Başbakan Erdoğan'ın sinirlenmek için yeni bir bahane bulduğunu kaydeden
Baykal, "En son bahane şu: 'Bizim partimize kimse AKP demesin, AKP demek edepsizliktir.' diyor" dedi.
Partisinin belediye başkanlığını kazandığı Aydın'ın
Söke Belediyesi'ni ziyaret eden Baykal, çıkışta belediye önünde toplanan vatandaşlara hitap etti. Hükümetin icraatlarını eleştiren Baykal, Başbakan Erdoğan'ı
öfkelenmek ve sinirlenmek için bahane bulmakla suçladı. Partisine
AK Parti yerine 'AKP' denmesini edepsizlikle suçlayan Başbakan Erdoğan'a
cevap veren Baykal, "Partilere vatandaşın nasıl hitap edeceğine tepeden
inme talimat vererek yön verilemez." dedi.
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değerli arkadaşlar, siyasetçilere, partilere, vatandaşın nasıl hitap edeceğine zorlama yaparak, dizgin vurarak, tepeden inme talimat vererek yön verilemez. Vatandaş nasıl isterse öyle der. Vatandaşın kendine göre bir değerlendirmesi var. Bize isteyen Halk Partisi, isteyen
CHP der. Canım resmisi (AK Parti) bunu söyleyemezsin diye sık
boğaz etmeye hakkımız var mı. Vatandaş nasıl uygun gördüyse uygun gördüğü gibi söyler. Adalet ve Kalkınma Partisi kurulalı 7 yıl olmuş. Yedi yıl sonra Başbakan niye celalleniyor. Bugün bu öfke bu kızgınlık niye ortaya çıkıyor? Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan da bir kirlenme sendromunun işaretleri ortaya çıktı. Kendine güvenen bir insan ister ak der, ister AKP der. Ne aldırıyorsun? Sen aklanma istiyorsan adını 'ak' diye söyleyerek bunu sağlayamazsın. Eğer sen aklanma istiyorsan kaldır dokunulmazlığını, benim de dokunulmazlığımı kaldır. Git mahkemeye aklan da gel. O zaman 'ak' diyelim sana.
Hayır ben dokunulmazlığın arkasına saklanırım yargıya da gitmem, bana ak diyeceksiniz, olmadı. Vatandaşın ağzına
kilit vuramazsın. Resmi isimlerle hitap edeceksin, başka isimlerle hitap etmeyeceksin. Yasak mı çıkaracaksın? Hakaret yok. Vatandaş kendine göre niteleme yapıyor, söylüyor. Vatandaşın dili 'ak' demeye varmıyor, zorlama vatandaşı." (CİHAN)