Belediyelerle ilgili düzenlemeleri tekrar gündeme getiren
CHP lideri
Baykal, şunları söyledi;
"Kapatılan belediyeler ile ilgili geçerli gerekçeler ortaya konulamamıştır. Masraf oluyor dediler ama bu geçerli bir mazeret değildir. Çünkü mali yönden başarılı belediyelerde ortadan kaldırılmaktadır. Borcu olmayan belediyeler de kapatılmaktadır. Bu ciddi bir konudur. Siyasi hesapların bu kararı yönlendirdiği çok açıktır. Borcu olmayan, örnek belediyecelik gerçekleştiren, bu karardan sonra 30 bin kişinin 'belediyemizi kapatmayın' diye dilekçe imzaladığı mesela
Bahçeşehir Belediyesi'nin niçin belediye olmaktan çıkarıldığının izahı yoktur. Tek gerekçe vardır. O da; 'Burada bizim
seçim kazanmamız söz konusu değildir. O nedenle biz güçlü olduğumuz bir yörede bunu eritelim' mantığı kendini göstermiştir. AB'ye uyum gereği halka sorulmadan bu
uygulama yapılamaz. Şimdi konu Ana
yasa Mahkemesi'nde... Dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Bu karar en kısa zamanda açıklanmalıdır. Çünkü
Türkiye bir yerel seçime gidiyor. Umarım mahkememiz toplumun beklentisine uygun bir değerlendirme yapacaktır."
TERÖR
Konuşmasında
terör olaylarına değinen Baykal, şunları söyledi;
"Terörle ilgili çok ciddi bir tablo ortaya çıktı bir kez daha. Bu konu bütün ülkemizi çok derinden etkiledi. Bu
iktidarın terör konusundaki tavrı güven vermiyor. Olayın ciddiyetini kavramış bir anlayış değildir. Bu iktidar terör konusunun ciddiyetinin farkında değildir. Bu iktidar iş başına geldiğimi zaman terör fiilen sıfırlanmıştı. Geldikten sonra aldıkları kararlar Türkiye'de terörün gelişmesine fırsat verdi. AKP, terörü küçümsedi, hoş geçinmeye çalıştı. Teröre sıcak gelecek adımlar atmaya başladı. 'Eve dönüş yasası' dağa dönüş yasası haline geldi.
En son Öcalan'ın affına imkan verecek düzenlemeyi
terörle mücadele yasasının 6. maddesinin içine yerleştirdi. CHP tarafından suçüstü yakalandı. Çıkarın bunu dedik çıkarmaya cesaret edemediler ve yasa rafa kalktı. K.
Irak'a girmeme karşılığında 1 milyar dolarlık
anlaşma yaptılar. Türkiye'deki terörün yurtdışından desteklenen bir yönü var.Terörün yurtdışı bağlantısının bu hükümet bilincinde değildir.
Dağlıca baskını oradan kaynaklandı. Nasıl buna gözyumulabilir? Bu oldu.
Aktütün Karakoluna yönelik saldırı oldu yine K.Irak'tan kaynaklı...
Başbakan Erdoğan,
İstanbul Güngören'deki saldırıya
PKK saldırısı diyemedi, dili varmadı. Irak konusunu ciddiyetle ele almalıyız. Bunun muhatabı ABD'dir, Irak'tır, K.Irak'taki yetkililerdir. Bu saldırılar Türkiye'nin dış politikasını yönlendirmek için mi yapılıyor?
Şu ana kadar
Irak yönetimi üslubunda yumuşamalar ortaya çıkmakla beraber, işin özünde güven veren bir
işbirliği noktasına gelmiş değildir. Irak, PKK'yı
terör örgütü olarak resmen tanıdığını ilan etmelidir. Irak toprakları içinde PKK kampları var. PKK resmen orada faaliyet gösteriyor. Önce bunun değişmesi lazım Irak ile ilişkilerimizde ilerleme olması için. Biz Irak'ın bu tavrını görmemezlikten gelip, Irak ile ilişkilerimizi bu zeminde geliştirmeyi içimize sindirirsek önümüzdeki dönemde de Aktütün, Dağlıca gibi saldırılar ile karşı karşıya kalırız. Bizim artık bazı şeyleri ABD'ye de Irak'a da çok net anlatmamız lazım. Terör örgütünün Türkiye'ye karşı
silah olarak kullanma düşüncesi zihinlerden kaldırılmalıdır. K.Irak'a
operasyon düzenledik, 3 gün sonra ABD'li yetkililer çıkın dedi. Müttefikimiz ABD, Türkiye'nin terörü bitirecek olmasından neden rahatsız oluyor?
Başbakan'ın
demokrasi duyarlılığı terör konusu olunca ortaya çıkıyor. Daha geçenlerde Engin Ceber işkence ile öldürüldü. Başbakanın bu işkence karşısında ağzını bile açmadı. Başbakanın demokrasiden söz etmesinin inandırıcı bir tarafı oluyor mu? Demokrasi diyor Başbakan, insanlar Ergenekon'da 1.5 yıldır mahkemeye çıkarılmadan gözaltında tutuluyor. Bu senin demokrasi aşkına zarar vermiyor mu? Terörle etkin mücadele edilsin diyenlere, demokrasiyi mi ortadan kaldırmak istiyorsunuz' diyor Başbakan.
DHA