddet ve terör, artık insanların kendini ifade etme biçimi değildir. Şiddet ve terör ile kendini ifade etmeye çalışanlar dünyada antipatik olacaklar ve bundan sonra da olacakladır. Kimse bununla bir çözüme ulaşamaz." (CİHAN)