Başdanışmanın fotoğrafını çeken Zaman muhabiri serbest bırakıldı

Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı Varank, basın özgürlüğünü hiçe saydı, Zaman gazetesi muhabiri Derviş Genç'i gözaltına aldırttı..

Başdanışmanın fotoğrafını çeken Zaman muhabiri serbest bırakıldı

  • Başbakan danışmanlarından Mustafa Varank AKP'nin Sarıyer mitingi sırasında Zaman Gazetesi Muhabiri Derviş Genç'i gözaltına aldırdı. 
  • Genç'in Kendisini dinlediğini iddia eden Varank, muhabirin gözaltına alınması için polislere talimat  verdi. 
  • Derviş Genç talimat üzerine İstinye Şehit Muhsin Bodur Karakoluna götürüldü. 
  • 5 saat karakolda tutulan Genç, avukatının gelmesiyle serbest bırakıldı.
Varank'ın  Derviş Genç'i gözaltına aldırma bahanesi ise oldukça ilginç. Mağdur gazeteciden alınan bilgiye göre kendisi işi gereği miting esnasında Mustafa Varank'ın fotoğrafını çekiyordu. Bu esnasında Mustafa Varank, gazeteci kendisinin yanına yaklaşarak "Sen neden benim fotoğraflarımı çekiyorsun, sen beni dinliyor musun, sen beni dinliyorsun" sözlerini sarf etti. Ardından Varank polislere kendisinin gözaltına almasını söyledi. Varank'a gazetecilik yaptığını ve sadece fotoğraf çektiğini söyleyen Genç iddiaya itiraz etmesine rağmen polisler tarafından karakola götürüldü. Genç, 5 saat gözaltında kaldı. Bu esnada danışman Varank karakola gelerek şikayette bulundu.

Her zamanki gibi rutin takip ediyordum.

Gazeteci Derviş Genç, Başbakanlık basın merkezinden verilen 68 numaralı basın kartıyla mitingi takip ettiğini söyledi. Genç Başbakan'ın gün içindeki 4. Mitingini takip ettiği için danışmanMustafa Varank'ın fotoğraflarını gazetecilik refleksiyle 4 kare çektiğini belirtti. Yaşanan olayın fotoğraf çekiminden sonra yaşandığını ifade eden Genç, gözaltı öncesini şu şekilde aktarıyor; “Başbakanın her zaman ki gibi mitingini takip ediyordum. 5 miting vardı. 4. Sarıyer'deydi. Başbakanlığın basın mensupları için ayarladığı 3 minübüsle miting alanına geldik. Bütün mensupları olarak platformun arka kısmından alındık. Başbakan'ın başdanışmanı Mustafa Varank beyi gördüm. Gazeteci refleksi ve görevimin gereği 4 kare fotoğrafını çektim. Daha sonra da miting alanına geçtik. Daha doğrusu Mustafa Varank'ın arka kısmında bulunan büfenin oraya geçtim.”

Varank, polislere talimat verdi

Genç, fotoğraflarına baktığı zaman bir adamın arkadan yaklaşarak gazeteci olup olmadığını sorduğunu söyledi. Varank'ın daha sonra yanına gelerek Genç'e “Sen neden benim fotoğraflarımı çekiyorsun , sen beni dinliyor musun, sen beni dinliyorsun” ifadelerini kullandığını söyledi. Varank daha sonra orada bulunan polis memurlarına talimat vererek Genç'i gözaltına aldırarak İstinye karakoluna götürmesine sebep oldu. Gazeteci Genç, Varank'ın kendisinden yarım saat sonra karakola gelerek şikayette bulunduğunu söyledi. Varank'ın kendisi hakkında  şikayet sebebinin ise “özel hayata gizliliğini ihlal ettiğini” olarak bildiren Genç, bu sebep için ise. “Kendisi de burada şikayet dilekçesinde bahane bulamadı her halde fotoğraf çektiğim için şikayette bulunmanın komik olduğunu düşündüğü için herhalde ki, özel hayatın gizliliğini ihlal etmişim ben. Kendisini dinlemişim ben güya.” ifadelerini kullandı. Genç, iddiaları çok komik bulduğunu söyleyerek, “herhalde ki, özel hayatın gizliliğini ihlal etmişim ben. Kendisini dinlemişim ben güya. O kadar kalabalığın olduğu bir alanda bir sürü insanın olduğu olduğu alanda herkes yanında. Birkaç kişi vardı yanında onun. Onun iddiasına göre onlarda dinleye bilir. Böyle bir iddia çok saçma bir iddia” sözlerini sarf etti.

