Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, bir devin yeniden ayağa kalktığını, bir milletin geleceği yakalamak üzere koşar adımlarla ilerlediğini belirterek, "Bu
ülkeyi gezen herkes, dünle bugün arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu görüyor.
Türkiye ayağa kalkıyor. Bir dev yeniden uyanıyor. Bu öyle bir uyanış ki, inşaallah 2013 sonunda kişi başına
milli gelir 10 bin doları yakalayacak. Türkiye'nin bu büyük değişimini gerçekleştiren millettir. Onun iradesi, gayreti, fedakarlığıdır. Eğer Türkiye'ye yıllarını kaybettiren eski
yönetimler milletin hissiyatına biraz
kulak verebilselerdi, Türkiye zaten o karanlıkları yaşamazdı" dedi.
Eskişehir'de vilayet meydanında halka hitap eden Erdoğan, Türkiye'ye enerjisiyle,
ekonomik dinamizmiyle, üretimiyle önemli katkılar sağlayan Eskişehir'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, "Bugün Eskişehir için tarihi bir gün. Büyük bir azim, inançla kazanılan
İnönü zaferinin yıldönümü. Şehitlerimizin bize bıraktığı bu makaddes mirası aynı şuur ve inançla yükseklere taşımaya kararlıyız" diye konuştu.
Bugün Eskişehir için önemli yatırımları
hizmete açmaya geldiklerini, bunların arasında yollar, ilk
öğretim okulları,
kent ormanı, sanayi yatırımları, tarım projeleri,
alışveriş merkezi, oteller olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Hepsi Eskişehir'e katkı sağlayacak tesisler ve yatırımlar. Her geçen gün gelişen, standartlarını, hedeflerini yükselten Türkiye tablosunun bir yansımasını bugün Eskişehir'de görüyoruz. Türkiye, devlet yatırımıyla, özel sektörüyle, öyle büyük bir enerjiyle geleceğe koşuyor ki, biz artık yapılan tesisleri tek tek açmaya yetişemiyor, toplu açılışlar yapıyoruz. 'Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir ülke' derken katsetteğimiz buydu zaten. Dünün krizler ülkesi Türkiye, bugün dünyadaki ekonomi otorilerinin deyişiyle, 'büyük bir fırsatlar ülkesi' haline gelmiştir. Bu değişim 4.5 yıla sığmıştır. Kararlı bir yönetim anlayışıyla, yediden yetmişe insanımızın büyük potansiyeliyle birleşince ortaya güzel bir tablo çıkmıştır" şeklinde konuştu. Adeta bir devin yeniden ayağa kalktığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her ay geniş bir coğrafyada şehir şehir dolaşıyoruz. Adeta bir dev yeniden ayağa kalkıyor. Bir millet, geleceği yakalamak üzere koşar adımlarla ilerliyor. Bu ülkeyi gezen herkes, dünle bugün arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu görüyor. Umutsuzluğun yerini pırıl pırıl umutların, yılgınlığın yerini dinamizmin aldığını görüyor. Bunu en çok bu ülkeye gelen yabancılar fark ediyor, tespit ediyor. Gittiğimiz zaman da bize söyledikleri şu; 'Türkiye artık sessiz bir devrim yaşıyor.' Onlar bu gerçeği gördükleri için de koşarak Türkiye'ye geliyorlar. Eskiden Türkiye'ye küresel
sermaye olarak gelen yatırım miktarı ortalama 1 milyar doları geçmiyordu. Geçen yıl dışardan gelen küresel sermaye miktarı 20 milyar dolara ulaştı. Bu nasıl oldu? Bugün
Mart ayının sonunu gördük. Hamdolsun şu anda 3 ayda 10 milyar doları aştı. İnşaallah bu hızla gideceğiz ve yıl sonuna kadar 20 milyar doları da aşacağız. Rakam ortada. Bugün 61 fabrikanın açılışını yapıyoruz. Bu sıradan bir olay değil. Türkiye ayağa kalkıyor. Bir dev yeniden uyanıyor. Bu öyle bir uyanış ki, inşaallah 2013 sonunda kişi başına milli gelir 10 bin doları yakalayacak. Yakaladığımız anda Türkiye'yi tutana aşk olsun. Mümkün değil. Yakalayamayacaklar bizi. Ondan sonra gümbür gümbür yürüyeceğiz. Bakınız, artık ihracatımızda
makine, techizat ciddi manada yer alıyor. Eskiden gemiler dolusu tahıl gönderirdik bir parça makine alırdık. Şimdi bu devran değişti. Artık Türkiye Avrupa'ya makine
ihraç ediyor. Nereden nereye geldik. Sizin sayenizde daha güzel olacak. Biz sadece yol gösterdik. Sadece öndeki takozları kaldırdık. Devam edeceğiz.
