Hele hele halkın
inanç değerleri ile paralel çizgide olduklarını söyleyenlerin,
Ergenekon soruşturmasını ve onun paralelindeki diğer
darbe hazırlıklarını sulandırmalarını anlamak mümkün değil.
Mesela?..
Mesela, MHP Grup
Başkanvekili Oktay Vural..
Ne demiş Oktay Bey?
Şöyle demiş: “
Bülent Arınç olayı bir levye olarak kullanılmıştır, Özel Kuvvetler'deki bu kozmik odalara girilmek için, bu levye kullanılmış olabilir.”
Sayın Vural, “kozmik odalara girmek” eylemini kime yönelterek yapıyor?
Anlamışsınızdır.
Tabiî ki hükümete yönelik.
Başbakan'a yönelik.
İyi de, burada ciddi bir mantık çelişkisi yok mu?
Başbakan, bu ülkenin idaresinden sorumlu, en üstteki bir devlet adamı değil mi?..
“
Kozmik oda” dediğiniz mekân da, bu ülkenin içindeki, Başbakan'a bağlı olması gereken, idari birimdeki bir yer değil mi?..
Başbakan'dan gizli, “kozmik oda” mı olur?
Başbakan'ın bilmediği bilgiler, “kozmik oda”da gizli mi tutulur?
Oktay Bey bunları açıklamalı!
İşe bakın siz.. Bir albay, bir binbaşı, bir yüzbaşı, hatta bir
çavuş, kozmik odaya girecek, orada çalışabilecek.. Ama o oda, Başbakan'dan esirgenecek!
Oktay Bey'in kafasındaki “devlet” tanımı, bunu mu gerektiriyor?!
“Başbakan kimdir? Başbakan'ın görevleri nelerdir?
Kozmik oda nedir?
Kozmik oda, Başbakan'ın Anayasa'daki konumu karşısında, hangi statüye sahiptir?”
Tüm bunları Oktay Bey açıklamalı..
Yoksa, Oktay Bey'in bildiği başka gerçekler mi var?
Oktay Bey'in, bu ülkede Başbakan'dan gizli, derin operasyonlar yapıldığından, tecrübe ile sabit bir bilgisi mi var?
Oktay Bey'in başka derin bilgileri mi var ki; Başbakan'ın zaten elini kolunu sallayarak girmesi gereken odaya, levye kullanarak girildiğini iddia ediyor?
Evet Oktay Bey, buyurun açıklayın, “Başbakan'dan gizli, kozmik oda mı olur?”
Yoksa sizler, 1999 tecrübesinden, bazı bilgilere sahipsiniz de, ondan mı panikliyorsunuz?
1999'da yaşananların bilgileri, kozmik odada mı saklı yoksa?
1999'da ne mi olmuştu?..
Terörist Apo, Türkiye'ye getirilmiş.. Hemen arkasından MHP % 17 ile TBMM'ye girmişti..
Bu operasyonun kozmik odada ayrıntıları olabilir mi acaba?
Ne gibi?
Düşünün bir...
40 bin kişinin katili Apo, Türkiye'ye getirilmiş..
Yargılaması başlayacak. Böyle bir ortamda
seçim yapılırsa, “Kızılay'da Apo'yu asacağım” diyen parti % 7'den % 17'ye çıkmaz da ne olur?
O vaadi yaptılar, oyları aldılar..
Ama orada bir ilginçlik daha var. Bugün Apo'nun odasının bilmem kaç cm2 küçüldüğünden yola çıkarak sokakları insanlara dar eden
PKK'lılar, “Kızılay'da sallandıracağım” söylemi üzerine, çok daha büyük olaylara sebebiyet vermeleri gerekirken, ortalıkta yoktular..
Ortalıkta olmamalarından üzülüyor değilim. Ama bana ilginç gelen, bu durumun not alınması için hatırlatmakla yetiniyorum..
Kimbilir, belki PKK içindeki bazı derinler, böyle buyurmuşlardır..
Sonra ne oldu?
MHP, kendisine daha yakın olan DYP ve FP ile
koalisyon kurması gerekirken, gitti DSP'ye
boyun eğdi..
Şimdi kritik soru şu: “Oktay Bey, kozmik odada, DSP-MHP koalisyonunun hazırlık bilgilerinin varlığından haberdar da, rahatsızlığı bunun ortaya çıkacağından mı acaba?”
Dahası var..
MHP-DSP ortaklığının 6. ayında, Apo'nun yargılaması bitti ve idam kararı kesinleşti. “Kızılay'da sallandırma” sözünün hayata geçirilme aşamasına gelindi..
Tam o sırada neler oldu?
Devlet, “Apo asılmasın, cezaevinde kalsın” dedi.
MHP de, seçmene olan sözünü unuttu. Bu karara boyun eğdi.
Tam bu noktada, bir soru daha: “MHP'nin, Apo'nun idam edilmemesine ikna edilmesindeki gizli bilgiler, kozmik odada mı saklı acaba?”
Ki, Oktay Bey, kozmik odaya girilmesinden rahatsız?
Ne dersiniz Oktay Bey?
“Tüm bunlar,
komplo teorileri” derseniz, o zaman sorayım size:
“Başbakan'ın, kendisine bağlı bir birimdeki her türlü bilgiyi alması zaten
doğal bir zorunluluk. Başbakan'ı, emri altındaki bir yerden bilgi almak için, levye kullanmakla suçlamak, komplo teorisi değil mi?”
Buyurun, çıkın bu işin içinden.. Çıkabilirseniz eğer!
ALİ KARAHASANOĞLU-VAKİT