Türban fesadı
TÜRBAN bir fesadın (
komplo, conspiration) simgesidir. İsteyen ne yaparsa yapsın,
CHP ne derse desin, bu saptamamdan bir milim geri adım atmam.
İmam hatiplerle birlikte Türkiye’yi bölen paylardan biridir. Üç bilinenli denklemin bir bilineni!
Türbancılar, kendilerine yakıştığı için taktıklarını söyleseler ağzımı açıp konuşmam. Bireysel tercihtir. Siyasal tercihin simgesi olarak sunsalar, o zaman
tartışma başka boyut kazanır. Aslına bakarsanız, yakışma gerekçesini ileri sürseler de inandırıcı olmaz. Tek tip başlığın, kefen benzeri
tek tip beden sargısının yakışması mı olur? Zevkler elbette tartışılmaz(!).
ENAYİ YERİNE KOYUYORLAR
Ama işe dini
inançlarını,
Kuran’ı, inanç özgürlüğünü,
insan haklarını karıştırıyorlar. Ve AKP iktidarı ile
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı arkalarına alıp insanı enayi yerine koyuyorlar. Türbanın Kuran’a dayalı hiçbir dayanağı bulunmadığı tarafımdan onlarca kez kanıtlanmıştır. Önümüzdeki günlerde kanıtlamaya devam edeceğim.
Kuran başlarını örtsünler demiyor; cinsel organlarını (farj, furuj) saklasınlar, göğüslerini (yakalarını, memelerini) örtsünler, diyor. Başlarını, saçlarını örtsünler demiyor. Harama bakacak gözler, boyalı dudaklar, pembeleştirilmiş yanaklar açıkta, ama saçlar kapalı. Saçlar mı cinsel, yüzler mi cinsel? İnsan aklına
hakaret edilmesin lütfen.
Kuran’a göre göğüslerini ne ile örtecek dikkatsız mümine (inanan)? Hımar (çoğulu: Humur) ile örtecek. Hımarın
İslam’la herhangi bir ilişkisi var mı? Yok! İslam öncesi dönemde Arapların ve Yahudilerin güneşten sakınmak için başlarını örttükleri bir
giysi parçası.
Buyursunlar, imamlar, hacılar, hocalar, imam hatipliler, ilahiyatçılar yazdıklarımın tersini kanıtlasınlar. Benim için işin dini yönü
demir kapı ile kapanmış ve mühürlenmiştir.
SÜNNİ OLMAYANLARA BASKIDIR
Buyursun
siyaset bilimciler, tartışalım: Türban simgesi insan hakları,
özgürlükler bağlamında tartışılabilir mi? Tartışılamaz! Bakın neden? Türban, kamusal alanda bir dinsel simge olarak
Sünni İslam anlayışının,
Müslüman olmayan
azınlıklar ve Sünni olmayan Müslümanlar üzerinde bir
baskı aracıdır. İnsan haklarına aykırı bir durum. Laik bir toplumda, kamusal alanın din ve inanç özgürlüğü bağlamında nötr olması gerekir. Oysa
türban, bu nötr alana yapılan saldırıdır (
tecavüz, ihlal, violation). Ve
laiklik saldıranı değil saldırılanı korur. Laiklik, zaten bireyi ve toplumları dinlerin saldırısına karşı korumak için ortaya çıkmıştır.
Gelelim
modern mahremcilerin abrakadabrasına: Onların sosyolojik saptamalarına göre, mutaassıp, muhafazakâr ailelerin kızları türban sayesinde evden dışarı çıkıp kamusal alanda boy gösterebiliyor ve üniversiteye gidebiliyormuş. Yoksa evden dışarı adım atamazlarmış! Şecaat arz ediyorlar:
Hani türban kızların özgür tercihleri idi? Çoğu
Cumhuriyet karşıtı ailelerin 18 yaşından büyük vatandaşlara yaptıkları baskının özgürlük ve insan hakları ile neresi örtüşmekte, tepeden tırnağa ihlal değil mi?
Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay,
AİHM kararlarına gönderme bile yapmadım. Buyurun sofraya!
Daha iyi anlaşılması için yazıyorum: Türban, kahverengi faşist gömleği gibi, gamalı haç gibi bir simgedir. Daha önce de arz etmiş idim!
(Yarın devam edeceğim!)
ÖZDEMİR İNCE - HÜRRİYET