Milletle beraber yürüyeceğiz. Çünkü siz bu güzelliklere layıksınız. Bunu başaracağız. Henüz hedeflere varmış değiliz. Ama ulaşacağız. Türkiye'nin bu kadar kısa zamanda aldığı mesafeler önemlidir. Kim bu gelişmeyi görmezden geliyorsa bu millete haksızlık ediyor, ayıp ediyor. Türkiye'nin bu büyük değişimini gerçekleştiren millettir. Onun iradesi, gayreti, fedakarlığıdır. Eğer Türkiye'ye yıllarını kaybettiren eski yönetimler milletin hissiyatına biraz kulak verebilselerdi, Türkiye zaten o karanlıkları yaşamazdı.
Hükümet olarak bu süreçte büyük bir aşkla, şevkle çalıştık. Görevimizi layıkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Bu ülke için hizmet üretmek isteyenin, fikir üretmek isteyenin önünü açtık. Ülkenin kaynakları zayi olmadı. Hırsıza, arsıza peşkeş çekilmesin diye gereken hassasiyeti gösterdik. Sadece israfı durdurarak, bürokrasiyi azaltarak elde ettiğimiz kaynaklar, bu ülkenin geleceğine yol olarak,
köprü, okul,
hastane olarak dönmeye başladı. Dünya çapında dev projeler tek tek hayata geçirildi."
Yol isteyenlere yol, suyu olmayan köylere su, okulu olmayan yerlere okul götürdüklerini, yanında bilgisayar, internet götürdüklerine ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Dedik ki, Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz. Eğitim, sağlık,
adalet,
emniyet. Eğitimi devletin bütçesinde birinci sıraya çıkardık. Şu anda bütçeden en büyük payı milli eğitime veriyoruz. Cehaletle savaş öncelikli prensipimiz de onun için. Türkiye'nin dört bir yanında,
doğu batı ayrımı yapılmaksızın dedik ki, 'ilmi her tarafa aynı oranda götürmenin gayreti içinde olacağız. Çünkü terk edilen bölgelerimiz vardı. Niçin güneydoğulu, Karadenizli kendi bölgesinde üniversite görmesin. Karşımıza şöyle çıktılar; 'üniversiteyi kurmak mesele değil'. Dedik ki 'bizim hükümet olarak görevimiz üniversiteyi kurmak'. Oraya
öğretim üyesi yetiştirmek, göndermek görevi bir kuruma verildi. Onun adı YÖK. Sen de onu yetiştirip oraya göndereceksin. Yetiştiremiyorsan yetiştirenler çıkar. Bu ülkede öğretim üyesi olmak isteyen bizim çok insanımız var. Biliyorsunuz, 15 ilimize üniversite karanını parlamentodan çıkardık. Şimdi 17 ile daha üniversite kurma kararını çıkartıyoruz. Böylece 9 ilimiz kalıyor. İnşaallah bu 9 ilimizi de sıraya alacağız. Böylece üniversite olmayan il kalmayacak."
Eskişehir Havaalanı'nda Haziran ayında uçuşlar başlayacağını açıklayan Erdoğan, "Bunun için
dayanışma içerisinde olmamız lazım. Biz her zaman buna hazırız. Biz milletin efendisi değil, biz milletin kölesiyiz, hizmetkarıyız. Böyle çıktık yola. Burada üniversitemiz, valiliğimiz,
büyükşehir belediyemiz, odalarımız el ele vereceğiz ve Eskişehir Havaalanı da böylece şehirlerarası hava trafiğine açılmış olacak. Eskiden
İstanbul-
Ankara arasında
tren yolculuğumuz çok romantikti. Gece binerdik trene sabah Ankara'ya varırdık, 11-12 saat. Dünya zamanla yarışıyor. Onlar farklı bir şekilde Ankara-İstanbul arasını 2 saatte hallediyor. Biz niye yapamıyoruz, biz bunu yapamaz mıyız? Bunun adımını attık. Artık Ankara-Eskişehir arasının sonuna geldik. Eskişehir-İstanbul arasının da ihalesi yapıldı. Aynı şekilde Ankara-
Konya arasını da yapıyoruz. Ankara-Konya arası da 1 saat 15 dakika arasına iniyor. Yerel-genel yönetim ayrımcılığına girmeden halka hizmeti ön plana çıkarmamız lazım. Çünkü Ankara'dan ülkenin herhangi yerinde bir yolun ne halde olduğu bilinmeyebilir. Bu ülke bizim, hepimizin. Şu partinin, bu partinin değil. Ülkeyi muasır
medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Hepimiz buralarda bir müddet varız. 'Uzun, ince bir yoldayız. Gidiyoruz gündüz-gece.' Birbirimizle dayanışma içinde olamazsak, birbirimize
destek veremezsek bir yere varamayız. Yanımızdaki gelip bizi geçer. Biz de onları uzaktan seyrederiz. Ama bu bize yakışmaz. Merhum şairimiz diyor ya; 'Bir zamanlar biz de millet, hem de nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya medeniyet nedir öğretmişiz.' Yeniden orayı yakalamamız lazım. 79 senede Türkiye'nin milli geliri 189 milyar dolara ulaştı. Ama 4 senede biz bunun üzerine 210 milyar dolar koyduk. Bu, sanayicilerimiz, iş adamlarımızla hep beraber oldu" diyerek sözlerini tamamladı.
Erdoğan, daha sonra 212 tesis ve yatırımın açılışını toplu olarak yaptı.