Baykal, "Bunlardan biri eş tartışmasıdır. Aile ve eş tartışması kürsüye yansımıştır. Hassas bir konu. Herkes için hassas. İkincisi, bir din istismarı boyutu vardır olayın. Eş,
aile tartışmasıyla din istismarı tartışması birbirine girmiş ve olay çığırından çıkmıştır." dedi.
Meclis'te patisinin grup toplantısında konuşan Baykal, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Baykal, "Bazen o görüntülere bakınca uzak
Asya parlamentolarındaki güreş yetenekleri gelişmiş milletvekillerini izlediğimizi zannettik. Bunu arkasında ne var diye düşündük. Bunların arkasın görmemiz gerek üç ana nokta var. Bunlardan biri eş tartışmasıdır. Aile ve eş tartışması kürsüye yansımıştır. Hassas bir konu. Herkes için hassas. İkincisi, bir din istismarı boyutu vardır olayın. Eş aile tartışmasıyla din istismarı tartışması birbirine girmiş ve olay çığırından çıkmıştır. Üçüncüsü ise saldırı boyutudur. Çok açık ve sistemli, parti düzeyinde, organize saldırı olayı gerçekleşmiştir." diye konuştu.
EŞ TARTIŞMASINA ÇOK ÜZÜLDÜK
Baykal,
Başbakan'ın eşi ile ilgili tartışmalara değinirken, bundan üzüntü duyduklarını ileri sürdü.
Baykal, şöyle devam etti: "Eş tartışmasına çok üzüldük. Siyasi tartışmanın muhatabı
siyasetçidir. Böyle bir durum bizim ahlak anlayışımıza yakışmaz. Herkesin ailesine saygı göstereceksin. Bunu öğrenmediysen senin siyaset sahnesinde yerin yok demektir. Bu temel bir ilke ama tek taraflı bir ilke değil. Ailemizi siyaset zeminine taşımayacağız. Taşırsak o da saldırıya
hedef olmaya başlar. Eşine en büyük haksızlığı sen yapmış olursun. Bu olayda ilk kez Sayın Başbakan
pazar günü TRT'deki toplantıda hiç icabı yokken eşi ile ilgili bir konuyu gündeme getirmişti. Türkiye'de kılık
kıyafet ile ilgili bir konuyu konuşacaksan eşin üzerinde bunu yapmayacaksın. Eşinle ilgili hatıraları anlatıp bir mağduriyet görüntüsü yaratırsan bu yanlış olur."
FRANSA OLAYI
Baykal,
Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'nin Başbakan Erdoğan'a eşini getirmemesini rica ettiğini öne sürdü.
Baykal, "Sayın Başbakan için bu ülkeye yapacağın devlet ziyaretinde 'eşini getirme' dendiğini biliyoruz. Bu bizi de rahatsız etti. Ne
suçlama konusu yaptık, ne şikayet ettik. Sen ağlayıp şikayet edecek noktada değil suçlamaları çözecek noktadasın. Çözebildiğini çözersin, çözmediğini istismar edemezsin. 'Hem çözemem, hem şikayet ederim' yok öyle bir şey. Çözebiliyorsan çöz çözemesen sus." şeklinde konuştu.
DİN İSTİSMARI YAPIYORLAR
Baykal MHP ile
AK Parti arasındaki 'peygamberlik' tartışmalarına ilişkin ise şunları söyledi: "Bütün
İslam aleminin bütün inançlara saygılı insanların peygamberi. Falan kişi adeta odur dersen, herkesin peygamberine en büyük saygısızlığı yapmış olursun. Milletin önünde hesabını vermemiş birini peygambere benzetirsen olur mu? Yanlış olmuştur. Geçenlerde bir belediye başkanı çıktı, 'Herkes Tayyip Erdoğan'a
şükür namazı kılsın' dedi. Şu hadsizliğe bir bakın. Bunlar duymamazlıktan gelinecek konular mı? Bu dine, peygambere en büyük saygısızlık. Böyle bir namaz kılma teklifinin Müslümanlıkla alakası var mı?"
(CİHAN)