Amerikan Washington Post gazetesinde yer alan bir yorumda, "ABD'nin,
Müslüman ülkelerde
demokrasiyi ilerletmekte ciddiyse
Türkiye'nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine
destek vermesi gerektiği" belirtildi.
''Parti kapatılacak''
"
Anayasa Mahkemesi'nin
AK Parti'yi
kapatma ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı siyasetten uzaklaştırma yönünde karar vermesinin beklendiği" savunulan yorumda, "bunun ABD'nin önemli müttefiki olan Türkiye için siyasi istikrarsızlık yaratma potansiyeline sahip olduğu" ifade edildi.
''Siyasi krizin kötü dönüşü''
Terör örgütü
PKK hakkında bir kitap yazan gazeteci Aliza Marcus ile
Freedom House adlı kuruluşun
Orta Doğu uzmanı Andrew Apostolou'nun imzasını taşıyan yorumda, "Türkiye'deki siyasi krizin kötü bir dönüş yaptığı" ifadesi kullanıldı.
''ABD sessiz kalıyor''
Yorumda, "Anayasa Mahkemesi'nin kararının, önemli müttefik Türkiye için istikrarsızlık yaratma potansiyeli bulunmasına karşın Amerikan hükümetinin, Türk demokrasisine yönelik bu saldırıda sessiz kaldığı'' savunuldu.
Kapatma davası: Adli bir oyun
"ABD'nin bir zamanlar Türkiye'yi Müslüman dünyası için 'demokratik bir
model' olarak gösterdiği" belirtilen yorumda, "ancak Amerikan yetkililerinin şimdi kamuoyu önünde 'bu adli oyunu' kınamakta duraksadığı" kaydedildi.
''Liberaller için geri adım''
Yorumda, "AK Parti'nin kapatılmasının,
ekonomik reform ve AB üyeliğindeki kararlılığı ve baskıcı yasaları kaldırma planları çerçevesinde partiyi destekleyen Türk liberalleri için büyük bir geri adım olacağı" ifade edildi. "Ayrıca böyle bir girişimin, kendi görüşlerini
seçim sandığı yoluyla ifade edebileceği yönünde Müslümanların ikna edilmesi için ABD'nin yürüttüğü çabalara zarar vereceği" belirtildi.
AK Parti'ye ''yasal saldırı''
"AK Parti'ye yönelik 'yasal saldırının' temelinde, Türk toplumunu 'İslamlaştırma'nın' bulunduğu" görüşü dile getirilen yorumda, "Erdoğan'ın ise gizlice, İslami bir devletin çerçevesini oluşturmaya çalışmakla suçlandığı" belirtildi ve "bu iddiaların, gerçek değil fantezi olduğu" ifade edildi.
''Deliller'' dile getirdi
Yorumda, "AK Parti'nin üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırmasını, Türkiye'de laikliğin tehlikeye girdiğinin kanıtı olarak görenlerin bulunduğu,
alkollü içeceklerdeki verginin AK Parti döneminde arttığı ve bunun sonucu alkol tüketiminin yüzde 2.5 düştüğü, kadının
iş dünyasındaki sayısal oranının azaldığı, Türk gazetelerindeki reklamlarda kadınların etek boylarının uzatıldığı, her geçen gün daha fazla sayıda kadının başını kapattığı gibi iddiaların dile getirildiği" belirtildi.
''Alkol tüketimi ölçü olsaydı...''
"Görünüşün aldatıcı olduğu" kaydedilen yorumda, "Alkol tüketimi, özgürlüğün ölçüsü olsaydı
Rusya dünyanın en büyük demokrasisi sayılırdı" denildi.
''İddialar yanlış''
"Başını örten kadınlarının sayısının çok arttığı iddiasının ise yanlış olduğu" belirtilen yorumda, "başını örtmeyen kadınların sayısının 1999'da yüzde 27.3, 2006 yılında yüzde 36.5 olduğu" kaydedildi.
''Erdoğan bunu iki kez yaptı''
"Bir partinin demokratikliğini
test etmek için ölçünün, özgür ve adil seçimler yapmaktaki istekliliği olduğu" belirtilen yorumda, "Başbakan Erdoğan'ın bunu iki kez yaptığı ve son seçimde yüzde 47 destek aldığı" hatırlatıldı. Yorumda, ''Türkiye'de demokrasi testinde başarısız olan laikliktir'' denilirken, "Ak Parti'nin demokratik kuralları kullandığı ve ABD eğer Müslüman ülkelerde demokrasiyi ilerletmekte ciddiyse Türkiye'nin demokratik olarak seçilmiş hükümetine destek vermesi gerektiği'' görüşü dile getirildi.
(AA)