İşte Baykal'ın konuşmasından satır başları:
CUMHURBAŞKANININ GÖREV SÜRESİ 5 YILDIR
Deniyor ki, “Bu 7 yıl iken seçildi, 7 yıl sürdürüversin.” Burada herhangi bir şüpheyi haklı kılacak bir durum yoktur. Ortada bir anayasa var.
Anayasa diyor ki “
cumhurbaşkanının
görev süresi 5 yıldır” nokta.
Müktesebat yok
kanuni durumda. Eğer kanun demiş olsaydı ki “daha önce seçilmiş olan 7 yıl görev yapar” diyecek bir şey olmaz. Cumhurbaşkanı o düzenlemenin bir parçası. Hiç tereddüde yer yoktur ki cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.
“YSK’ya konuyu aktaralım YSK çözüm bulsun” sözleri var. YSK anayasayı yorumlayacak bir kurum değildir. “Cumhurbaşkanının görev süresi ne kadar?” Bu YSK’nın yorumlayacağı bir konu değildir. Herkes aklını başına alsın. Çok acı ifade ediyorum. Meclisin görev süresi 4 yıl, cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. O kadar.
BAŞBAKAN’IN MORALİNİ ANKETLER BOZUYOR
Kurumlar kendilerine yapılan tertibin bir rastlantı olmadığını anlamaya başladılar. Üzüntü verici bir
manzara. Bu böyle gitmez.
Türkiye çok yoruldu. Kurumlar kendiliğinden birbirine düşmüş değildir. Birileri kurumları birbirine düşürecek şekilde planlamıştır. Şikayet mercii olarak görülenler bu işin doğrudan sorumlularıdır. Bu da işin açmazıdır.
Başbakan “Moralim benim de bozuluyor” diyor. Morali niye bozuluyor diye düşünüyorum. Bence moralinin bozulması için bir sebep yok. Keyfinin yerinde olması gerekiyor. Bir eli yağda bir eli balda. Başbakan'ın moralini bozan
seçim anketleridir. Her şey yolunda ama
seçim anketleri onun moralini bozuyor. O da görüyor ki bu işin sonu yok. Bence morali bozuluyorsa ondan bozuluyordur.
Ayağınızdan zemin kayıyorsa,
iktidarı kaybetme kokusuna kapılmışsanız moraliniz bozulur. Demokraside hiçbir iktidar ebedi değildir. Bunlar da geldikleri gibi gideceklerdir.