Baykal, herkesin
ülkenin hali ve gidişatıyla ilgili çok derin kaygıları paylaştığını savunarak, ''Vatandaşımız, her an yaşanan olaylarla
Türkiye'nin içine geldiği tabloyu değerlendirerek, görerek, ülkemizin nereye gitmekte olduğunu, yarın Türkiye'nin ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalacağını, bu gidişatın sonunun ne olacağını göremez, değerlendiremez durumdadır'' dedi.
Baykal, partisinin,
Seyhan Otel'de yapılan
Adana İl
Kongresi'ndeki konuşmasına, ''Coşkulu bir ortamda, sıcak bir atmosferde sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum'' diyerek başladı.
Baykal, kongrede Adanalıların, partilerinin bir iç çalışmasını, kongresini gerçekleştirmesinin ötesinde Türkiye'ye yönelik özlemlerini, duygularını, düşüncelerini de taşıdıklarını gördüğünü söyledi.
Adana'da kongre yapmanın ötesinde Türkiye'ye
CHP'nin sahip çıkması doğrultusunda bir kararlılığı, bir anlayışı ve yeni bir yaklaşımı da gördüğünü belirten Baykal, şöyle konuştu:
''Artık ülkemizin içinde bulunduğu bu durum karşısında bizler sadece parti içi çalışmalarla görevimizi ve sorumluluğumuzu yerine getirmiş olamayız. Bugün CHP, Türkiye'ye yönelik olarak çok büyük bir sorumluluğun, bekleyişin karşısında olduğunu değerlendirmektedir. Hepimiz, ülkenin haliyle ve gidişatıyla ilgili çok derin kaygıları paylaşıyoruz.
Vatandaşımız her an yaşanan olaylarla Türkiye'nin içine girdiği tabloyu değerlendirerek, görerek, ülkemizin nereye gitmekte olduğunu, yarın Türkiye'nin ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalacağını, bu gidişatın sonunun ne olacağını göremez, değerlendiremez durumdadır. Bunun üzüntüsü, kaygısı bütün vatandaşlarımıza
egemen olmuştur.
Türkiye, geleceğini görme ihtiyacı içindedir, yarınına güvenme ihtiyacı içindedir, yarınına umutla bakma hakkını kullanmak istemektedir. Tabii içinde bulunduğumuz durumda, ülke yarını belirsiz, her an her şeyin olabileceği, kimin başına neyin geleceğinin belli olmadığı bir karamsarlık, umutsuzluk ve belirsizlik ortamında bulunmaktadır. Şimdi böyle bir
manzara karşısında gözler CHP'ye yönelmiştir. CHP'nin, Türkiye'ye yönelik anlayışının iddiasının düşüncesinin ne olduğunun ortaya konulması çok büyük bir önem taşımaktadır.
Türkiye'nin bir süredir giderek yoğunlaşan
kriz, karmaşa ve
kaos ortamının dışında da uzun bir süreden beri yaşadığı olaylar, her alanda, ekonomide, sosyal yaşamda, hukukta, siyasette, bir olumsuz gidişatın vatandaşlarımızı etkisini altına aldığını ortaya koymuştur.''
HÜKÜMET ÇOK PARA HARCIYOR
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, ''Bu hükümet döneminde Türkiye tarihinin hiçbir döneminde harcamadığı kadar çok para harcamıştır. Bu hükümetin elinden geçen kaynağın ve paranın haddi hesabı yoktur'' dedi.
Baykal, partisinin Adana İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Adana'nın, Türkiye'nin en bereketli, en verimli topraklarının bulunduğu, sanayileşme doğrultusunda ilk büyük ciddi adımların atıldığı, ülkenin önemli yörelerinden biri olduğunu söyledi.
''Burası, Adana, burası
Çukurova, Türkiye'de bereketin, verimliliğin tarımın, sanayinin, esnaflığın ve ticaretin en başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği
kent'' diyen Baykal, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin en büyük, en ileri en çağdaş kentlerinden biri. Türkiye'nin bir çekim merkezi. Türkiye'de bir tane Çukurova var. Dört tane Çukurova olsa Türkiye'nin kaderi bambaşka olur. Hep bu heyecanın içindeydik. Çukurova deyince, Adana deyince bir sevinç ve umutlu bekleyiş duygusu içerisine girerdik.
