Emekli
Orgeneral Edip Başer, İtalyan gazetesi
La Repubblica'ya verdiği röportajda,
darbe imasında bulundu.
Başer, "Cumhurbaşkanını belirlemede durum raydan çıkarsa, ordu yine müdahale edebilir. Bunu, nisan sonunda internette
bildiri yayımlamaya oranla farklı bir şekilde de yapabilir." ifadelerini kullanmıştı.
Star Gazetesi yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan, Türk milletinin bu tür tehditlerden bıktığını söyleyerek tepkisini şöyle dile getirdi: "Bu kadar halka karşı olmayı göze alabiliyorsa darbe yapsınlar."
Radikal Gazetesi yazarı Avni Özgürel, "Şu anda
Türkiye'de söylenebilecek en abuk laf bu. Talihsizlik." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu bir tehdittir." diyen
Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, "Tehditlere devam edecekler. Somut bir darbenin olacağına inanmıyorum. Ama korkutma amaçlı bu numaralar devam edecek." şeklinde konuştu. Başer'in tartışılan sözlerine sert tepki gösterenlerden biri de
Hürriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever oldu. Ülsever, "Hiçbirimizin bu safhada milli iradenin tersine konuşmak haddimiz değildir." dedi.
Posta Gazetesi yazarı
Mehmet Barlas da anayasal bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Anayasa'yı yok edeceğine inanmadığını belirterek, "Herkesin haddini bilmesi lazım." dedi. Aydınların görüşleri şöyle:
Mehmet Altan Star: Bu kadar halka karşı olmayı göze alabiliyorsa darbe yapsınlar. Bunu artık konuşmak bile istemiyorum. Türkiye bu konularından nefret ettiğini bir kere daha gösterdi. Niye darbe olabilecek bir zeminde olalım bunu konuşarak. Darbenin suçu idam. Hükümetin, vatandaşların suç duyurusunda bulunması lazım. Bıktık bundan. 60 ilde yüzde 50'den faza oyu var AK Parti'nin.
Avni Özgürel Radikal: Türkiye'de
demokrasi dışı müdahalelerin halkta nasıl bir yansımasının olduğunu göreli daha iki gün oluyor. Ben bu tür ifadelerin telaffuz edilmesini bile rahatsız edici buluyorum. İhtimal de vermiyorum. Türkiye'de parlamenter demokrasiyi ayakta tutmak herkesin görevi olmalı. Hepimizin kaygısının bu olması lazım. Şu anda Türkiye'de söylenebilecek en abuk laf bu. Ben söylendiğine bile ihtimal vermiyorum. Söylenmişse de talihsiz bir açıklama.
Mehmet Barlas Posta: Sayın
emekli orgeneral kendisine verilen
Kuzey Irak'taki durumu güven altına alma görevini herhalde başaramadı. Şimdi kendisine yeni bir görev arıyor. Bu görevi de Kuzey Irak'tan Çankaya'ya taşımış sanırım. Herkesin haddini bilmesi lazım. TSK'nın anayasal bir kurum olduğuna ve Anayasa'yı korumak için de Anayasa'yı yok edeceğine inanmıyorum.
Cüneyt Ülsever Hürriyet: Edip Paşa kendisini milletin üstünde gören bir insan mıdır? Bulunduğu görevden alınmasının
kuyruk acısı içinde midir? Hiçbirimizin bu safhada milli iradenin tersine konuşmak haddimiz değildir. Üstelik Edip Paşa emeklidir. Bir kurum adına konuşma hakkını nasıl bulmaktadır. Tavsiyem köşesine çekilip oturmasıdır.
Emre Aköz Sabah: Askerî ve
sivil bürokrasinin üst düzeyinin oluşturduğu bürokratik elit var. Bu zümrenin bazı maddi ve manevi imtiyazları var. Devlet biziz diyorlar. Abdullah Gül'e eşi türbanlı diye karşı çıktılar. Bununla alakası yok. O kamuoyuna sunulan bir nedendi. Yine de somut bir darbenin olacağına inanmıyorum. Burada en çok
Genelkurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt'a güveniyorum. Birilerinin böyle bir planı olsa bile izin vereceğini sanmıyorum.