Emekli Korgeneral
Salih Acarel,
CHP ile
Genelkurmay arasındaki son polemiği Zaman'a değerlendirdi. CHP'nin
Genelkurmay Başkanı'na alınan zırhlı
araçla ilgili eleştirileri TSK mensuplarını da rahatsız etti. Anamuhalefete sert tepki gösteren
emekli Korgeneral Acarel, "CHP bu konuda münasebetsizlik yapıyor. Sezer'e 4 araç verilirken bir şey olmuyor da, Büyükanıt'a verilmesi niye sorun oluyor?" diyor.
CHP'nin, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a emekliliğinde kullanması için alınan zırhlı araçla ilgili ağır suçlamalarının yankıları sürüyor. Anamuhalefetin internet sitelerinde dolaşan spekülasyonları gündeme getirerek "hükümetle pazarlığın sonucu" iması TSK mensuplarının tepkisini çekiyor. CHP'ye kızgınlığını saklamayan isimlerden biri de emekli Korgeneral Salih Acarel.
Anamuhalefet partisinden bunu ummadıklarını belirten Acarel, "CHP bu konuda münasebetsizlik yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e dört tane
Mercedes marka araç tahsis ediliyor, 30 koruma veriliyor. Ona verilirken bir şey olmuyor da Başkomutan'a verilince mi sorun oluyor?" diyor.
1972-1978 yılları arasında Kara
Harp Akademisi'nde hocalık yapan emekli Korgeneral Salih Acarel, CHP ile Genelkurmay arasındaki gerginliği Zaman'a değerlendirdi. Birçok Genelkurmay başkanına hocalık yapan Acarel, anamuhalefet partisinin Genelkurmay'a yönelttiği eleştiriler arasında en çok zırhlı araç konusuna tepkili. CHP'nin tutumunu yanlış bulan Acarel, kızgınlığını, "Ben
Başbakan'ın yerinde olsam eleştirilere aldırış etmem, bir
uçak, bir de yat alırım; fazla yorulmasın çabuk gitsin diye." sözleriyle dile getiriyor. Emekli
paşa, çok karışık bir dönemden geçildiğine dikkat çekerken, Genelkurmay Başkanı'na şimdiye kadar dört kez suikast tertiplendiğini vurguluyor. Acarel, ayrıca aracı
AK Parti'nin almadığı, devletin aldığına işaret ederek, "Yani demirbaş bir araç tahsis ediliyor. Devlet istediği zaman geri alabilir." ifadelerini kullanıyor.
Emekli Korgeneral Acarel, Genelkurmay ile hükümet arasındaki uyumla ilgili iddiaları da şöyle cevaplıyor: "Biz emeklilerin Silahlı Kuvetler ile hükümet arasındaki diyaloğu bilmemiz mümkün değil. İstihbaratımız yoktur. Ancak Türk subayı, Türk kurmayı siyasi iradenin dışında bir şey yapmaz, bunu bir kere iyi bilin. Silahlı Kuvvetler'in bütün
hedefleri milli hedefe yöneliktir. Milli hedefler de siyasi iradenin dışında tespit edilmez."
AK Parti kapatılsaydı yüzde 70'le gelirdi
Korgeneral Acarel, 30 Temmuz'da sonuçlanan AK Parti hakkındaki
kapatma davasıyla ilgili düşüncelerini de dile getiriyor. Acarel, "Başsavcılığın, önüne gelen her parti hakkında
iddianame hazırlayıp
kapatma davası açması uygun değil" görüşünde. "Hem kapansaydı AK Parti belki bu sefer de yüzde 70'le gelecekti." diyen emekli paşaya göre parti yerine suç işleyen şahıslar cezalandırılmalı: "Koca bir partiyi bütün milletin oyunu almış koca bir partiyi kapatmak doğru değil. O kadar masraf edilmiş, zaman ayrılmış, birinci çıkmış bir parti küme mi düşecek?"
Başbuğ Paşa, çalışkan ve şık bir yüzbaşıydı
Emekli Korgeneral Salih Acarel,
Harp Akademileri'ndeki hocalığından dolayı birçok Genelkurmay başkanına hocalık yapmış. Harp Akademileri Komutanlığı'nda 1974-75 yılları arasında baş hoca olarak görev yaparken yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ da öğrencisi olmuş. Acarel, Orgeneral Başbuğ'u şöyle
tarif ediyor: "Çok şık bir yüzbaşıydı. Çalışkandı, güzel giyiniyordu. Soğukkanlıydı. Başbuğ Paşa aynı zamanda benim şahsi dostumdur da. Beraber hocalık da yaptık. Bilgisi, kültürü, entelektüel yapısı ile
Genelkurmay Başkanlığı makamına yakışan bir generaldir. Başkan olması beni çok sevindirdi."
Erdoğan'dan Sarıyer'e başkan istedim
Acarel Paşa, Harp Akademileri Komutanlığı'nın geçen ay yapılan
mezuniyet töreninde Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve Başbakan
Tayyip Erdoğan ile görüşmüş. Cumhurbaşkanı Gül'ü "sempatik" bulduğunu anlatan Acarel, belediye başkanlığı döneminden tanıştığı Başbakan'dan ilginç bir istekte bulunmuş: "Sarıyerspor'u çok seviyorum. Orada yedi sene yöneticilik yaptım. Tören arasında Tayyip Bey,
Beşiktaş Kulübü Başkanı
Yıldırım Demirören Bey'le görüşüyordu. Yanlarına gittim. Demirören'i tanımıyorum, sadece medyadan tanıyorum. Başbakan ile daha önceden belediye başkanlığı döneminde de diyaloğumuz olmuştu. Kendisine 'Sayın Başbakan'ım bana randevunuz vardı 14 sene önce, bu icra olmadı. Size üç konuyu arz etmem lazım.' dedim. O da 'Tamam, en kısa zamanda görüşelim.' dedi. Birincisini hemen orada arz ettim. Sarıyerspor'a başkan bulamıyorduk. Başkan talebinde bulundum. Diğerlerini de randevu verince kendisine anlatacağım. Başbakanımız 'Siz olun' dedi. Ben de 'Benim param yok.' dedim."
ZAMAN