Aksini hayal bile etmek istemiyorum!
Türkiye iki gündür '
İrticayla Mücadele Eylem
Planı'nı tartışıyor.
Ergenekon sanığında yakalanan, Kurmay
Albay Dursun Çiçek imzalı dört sayfalık "Gizli"
belge, yeni bir
darbe planı içeriyor.
AK Parti hükümetini devirmek ve
Fethullah Gülen hareketi başta olmak üzere İslami cemaatleri bitirmek, planın hazırlanma gerekçesi.
Masum insanlara
iftira ile suç isnat etmek, evlerine
silah yerleştirerek suç üretmek gibi kirli tezgâhlar içeriyor.
28 Şubat'tan daha vahim bir kurgu-darbe ile karşı karşıyayız.
Belgenin iddia edildiği gibi Genel
kurmay Psikolojik
Harp Merkezi tarafından mı üretildiği yoksa Ergenekon'un mu hazırladığı henüz net değil.
Genelkurmay şu ana kadar yalanlamada bulunmadı.
Aksine "
devlet sırrı" gerekçesiyle
yayın yasağı getirdi.
Belge,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un son açıklamalarıyla bire bir zıtlık arz ediyor.
Başbuğ, 14
Nisan Harp Akademileri konuşması ve 29 Nisan tarihli basın toplantısında şöyle diyordu:
"
Türk Silahlı Kuvvetleri din karşıtı değildir. Dine saygılıdır.
TSK demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne saygılıdır.
TSK bünyesinde mevcut demokratik düzene
muhalif kimse faaliyette bulunamaz."
Skandal
Eylem Planı, Başbuğ'un ortaya koyduğu bu üç temel prensibi yerle bir ediyor.
İnançlı insanların ordudan atılmalarını,
baskı ile ifadelerinin yönlendirilmesini öngörüyor.
Seçilmiş hükümeti yıpratmak ve parçalamak hedefleniyor.
Hukukun üstünlüğü yerine de "askeri yargı"nın üstünlüğü savunuluyor.
Ortada ciddi bir çelişki var...
Herkesin ortak temennisi, gerçeğin ortaya çıkarılması ve mesullerin hak ettiği cezayı alması...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin halkın gönlündeki saygın yerini koruyup, sürdürmesi için bu süreç ne kadar hızlı işlerse o kadar az yıpratıcı olur.
Ergenekon sürecinde hukukun önünü açan ve
Deniz Kuvvetleri Karargâhı'nda
arama yapılmasına bile izin veren Başbuğ, bu "
hain plan" için de gerekli hukuki sürecin işlemesini sağlayacaktır.
Aksini hayal bile etmek istemiyorum...
ERHAN BAŞYURT - BUGÜN
taraf_komplo