Şimdi bir de yarı-askeri Doğan medyası var.
Hürriyet ve
Milliyet, Habertürk’le
rekabet içinde, ‘’en uzun hangisinde’’ diye...
Yanlış anlamayın
Genelkurmay Başkanı ile görüşme süresi sözkonusu olan.
Afedersiniz, Doğan’ınki kaç saat, yazmamış da, merak ettik.
Belki yarın ‘’Doğan, Ciner’i geçti, 6 saat 10 dakika’’ manşeti
atarsınız.
Herhalde muhtemel bir
darbe mevsimine girdik, Doğan medyasında çarşaf çarşaf Genelkurmay röportajları var.
Darbe yoksa iki ihtimal var; ya
AK Parti anketlerde hızla düşüyor ya da hükümet Doğan’a ‘’Askere
destek olun’’ mesajı yolladı.
Neyse ne ama
Fikret Bila’nın komuta kademesinin bir üyesi haline geldiği kesin.
Fotoğraflar öyle yani.
Yakında bizden esas duruş isterse şaşırmayız açıkçası.
Fikret Bila, 3.
Ordu Komutanı’nı soruyor, o Genelkurmay Karargahı’ndan atlayacak bir kurt gibi
cevap veriyor:
‘’Ordu Komutanı ile yaptığımız görüşmelerde de, konuya ilişkin olarak kendisinin de görüşleri sorulmuştur. Ordu Komutanı çeşitli defalar bizlere iddia edilen olaylarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade etmiştir.
(Başbuğ,
Işık Koşaner’e dönerek soruyor:
- Hiçbir tereddüt var mı?
-
Hayır yok.
İşte bu kadar.
Hiçbir tereddüt yok.”
Charlie Chaplin filminden bir sahne gibi.
Ordu
komutanına sormuşlar, dosyaya bakmışlar, hükmü
vermişler.
Mahkemeye falan gerek yok.
Hüküm, masum; suçlamalar
iftira.
Bu özel savcılara, hakimlere de ne oluyor böyle.
Kendini bilmez hukukçular, yazılı olmayan dokunulmazlıklardan, Ankara’daki zirvelerden habersizler.
Ya kendinizden o kadar eminseniz bırakın bir de savcı sorsun.
General bir de savcıya söylesin, hiçbir ilgim yok diye.
İlgisi yoksa bu korku niye?
Sizin sorduğunuz soruyu savcının sormasından neden korkuyorsunuz ki!
Siz hem savcı, hem
avukat, hem
yargıç değilsiniz ki.
Bırakın kararı yargı versin.
(Bu arada sizin bağımsız askeri yargı iyi çocuklar için ne hükme vardı merak ediyorum.)
Suçlamalar farklı olduğu için her
gazetede ayrı cevap yetiştirmek
lazım.
Allah’tan Doğan Grubu’nda gazete çok.
Çağırın gelsinler...
Hürriyet’te de
Erzincan olayı var, Milliyet’te bombalı kamyon...
Ayışığı,
Kafes sırada...
‘’Bekleyin, az sonra... 7 kupon biriktirenler bu konudaki cevapları
posta yoluyla alacaklar...’’
Komutana göre kamyon yolda bir ara kaybolmuş ama o askerin idari
soruşturma konusu, yargıyı ilgilendirmezmiş.
Siviller karışmasın.
Komutan öyle söylüyor.
(Ayrıca köyde
katliam yapmalarını
küçük bir olay görüp koruyuculara sahip çıkıyor. Tabii, 45 kişi kadar ölmüş çok mu?)
Bence komutan haklı.
Okumuş yazmış, üniversite görmüş insanlar buna inanıyorsa, biz ne diyelim.
Aziz Nesin’i dinleyip ‘’Hepimiz salağız’’ diyebiliriz elbette...
ERGUN BABAHN-STAR