Baykal'ın,
Genelkurmay Başkanı
Org. Başbuğ'un ulus devlet ve
laiklik ile ilgili uyarıları için kullandığı "Güzel ama sözle etkili olma anlayışı geride kaldı" şeklindeki sözleri kamuoyunda "ama ve
darbe" tartışmalarını birlikte getirdi..
CHP Genel Başkanı Baykal,
Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila'ya
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un konuşmasını değerlendirirken, "Paşa çok doğru şeyler söyledi, güzel analizler yaptı. Ama sözle etkili olma aşaması geride kaldı" demiş, bu sözleri "Yine darbe
çağrısı yapıyor" denilerek eleştirilince önceki gün şu düzeltmeyi yapmıştı: "Genelkurmay Başkanı'nı bölücülüğe, teröre, laikliği tehdit eden gelişmelere karşı konuşturan süreç, önümüzdeki dönem için bir değişim içine girecek izlenimini verebiliyor mu? Vermiyorsa ortada bir sorun var demektir. Ben o soruna dikkati çekiyorum. Bu demek değildir ki, asker müdahale etsin, darbe yapsın. Böyle düşünenler kafalarındaki o hassasiyeti henüz aşamamış olanlardır.
Türkiye'de böyle bir sorun yok artık."
Siyasiler: Bu darbe çağrısı
AKP: Şuuraltı çıkmış
* Mustafa Elitaş: Hiçbir mihraktan
destek beklenmemeli. Baykal'ın sözleri şuuraltının dışa vurumu. Sandıkta,
rekabet edemediği siyasi partileri
demokrasi dışı yöntemlerle nasıl yok edebilirim kaygısı var. Sayın Baykal'ın
Ergenekon avukatlığının sebeplerinden biri de bu olabilir
* Nihat Ergün: Talihsiz bir beyan. CHP'nin kendini yenilemeye ihtiyacı var.
* Bülent Gedikli:Bu sözler Baykal'ın bundan sonra yeni bir
siyaset yapamayacağının göstergesi. Artık bu talihsiz beyanlar dönemi kapanmalı.
MHP: Beklenti yanlış
* Oktay Vural (MHP Grup Başkan Vekili): Sayın Baykal Genelkurmay Başkanının uyarılarını yeterli görmeyip, ne beklentiyle bunları söylüyor bilmiyoruz. Ancak TSK'dan farklı bir beklenti içindeyse, bu yanlış. Siyasilere düşen milletin iradesi doğrultusunda hareket etmektir.
DTP: Askere çağrı var
* Hasip Kaplan (DTP Şırnak): Ben bu sözlerden bir darbe iması olduğunu anlamıyorum. Ama siyaset siyasetçilerin işi, sorunları varsa siyasette konuşacağız.
* Selahattin Demirtaş (DTP Grup Başkan Vekili): Baykal, bu sözleri ile 'asker sözden öte bir şey yapmalı' diyor. Bunlar bir darbe çağrısı olmasa da askerin siyasete aktif müdahalesini istemektedir. Bu CHP'nin demokratik olmadığını bir kez daha gösterdi. Baykal'a yakıştı.
DSP: Çözüm siyasette
* Zeki Sezer (DSP Genel Başkanı): Baykal'ın böyle bir 'darbe' çağrısı yaptığına inanmıyorum. Bizim görüşümüz, sorunların çözümü siyasi çerçevede aranmalıdır.
* Tayfun İçli (DSP Eskişehir): Darbe çağrısı olarak algılamamalı. 'Lafta kalmasın' derken kurumları kastediyor.
ÖDP: Üzüntü verici
* Ufuk Uras (ÖDP Genel Başkanı): Bu söylem anamuhalefet tarafından boşluk olduğunun göstergesidir. Meseleler askere
havale edilecekse siyaset kurumuna ne ihtiyaç var? Askerin alan genişletilmesini ima eden Baykal'ın bu yaklaşımı
sivil siyaset açısından üzüntü vericidir.