Bu basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir

Yaşananların basın özgürlüğüne bir darbe olarak nitelendiren Derviş Genç, kamu görevi olan gazetecilik görevini yapamadığı için Varank'tan şikayetçi olduğunu söyledi. Genç, ayrıca kendisini diğer basın mensuplarının yanın da rencide edildiğini de söyledi. gazeteci olarak çektiği fotoğraflardan dolayı gözaltına alınmasının anayasada ve hukukta yeri olmadığın söyledi.

Genç sözlerine şu şekilde devam etti: “Benim asıl söylemek istediğim bugün basın özgürlüğüne darbe vurulmuştur. İkinci olarak da ben gazeteci olarak bir kamu görevi yapıyorum ve bu görevim engellenmiştir. Mitingi takip edemedim. Polislere talimatla alın bunu demesine ve ben bundan şikayetçiyim demesiyle ve benim de 10 dakika direnmeme rağmen İstinye polis karakoluna getirildik. Burada avukatımızı bekledik. Kendisinden de şikayetçi olduğumuzu belirttik. Anayasada sabit olan gazetecilik görevimizi ve çalışma hürriyetimizin engellendiğini, sonrasında beni diğer basın mensuplarının olduğu bir alanda kişiliğimi rencide ettiğimi. Sözlü sataşma olmadı. Kendisiyle sözlü diyaloğa girmedim yanıma gelene kadar. Fotoğrafları kendisine gösterdim bu suç mu diye. Kamuya açık alanda gazeteci olarak çektiğim bu fotoğraflardan dolayı gözaltına alındım. Anayasada ve kanunlarda böyle bir şey var mı ki?"

Tanal, gözaltına alınma kanunsuzdur

Yaşanan olayı duyarak karakola gelen CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, durumu “Bu baskıcı otoriter bir rejimin açık ve net bir ifadesi yani hiçbir vatandaşımızın çalışma özgürlüğünün, temel hak ve özgürlüklerinin güvencede olmadığının göstergesi.” şeklinde ifade etti.

Tanal, Anayasanın 137. Maddesinin ihlal edildiğini söyledi. Tanal, gazeteci Gencin kanunsuz olarak tutulduğunu şu şekilde ifade etti ;“Takdir edersiniz Anayasamızın 137. Maddesi uyarınca kanunsuz emrin yerine getirilmemesi gerekir. Arkadaşımızın bu saate kadar göz altında tutulması anayasamızın 137. Maddesi uyarınca kanunsuz emrin yerine getirilmesidir.”

Derviş  Genç'in hürriyeti kısıtlanmıştır

Tanal, Genç'in görevini yaparak kamuoyunu aydınlattığını belirterek, geç saate kadar karakolda tutulmanın hürriyetin kısıtlanması olarak değerlendirdi. Tanal, “Kaldı ki yine ceza kanunun 26. Maddesi diyor ki bir kişi eğer görevini ifa ediyorsa bu suç teşkil etmez. Değerli arkadaşımız bir basın mensubu, bu nedenle halkı kamuoyunu aydınlatması lazım. Fotoğrafını çekmesi kamuya açık bir toplantıyı izlemesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu saate kadar arkadaşımızın göz altında tutulması hem hürriyetinin kısıtlanması hem de  çalışma özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle suç işlenmiş durumdadır.”

Tanal, cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı

Milletvekili Tanal, polis ekipleri üzerine Varank'ın baskı yapmasının ayrı bir suç olduğunu ifade etti. Tanal, Cumhuriyet Savcısına seslenerek suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Varank'ın fiili baskı yaparak gazeteci Derviş Genç'i  gözaltına alınması için savcılığı göreve çağırdı. Tanal'ın yaptığı açıklama şu şekildedir;  “Şikayet eden kişinin polis üzerinde fiili baskı uygulaması, bu saate kadar göz altında tutulması apar topar görevinin engellenmesi ayrı bir suç. Ben buradan cumhuriyet savcılarına suç duyurusunda bulunuyorum. Ben Başbakanın basın danışmanının fili baskısı ve arkadaşımızın bu saate kadar göz altında tutulması nedeniyle cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum. İnşallah basın mensuplarının başına böyle şeyler gelmez. Ama görülüyor ki Başbakanın otoriter tavrı, her halde Türkiye'deki bütün medya tehdit altındadır.
<< Önceki Haber Başdanışmanın fotoğrafını çeken Zaman muhabiri serbest... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER