Baykal, "Bu baharı da 29 Mart'ta bir bahar temizliği yaparak tüm
Türkiye'de hep beraber her yerde deneyelim. Bir yeni umut koyalım önümüze. Güzel günlere yönelelim hep beraber. Yeter artık. Türkiye'yi yalanın, talanın efendilerin elinden kurtaralım. Talanın, yalanın efendisi dönemi bitsin. Dürüstlük dönemi açalım. Halka
hizmet dönemi açalım" dedi.
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal,
Mardin mitinginin ardından partisi tarafından düzenlenen
Kahramanmaraş mitingine katıldı.
Hafız Ali Meydanı'ndaki miting de kalabalığa hitap eden Baykal, konuşmasında hükümete yüklendi. Kahramanmaraş'ın iktidara verdiği desteği hatırlatan Baykal, "Karşılığını aldınız mı? İstekleriniz gerçekleşti mi? Omuzlarınızdaki yük kalktı mı? Çiftçiye gereken
yardım yapıldı mı? Fabrikalar açıldı mı? Yoksa kapandı mı?" diye sordu.
Bir yılda bir milyon insanın işini kaybettiğini söyleyen Baykal "Bugün Türkiye de tezgâhlar çalışamaz hale geldi. İnsanların işine son verildi. Kredi kartını ödeyemez hale geldi insanlar. Sayın
Başbakan diyor ki borcunu ödeyemeyenler dürüst değildir. Başbakan işten atılmanın ne demek olduğunu bilemez ki, onun sıkıntısı yok ki. Ama Kahramanmaraş'taki, Göksun'daki,
Elbistan'daki vatandaş ne yapsın. Senin sıkıntın yok onlar ne yapsın." dedi. Türkiye'nin
Yunanistan'dan
pamuk aldığını söyleyen Baykal, "Sizler pamuk üretiyorsunuz. Yıllardır pamuğu aynı fiyata verdiniz. Kazanlım derken daha da kaybettiniz. Pamuk Çukurova'da yetişti. Yunanistan oradan aldı. Türkiye'ye tekrar sattı. Yunanistan ne bilir pamuğu." diye konuştu.
AK Parti hükümetinin Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin en çok para harcayan hükümeti olduğunu dile getiren Baykal "En büyük parayı bu hükümet harcadı. Nerden geldi bu para?
Borçla borçla. Bu milletin parasını harcadı. Bu hükümet 2002 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'nin toplam borcu
Atatürk,
İnönü döneminden
Celal Bayar,
Menderes dönemine, Süleyman
Demirel dönemine,
Özal dönemine,
Erbakan dönemine gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin 80 küsur yılın toplam borcu 220 milyar dolar. Bunlar 7 yılda 280 milyar dolar borç yaptılar.
Hani kalkınıyorduk, hani zenginleşiyorduk? Ne yapıldı peki bu ülkeye?
TOKİ yatırımları, çift yol uygulamaları. Bu parayı izah etmeye yeter mi? " dedi.
Deniz Feneri davasıyla ilgili de hükümete yüklenen Baykal, "
Yolsuzluk eskiden şahsi yapılırdı. Şimdi şirket,
dernek,
vakıf olarak yapılıyor. Kanunla yapılıyor. Topluluğa yararlı dernekler dediler, böylece kapılar sonuna kadar açıldı. Bu yolsuzluğa yapanlara
vergi kolaylığı sağlandı. Şehitlere gazilere yardım için kurulan derneklere sağlanmayan haklar yolsuzluk için kurulan bu derneklere sonuna kadar açıldı." şeklinde konuştu.
Yolsuzlukları yapanları neden yargılamıyorsunuz dediklerinde
dosya bekliyoruz dendiğini ifade eden Baykal, "
Almanya yargılamış Türkiye'de yargılanması için dosya gelecekmiş. Senin avukatın, savcın hukukun kanunun yok mu? Senin vicdanın yok mu? O Almanya'dan gelecek dosyayı kaplumbağanın sırtına koysalardı Türkiye'ye çoktan gelirdi. Almanya'daki dosya aylarca gelemedi. Yahu desene onlar benim eşim dostum, akrabalarım, onlar benim için çalışıyorlar, ben onları yargılamak istemiyorum, yargılayamam desene." dedi.
Başbakan'ın kendisiyle uğraştığını dile getiren Baykal, "İşi gücü bıraktı varsa yoksa Deniz Baykal. Gece Deniz Baykal'la yatıyor sabah Deniz Baykal'la kalkıyor. Deniz Baykal şöyle Deniz Baykal böyle. Yahu kardeşim sen işine bak. Sen işine bak sen ne uğraşıyorsun onla bunla. Deniz Baykal, İsmet Paşa. Ondan biraz daha geriye gidecek ama gidemiyor. Geliyor orda duruyor. Orda Atatürk var orda duruyor. Dursun orda dursun. Yok bilmem 80 sene önce nüfus kağıtlarının arkasına ekmek karnesi verilmiştir yazıyormuş. Yok 30 yıl önce petrol krizinde sıkıntı çekilmiş bunları anlatıyor. Sen 80 yılı bırak günümüze gel günümüze. Bugüne gel bugüne. Senin uyguladığın
politika milleti ne hale getirdi sen ona bir bak.
Millet çıldırıyor çıldırıyor. Soyunup sokaklarda dolaşıyor. Arabasının başına geçip
intihar ediyor insanlar. Her gün nahoş olaylar yaşıyoruz." dedi. Yaşananların nereden kaynaklandığını bildiklerini kaydeden Baykal, "Bunun çaresi yok. Bunun çaresini siz inşallah seçimde bulacaksınız. Bunu siz
tedavi edeceksiniz. El mi yaman bey mi yaman. Bunu görecek. Sen kimsin? Ali kıran baş kesen mi kesilsin başımıza. Burası hukuk devleti kimler geldi kimler geçti. Sen Başbakan olabilirsin sen başbakan oldun diye herkese hükmetme hakkın mı var. Başbakan olmak ayrı adam olmak ayrı. Nice başbakanlar vardır ki adam olamamıştır. Ama nice başbakan olmayanlar vardır ki adam gibi adamdır. Önemli olan adam gibi adam olmaktır. Dürüst olmaktır doğru konuşmaktır." açıklamasında bulundu.
Başbakan'la televizyon kanalında konuşma isteğini yineleyen Baykal, "Memleketin en tarafsız gazetecileri, televizyoncuları gelsin
halk gelsin. Sen bana sor ben sana sorayım. Oturup konuşalım. Sen de anlat ben de anlatayım. Türkiye izlesin, millet izlesin Millet kim dürüst kim haklı karar versin." şeklinde konuştu.
Elbistan'a il sözü de veren Baykal, "Başbakan Kahramanmaraş'a geldi. Başbakan'ın söylemediği bir şeyi ben söyleyeyim size. CHP iktidarında Elbistan özlediği hak ettiği il konumuna gelecektir." dedi. "29 Mart'ta bahar temizliği yapalım" diye konuşan Baykal, "Bu baharı da 29 Mart'ta bir bahar temizliği yaparak tüm Türkiye'de hep beraber her yerde deneyelim. Bir yeni umut koyalım önümüze. Güzel günlere yönelelim hep beraber. Yeter artık. Türkiye'yi yalanın, talanın efendilerin elinden kurtaralım. Talanın, yalanın efendisi dönemi bitsin. Dürüstlük dönemi açalım. Halka hizmet dönemi açalım" diye konuştu.
(CİHAN)