Ancak, geldiğimiz noktada Adana tıkanmış, gelişmesi tıkanmış, işsizlik bakımından Türkiye'nin en büyük işsizlik oranıyla karşı karşıya. Tarımı da sanayisi de ticareti de zor durumlarda kalmış. Zenginlik içinde bir büyük yoksulluğun yaşandığı yöre haline gelmiştir. Çukurova'yı son 10 yıl içinde
ekonomik sıkıntıları yaygınlaşmış, sosyal sorunları artmış bir kent haline dönüştürmek gerçekten soruşturulması, nedenlerinin araştırılması gereken ciddi bir tablodur.
Hangi anlayış, hangi zihniyet, hangi
politika Çukurova'mızı boynu bükük bir yer haline getirmiştir. Gerçekten bu üzerinde durulması gereken bir konu.
Türkiye'nin tümüne baktığımız zaman da özellikle son 7-8 yıldan beri bu
iktidarın izlediği politikalarla sıkıntılar bütün ülkede yaygınlaşmıştır.''
-''TÜRKİYE BÜYÜK SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA''-
İzlenen bu politikaların Türkiye'yi de çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını savunan Baykal, şunları kaydetti:
''Bu hükümet döneminde Türkiye tarihinin hiçbir döneminde harcamadığı kadar çok para harcamıştır. Bu hükümetin elinden geçen kaynağın ve paranın haddi hesabı yoktur.
Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş hükümetlerin tümünün toplam kullandığı borcun iki katından daha fazlasını sadece bu hükümet yapmıştır.
Atatürk'ten başlayıp İnönü'den, Bayar'dan, Menderes'ten, Demirel'den, Özal'dan daha sonraki dönemlere Ecevit'lere, Yılmaz'lara,
Tansu Çiller'lere, Erbakan'lara kadar gelen dönemin tümünde Türkiye'nin 80 yılda dünyadan aldığı paranın iki katından fazlasını 7-8 yılda bunlar borç para olarak almışlardır.
Bu kadar büyük bir para, bu kadar kısa süre... 80 yılda harcananın iki katı para, sadece borç olarak... Devletten alınan ek kaynakları,
vergi yoluyla toplanan kaynakları söylemiyorum. Sadece dışardan geleni söylüyorum. Bu parayı harcamışlardır. Aynı şekilde kendilerine teslim edilmiş olan ülkenin büyük ekonomik kuruluşlarını birer birer satmışlardır. Ucuz, pa
halı demeden satmışlardır. O satarken elde ettikleri kaynakları 8 yılda kullanmışlardır.
Bu millet 80 yılda yapmıştır, bunlar 8 yılda sattılar. Bu kadar para kullanıyor bu iktidar, elde avuçta ne varsa satıyor. Bunun sonunda Çukurovamızda yeni sanayi tesisleri mi yapıldı, gençleri iş sahibi yapacak fabrikalar açıldı mı, büyük
hizmet atılımları gerçekleştirildi mi, büyük enerji santralları kuruldu mu, bu kadar paradan Çukurova nasibini aldı mı?
Ortada ne var?
Borç var, işsizlik var işsizlik... Çukurova işsiz sayısı bakımından Türkiye'nin en önde gelen kentlerden biri. Türkiye, dünyada dördüncü. Çukurova, Türkiye'de birinci. Nasıl oluyor bu değerli arkadaşlar? Bunun altında ne var? Görev aşkı mı var, hizmet aşkı mı var?''
Baykal, bunların Türkiye'nin temel gerçeği olduğunu belirterek, ''Önümüzdeki dönemde bunun hesabı sorulacaktır. Önümüzdeki dönem, AKP ile Türkiye'nin bir hesaplaşma dönemi olacaktır, yapılan yanlışlıkların hesabının sorulacağı bir dönem olacaktır'' diye konuştu.
AA