AP’nin Türk asıllı
Yeşil Partili üyesi Cem
Özdemir ile Hollandalı Yeşil
Joost Lagendijk,
Türkiye’deki üniversitelerde başörtülü öğrencilere uygulanan eğitim engelinin ilk defa bir AB belgesine girmesini sağladı. Hıristiyan Demokrat Camiel Eurlings’in hazırladığı rapora 85 No’lu değişiklik önergesi olarak sunulan metin, geçen hafta
Dışişleri Komitesi’ndeki oylamada kabul edilmişti. Özdemir ve Lagendijk, şimdi sıranın her sene ilerleme raporları hazırlayarak Türkiye’nin “röntgenini” çeken
AB Komisyonu’nda olduğunu söyledi. İki AP üyesi, Komisyon’un mezkur konuya artık kayıtsız kalamayacağını, Türkiye’nin bütün sorunlarına değinen ilerleme raporunun bu yıl AP’yi örnek alarak sayfalarında
başörtüsü sorununa yer vermesi gerektiğini düşünüyor.
İkili, bir ilke daha
imza atarak
Osmanlı hoşgörüsünün Türkiye devletine örnek olması gerektiğine dair değişiklik önergesini de
taslak rapora sokmayı başardı. Böylece,
Ermeni “soykırımını” Türkiye’nin
AB üyeliği için şart haline getiren taslak Osmanlı hoşgörüsüne de ilk defa atıf yapmış oldu.
Komisyon kaynakları ise AP raporunun resmen oylanarak kabul edileceği eylül ayı sonuna kadar herhangi bir yorumda bulunmayacaklarını ifade ediyor. Komisyon şimdiye kadar yayınladığı ilerleme raporlarında başörtülü öğrencilerin sorunlarına ısrarla yer vermedi. Sebep olarak AB’de başörtüsüne ilişkin ortak bir yaklaşımın oluşmadığı ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları gösterildi. Raportör Eurlings de raporunda
azınlıklar için dini hürriyetler konusuna çok geniş yer verirken başörtüsü önergesine karşı çıktı. Özdemir ve Lagendijk’in bu tavrın tamamen “ikiyüzlülük” olarak algılanacağını, AP’nin dini azınlıklar için hak talep etme konusunda elinin zayıflayacağını aktarmaları üzerine Eurlings, önergeye yeşil ışık yaktı ve oylamada “
evet” oyu kullandı.
Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu
Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Türkiye’de en azından üniversitelerde
başörtüsü yasağı olmaması gerektiği kanaatinde. ZAMAN’a konuşan Lagendijk, başörtüsü meselesinde Türkiye’nin soğukkanlı bir
tartışmaya ve mutabakata ihtiyacı olduğuna işaret ederek, “Şimdi AB Komisyonu’nun 24
Ekim’de hazırlayacağı raporda en azından Türkiye’de böyle bir sorunun ve bu sorunun etrafında ciddi bir tartışmanın yaşandığını kabul etmesini ve raporuna yansıtmasını bekliyoruz.” dedi. Türkiye’de laik çevrelerin raporda başörtüsü sorununun yer almasına verdiği tepkileri “aşırı” bulduğunu kaydeden Lagendijk, bir taraftan
AK Parti’nin başörtüsü konusunda ne istediğini netleştirmesi gerektiğini, bir taraftan da laik çevrelerin bu konuda daha serinkanlı bir tartışmaya açık hale gelmelerini umduğunu söyledi.
“Bari en kötü örnek Fransa model alınsa”
Değişikliğin diğer mimarı Özdemir ise önergelerinin hiçbir model önermediğini; ama Türkiye’nin en azından Avrupa’daki en sert
laiklik uygulamasını yapan Fransa’yı örnek alabileceğini söyledi ve ekledi: “Bildiğiniz gibi Fransa’da üniversitelerde başörtüsü yasağı bulunmuyor.” Özdemir, başörtüsünün AP raporunda yer alması ile bir tabunun yıkıldığını, sorunun bundan sonraki AP raporlarına da girmesini beklediklerini kaydederek, AB Komisyonu’nun da meseleye artık bigane kalmaması gerektiğini söyledi. “Türkiye her konuda kendisine Fransa’yı örnek almış. Bu konuda neden örnek almıyor? Biz Avrupa’daki en liberal model olan
İngiltere’yi önermedik. Laik çevrelerin Fransa modelini severek benimsemeleri lazımdı.” diyen Özdemir,
Fransız modelinin bir mutabakat zemini olabileceğini söyledi.
Özdemir ve Lagendijk’in AFET’te kabul edilen önergesinin, büyük bir
sürpriz olmazsa ay sonunda yapılacak nihai oylamada da kabul görerek rapora geçmesi bekleniyor. Önergede, “Türk toplumunda başörtüsüne ilişkin mühim bir tartışma sürmektedir. Bu konuda bir Avrupa kuralı olmamakla birlikte Türkiye’de üniversite öğrencilerinin başörtüsü takabilmesi konusunda bir mutabakat bulunabileceğini umar.” deniliyor.
ZAMAN