Ferda
Paksüt'ün ifadesini alan savcı Mustafa Bilgili'nin 'Ben
İstanbul'dan gelen talimat doğrultusunda ifade almak için sizi aradım. Ancak bunu basınla paylaşmanız şık olmadı' dediği öğrenildi
Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün "
şüpheli" sıfatıyla
sorgulanan,
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili
Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'ün ifadesi özel kuryeyle İstanbul'a gönderildi. İstanbul
Savcısı
Zekeriya Öz'ün, savunmadan tatmin olmaması halinde Paksüt için
dava açabileceği öğrenildi.
Öz, Paksüt'ün ifadesinin alınması için özel yetkili
Ankara Başsavcı Vekilliği'ne gönderdiği yazıda, soruşturmanın kapsamıyla ilgili ipucu vermekten kaçındı.
Talimat yazısında, Paksüt'e yöneltilen suçlamanın ne olduğu belirtilmedi. Paksüt'e 6 saat süren sorguda yöneltilen sorular da
Ergenekon soruşturmasında "
örgüt üyeliği"yle suçlanan zanlılarla yaptığı konuşmalar üzerinde yoğunlaştı.
Kapatma davası soruları
Paksüt'e soruşturma kapsamında tutuklanan
emekli Org. Hurşit
Tolon ve soruşturma kapsamında aranan eski AKP milletvekili Turhan Çömez'le yaptığı görüşmeler başta olmak üzere çok sayıda
telefon konuşması soruldu. Ergenekon zanlıları ile telefon görüşmelerinin içeriği okunarak, bu konuşmaların neden ve hangi amaçla yapıldığı sorusu da yöneltildi.
Konuşmaların çoğunun AKP aleyhindeki
kapatma davasına yönelik olduğu, bazı konuşmalarda
Anayasa Mahkemesi üyelerinin hangi yönde oy kullanabileceğine ilişkin ifadeler bulunduğu kaydedildi. Paksüt'ün bu konuşmalarda kişisel görüşlerini aktardığını söylediği bildirildi. Paksüt ve avukatı Bülent Acar'a verilen ifade tutanağında, soruşturmaya konu telefon görüşmelerinin içeriği yer almadı.
'Paylaşmanız şık olmadı'
Sorgu sırasında Savcı Mustafa Bilgili'nin Paksüt'e sitemde bulunduğu da öğrenildi. Bilgili, Paksüt'e "Ben İstanbul'dan gelen talimat doğrultusunda ifade almak için sizi İzmir'den telefonla aradım. Ancak sizin bunu basınla paylaşmanız şık olmadı" dedi. Bilgili'nin sitemi ve Acar'ın "Basına konuşmayın" telkini, Ferda Paksüt'ün sessiz kalmasına yol açtı.
Bu arada, Ferda Paksüt'ün telefonları için dinleme kararı alınıp alınmadığı merak konusu oldu. Kaynaklar "şüpheli" sıfatıyla ifade veren Paksüt'ün sadece bir başka zanlıya söyledikleri nedeniyle sorgulanamayacağını, mutlaka hakkında dinleme kararı çıkartılmış olması gerektiğini savundu.
Öz, Paksüt'e yöneltilecek soruların gizli kalmasına büyük özen gösterdi.Öz, İstanbul Emniyeti'nden özel bir kurye vasıtasıyla kapalı zarf içindeki soruları Ankara
Cumhuriyet Savcısı Bilgili'ye teslim etti. Paksüt'e bu soruları yönelten Bilgili de ifade tutanağını yine kapalı zarfla İstanbul Başsavcılığı'na gönderilmek üzere polise teslim etti.
Sorguya Paksüt ayarı
Ferda Paksüt'ün ifadede bazı sorulara
cevap veremediği için eşi Osman Paksüt'ü
yardıma çağırdığı ileri sürüldü. İddiaya göre, Osman Paksüt, saat 15.25'te savcının odasına girdi ve 25 dakika kaldı. Paksüt, 17.00'de tekrar içeri girdi bu kez yarım saat kaldı.
Savcının izniyle eşten yardım
Osman Paksüt'ün sorguya katılmasıyla ilgili olarak, Ferda Paksüt'ün hatırlayamadığı bazı konularda savcının izniyle eşinden yardım aldığı öne sürdü" denildi.
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı
Sinan Kılıçkaya, Paksüt'ün ifadesi sırasında eşinin de odaya girdiği iddialarını değerlendirerek şunları söyledi: "İddia edildiği gibi Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman Paksüt ifade sırasında odada bulunuyorsa bu usule uygun bir işlem olmamıştır. Paksüt'ün ifade sırasında odada bulunması ëyargıya müdahale şeklinde' algılanabilir. Ayrıca, ifadenin sağlıklı bir şekilde alınmaması halinde ifadenin geçerliliği de
tartışma konusu olur.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 147 ve devamı maddelerinde ifadenin ne şekilde alınacağı düzenleniyor. İfade alınırken kimlerin bulunması gerektiği açıkça sayılıyor. Bu kişilerin dışındakiler ifade alınırken bulunamaz.
Daha fazla zarar vermesin
Dolayısıyla şüphelinin yakınlarının ifade alınırken yanında bulunmaması gerekiyor. Bu kişi Anayasa Mahkemesi Başkanvekili olsa dahi. Ayrıca, üçüncü bir kişinin bulunması halinde soruşturmanın gizliliği ilkesi de ihlal edilmiş oluyor. Osman Paksüt'ün Anayasa Mahkemesi üyesi sıfatını kullanılmış olması yargı adına doğru bir davranış değildir.
Yargıyı yıpratacaktır. Daha önceki olaylar, açıklamaları, telefon konuşmaları ve eşinin de bu olaylara karışması düşünüldüğünde yargıya güvenin zedelenmemesi için ve kendisine ve yargıya daha fazla zarar vermemesi için
istifa etmesi gerekir." MİLLİYET
İLGİLİ HABERLER:
BAYAN PAKSÜT'ÜN ŞOK EDEN İCRAATI
FERDA PAKSÜT'TEN SKANDAL DEŞİFRE
5 SAAT ERGENEKON SORGUSU
FERDA PAKSÜT TEK KELİME ETTİ
FERDA PAKSÜT: BAŞIMA BU İŞİ TURHAN AÇTI
ÇÖMEZ'LE BİR ÜYENİN DERİN SOHBETİ CEPTE
BAYAN PAKSÜT'E ERGENEKON ÇAĞRISI