Hukuka Çağrı Platformu, bu nedenle Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu. Kayseri, Nevşehir, Sivas ve Yozgat barolarına bağlı avukatlar tarafından kurulan Hukuka Çağrı Platformu, Hilton Otel'de basın toplantısı düzenledi. Yaklaşık 100'ün üzerinde avukatın katıldığı toplantıda, platform adına açıklamayı Avukat Mehmet İlik yaptı. Platformun sözcüsü Mehmet İlik, açıklamasının başında Türk Ceza Kanunu'nu 258, 277, 285 ve 288. maddelerinin içeriklerini anlattı. TCK maddeleri ile ilgili bilgi verdikten sonra Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yazılı ve görsel basında çıkan açıklamalarını hatırlatan Mehmet İlik, şöyle konuştu: "Türk Ceza Kanunu'nun belirtilen maddeleri değerlendirildiğinde, Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, yaptığı açıklamaları da dikkate alırsak, TCK'nın 277 ve 288. maddelerinin ihlali niteliğindedir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek'in, ofisinde arama yapılan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısını arayarak 'ilgileniyoruz' türlü ifadeler kullanması, ayrıca soruşturmayı yürüten Erzurum Özel Yetkili Savcısını araması ve savcının sicilini sorması, HSYK Başkan Vekilinin konumu ve yetkileri gözetildiğinde TCK 277 ve 288. Maddelerinin ihlali niteliğindedir." Avukat Mehmet İlik, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin görev ve yetkileri olmadığı halde soruşturmanın ve kovuşturmanın tarafları ile gizli tanıklarla görüşmelerinin basında yer aldığını hatırlattı. İlik, "Gizli tanıkların ifadelerini değiştirmeye yönlendirilmeleri TCK 258, 277, 288. Maddelerinin ihlali niteliğindedir. Ayrıca, sorumlu kamu görevlileri tarafından soruşturmalardaki gizli tanıkların kimliklerinin ve kişisel bilgilerinin deşifre edilmesi TCK 258 ve 285. Maddelerinin ihlali söz konusudur." dedi. Platform sözcüsü Avukat Mehmet İlik, Hukuka Çağrı Platformu'na destek veren avukatlar olarak imzalı dilekçelerini, isimlerini ve yaptıkları davranışlarını açıkladıkları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. İlik, "100 kadar avukat arkadaşımızın imzası bulunan suç duyurusunu içeren dilekçemizi Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdik." diye konuştu. Mehmet İlik, haklarında çok ağır iddialar bulunan, bu nedenle soruşturma açılan Albay Dursun Çiçek hakkında kovuşturma yürüten 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, tutuklu bulunan Kayseri, Balıkesir, Konya, Eskişehir İl Jandarma Alay komutanlarının ve diğer 40'a yakın TSK mensubu kamu görevlisinin bugüne kadar görevlerinde tutulmasını hukukla ve hukukun üstünlüğü ile bağdaştıramadıklarını ifade etti. Tutuklu olmasına karşın, halen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in görevine devam ettiğini açıklayan Avukat İlik, bu durumun HSYK tarafından korunduğu izlenimi doğurduğunu ve yargıya olan güveni sarstığını açıkladı. Mehmet İlik, açıklamasının son bölümünde, darbe sonrası zihniyet tarafından hazırlanan 1982 Anayasasının hukukçulara göre günümüz toplumsal ihtiyaç ve beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu duyurdu. İlik, Hukuka Çağrı Platformu olarak, hükümet tarafından kamuoyunda tartışmaya açılan Anayasa değişikliği önerisini desteklediklerini sözlerine ekledi. TCK'nın, 258. maddesi, göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunu, TCK 277. maddesi yargı görevini yapanı etkileme suçunu, TCK 285. maddesi soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunu, TCK 288. maddesi adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs suçunu düzenlemiştir. BİR SUÇ DUYURUSU DA MAZLUMDER'DEN İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce ifadeye çağrılan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'le ilgili sözleriyle suçu ve suçluyu övdüğü iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan MAZLUMDER Genel Başkanı Yardımcısı Avukat Emrullah Beytar, Orgeneral İlker Başbuğ'un son günlerde basına verdiği demeçlerin anayasaya aykırı olduğunu belirterek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. MAZLUMDER'in 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' ile ilgili başta Başbuğ olmak üzere raporun altında imzası bulunan Dursun Çiçek hakkında daha önce suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Beytar, ''Adli savcılık dosyayı yetkisizlikten Genelkurmay savcılığına göndermişse de askeri savcılıktan bugüne kadar herhangi bir sonuç almış değiliz. MAZLUMDER, uluslararası arenada Türkiye'nin 'darbe girişimlerinin cezalandırılamadığı bir ülke' konumundan kurtulabilmesinin yolunun adli savcılıklarca etkin bir soruşturma sürecinin işletilmesinden geçtiği düşüncesindedir.'' dedi. Beytar, Türkiye'nin uluslararası arenada, 'Darbe girişimcilerinin cezalandırılamadığı bir ülke' konumundan kurtulabilmesinin yolunun adli savcılıklarca etkin bir soruşturma sürecinin işletilmesinden geçtiği düşüncesinde olduğunu belirtti. Daha önce 'darbe günlükleri' ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını, ancak dosyanın, Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderildiğini hatırlatan Beytar, askeri savcılığın izin için Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne başvurduğunu, ancak aradan geçen 2,5 yıla karşın herhangi bir işlem yapılmadığını kaydetti. Beytar, bu sürecin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM'e başvurduklarını ve mahkemenin de başvurularını incelemeye aldığını belirtti. Bir gazetecinin, 'Bu suç duyurusundan ne bekliyorsunuz?' yönündeki sorusuna Beytar, ''Geçen uygulamalardan yola çıktığımız zaman, aslında çok fazla bir şey beklemiyoruz. Biz tarihe tanıklık olsun diye veya var olan haksızlık karşısında bir duruş sergilemek için buradayız.'' karşılığını verdi. (CİHAN)