* * *
STK temsilcileri: Zafiyet var
68'liler: Halktan kopuk
* Ertuğrul Kürkçü (68 kuşağının öğrenci liderlerinden, yazar): Askerlikle bağlantılı olan insanların konuşmasının yasaklanmasından yanayım. Eğer konuşacaklarsa siyasi partilere üye olmalarının önü açılmalıdır.
Deniz Baykal böyle bir politik alan yaratmak yerine geleneksel yoldan siyaset yapmayı
tercih ediyor.
* Aydın Çubukçu (68 hareketi liderlerinden, yazar): Deniz Baykal siyasi bakımdan prestijini yitirmiş,
halk tabanından kopmuş bir partinin genel başkanıdır. Bu durumda muhalefet yapmak için dayanabileceği güçler olarak
bürokrasi ve ordu görünüyor.
DSİP: Şaşırmadık
* Roni Margulies (Devrimci Sosyalist İşçi Partisi- DSİP yöneticisi, yazar): Deniz Baykal'ın söylediklerinde şaşılacak bir şey yok. Baykal çok uzun süreden beri 'Darbeye hayır' diyen bir tavır takınmıyor. Bir darbe olur da ertesinde
Başbakan olabilir miyim düşüncesi içinde.
Akademisyenler: Zayıflık
* Dr.Cengiz Aktar (Bahçeşehir Ü.): Deniz Baykal hiçbir şeyi beğenmeyen huysuz ihtiyar gibi. Konuşmasında orduya 'Darbe yap' mı diyor belli değil, açıkça konuşmuyor. Ama Gül'ün Erivan'a gitmesi ile ilgili açıkça konuşuyor. Gitme diyor, milliyetçi
politika yapıyor.
* Prof. Dr. Mithat Sancar (Ankara Ü.): Baykal'ın açıklamaları kendi zayıflığının itirafı. Baykal, askerin hükümete karşı denge unsuru, siyasi muhalefet müttefiki gibi davranmasını istiyor. Baykal'ın çağrısı demokratik olmamanın ötesinde kendi siyasal varlığını da anlamsızlaştırıyor. Baykal darbe kastetmiyor, kastettiği AKP'yi engelleme ve
kontrol altında tutma.
* Prof. Dr. Beril Dedeoğlu (Galatasaray Ü.): Baykal, AKP'nin önünün ne pahasına olursa olsun kesilmesinden yana ve 'Bunu ordu yaparsa da memnun olurum' izlenimi bırakıyor. Darbe beklentisini düşünmüyor da olabilir, düşünüyor da olabilir.
DİSK: Hükümeti uyarıyor
* Süleyman Çelebi (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı): Baykal'ın uyarısı daha çok 'hükümetin bu ifade edilen konulara karşı aynı yaklaşımı göstermediği' şeklindedir. Söyledikleri 'Hükümet duyarlılık göstermiyor' şeklinde anlaşılmalı.
Org. Başbuğ ne demişti?
Genelkurmay Başkanı Org.
İlker Başbuğ, 28 Eylül'deki
devir teslim töreninde üniter devlet ve laiklikle ilgili şöyle demişti:
* Toplumun bir kesimi yeni bir kültürel kimliğin,
yaşam tarzının oluşumunda dini düşüncelere büyük bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve gelişmelerden büyük bir endişe duymaktadır. Bu endişe ciddiye alınmalıdır.
* Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyopolitik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar.
* Türkiye'nin ulus devlet yapısı tartışılacak ve tartışmaya açılabilecek bir konu değildir.
* Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet temeline dayanıyor.
*
Anayasa Mahkemesinin, anayasayı resmen yorumlamaya yetkili tek
organ olarak, laikliğe ilişkin yapmış olduğu yorumlar, laikliğin anlamının ortaya konulmasında vazgeçilmez kaynaktır.
SABAH