Başbakan Erdoğan
Hatay mitinginde halka hitap etti. Bir pankartta yazılı olan "Acıların çocuğu
küçük Baykal" yazısını sesli bir şekilde okuyan Erdoğan, Baykal'ın "Ağzımızın tadıyla küfredemiyoruz" sözlerine "Benim milletim
küfürbazı başbakan yapmaz" karşılığını verdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, partisinin mitingine katılmak üzere özel
uçak ATA ile Hatay'a geldi. Başbakan Erdoğan'ın Hatay programına eşi
Emine Erdoğan da katıldı.
Başbakan Erdoğan'ı Hatay Havaalanı'nda
Vali Nusret Miroğlu, Emniyet Müdürü Sezai Kalyoncu,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti
Grup Başkan Vekili ve Hatay
Milletvekili
Sadullah Ergin,
Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu, İl Jandarma
Alay Komutanı Vedat Çolak,
Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerafettin Canda ile diğer yetkililer ve partililer karşıladı.
Başbakan Erdoğan'ın Hatay programı çerçevesinde gerek havaalanında gerekse şehir merkezinde geniş
güvenlik tedbirleri alındı. Hatay Havaalanı,
bomba imha uzmanları ve özel yetiştirilmiş köpekler tarafından didik didik arandı.
Hatay'da saat 12.30'da olması planlanan Başbakan Erdoğan, ABD
Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton ile Ankara'daki görüşmesinden dolayı programına gecikmeli başladı. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşacağı Akevler mahallesindeki miting alanı sabah saatlerinden itibaren doldu. Vatandaşlar yaklaşık 5 saattir Başbakan Erdoğan'ın gelmesini bekliyordu.
Erdoğan, Hataylılara şu şekilde seslendi:
"Hatay büyük düşünenlerin şehridir. Hatay dünyaya örnek olmuş bir şehirdir. Bu yüzden Hatay
UNESCO tarafından barış kenti seçildi. Bizler 2005'te Hatay'da medeniyler buluşması toplantısını gerçekleştirdik.
Türkiye'nin 81 vilayetinden aldığımız ilhamla
ittifak kurduk burada. Hayat'ın tüm dünyaya anlatacak,
çağrı yapac
ağız dedik. Bu projemiz gerçek oldu.
İspanya ile biirlikte şimd ibu projeyi Türkiye yönetiyor. 81
ülke ve 14 uluslararası
örgüt bu çağrıya
kulak verdi ve üye oldu. 6-7 Nisan'da İstanbul'da ikinci ittifakı yapıyoruz. Dünyaya bir daha çağrıda bulunuyoruz. Dinler, diller, mezhepler çatışmasın diyeceğiz. Gelin birbirimiz anlayalım, birbirimizi dinleyelim. Dünyada yeni Kerbelalar yaşanmasın. Dünyada yeniden Beyrutlar, Gazze'ler yaşanmasın. Mevlana'nın diliyle sesleniyoruz: Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz.
HEPİMİZ BU ÜLKEDE EV SAHİBİYİZ
Tarihin her döneminde aramıza nifak sokmaya çalışanlar oldu. Bugün aynı şekilde aramazı fitne tohumlar ıserpmek isteyenler var. Bu ülkenin
Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, rumu, Lazı, Çerkezi, Abazası, Boşnağı, Gürcüsü birdir, beraberdir. Bu ülkenin Müslümanı, Hıristiyanı, Musevisi kader ortaklığı yapmıştır. Hepimiz Türkiye'nin, TC.nin birinci
sınıf vatandaşlarıyız. Bu özgür ülkede, herkes kendi kimliğini dilediği gibi tanımlayabilir, yaşayabilir. Bizler 70 milyon TC vatandaşı olarak daha güçlü bir millet olmanın sevdasındayız. Hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz. Ayrım yok. Çünkü biz Yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz.
"ACILARIN ÇOCUĞU KÜÇÜK BAYKAL"
Hizmet üretirken, asla ve asla ayrımcılık içinde olmadık. Bu köy şu partiye oy verdi. Şu ilçe şu partiye oy verdi. Şu il şu mezhebin mensubu gibi çağ dışı uygulamaları elimizin tersiyle ittik: Önce insan dedik. Hangi etnik kökenden olursa olsun, önce insan, dedik. Şeyh Edibali ne diyordu: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Tüm insanlara
hizmet götürmenin gayreti içinde olduk. Gayretlerimiz devam edecek. Şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum: Bu benim Hatay'a Başbakan olarak 5.
gelişim. Baykal buraya kaç kez geldi? Hiç yolu düşmedi mi buraya? Bir şey anlatmaya gerek var mı? Benim vatandaşım zaten açıkça ortaya koyuyor. Acıların çocuğu küçük Baykal diyor pankartta.
"BENİM MİLLETİM KÜFÜRBAZI BAŞBAKAN YAPMAZ"
Bahçeli geldi mi peki? Ne diyeyim? Niye gelmezler? Bu kardeşinizden işleri daha mı yoğun? Daha mı çok işleri var? Biz hem memleketi yönetiyoruz hem partimizi yönetiyoruz. Hem dünyayı dolaşıyoruz hem de ülkemizi dolaşıyoruz. Bu Başbakanı'nızın gitmediği il yok. En azına 3 kez gittim: Türkiye Ankara'dan yönetilmez: Gideceksin yerinde göreceksin. Ne var ne yok, tespit edeceksin: Gecikmeli geldim. Nedeni ise bugün ABD Dışişleri BAkanı ile sabah görüşmem vardı. Clinton ile görüşmem biraz uzadı. Hakkınızı
helal edin.
Özür diliyorum. Sevmem gecikmeyi. Hem o hem bu. Hepsini bir arada götürüyoruz. Sizler bizi biliyorsunuz. Boşa vekit geçirmeyi sevmeyiz. Vaktimiz de canımız da bu ülkeye bu milette feda olsun. Onların programı bizimkinden ağır olmadığına göre seçimde onlara hesabını siz sormalısınız. Neden Hatay'a gelip dertlerimizi dinlemediniz diye sorun. Adresi şaşırır da gelirlerse Hatay'ı gezdirin onlara. Hatay'ın felsefesini anlatın, belki üslupları, dilleri değişir. Belki Hatay'ın hoşgörüsünden, kardeşlik ikliminden onlara da pay düşer. Belki Hatay'ı gördükten sonra Türkiye'nin Başbakanına nasıl hitap edecekleri konusunda fikir edinirler. Biri çıkıyor, Bizi mahkemeye verdi iyor. Ben sana meydanlarda aynı dille konuşamam ki. Avukatlarım siz
hakaret içeren bir şey bulduğunuz zaman götürün yargıya diyorum. Önce yalanla iftirayla üzerimize geldiler.
Çamur attılar tutmadı. Kırtasiyeciden aldıkları dosyayı sallayarak bizleri suçladılar. Yalancıların mumu fazla yanmadı. Sayın Baykal ne diyor: Telefonlarımız dinleniyor. Biz diyor: Telefonlarda normal bir hükümete hatta küfür de edilir. Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz. Kim diyor bunu? Anamuhalefet lideri. Sen milletime küfür mü öğretiyorsun. Aynaya bak kim olduğun ortaya çıktı. Benim milletim küfürbazdan başbakan yapmaz, küfürbaza da
prim vermez. Bizim hocalarımız, öğretmenlerimiz bize böyle
ders vermediler. Ama Sayın Baykal demek ki böyle ders veriyordu. Milletim 29 Mart'ta sana en güzel dersi verecek. Milli iradeyi, bunların eliyle
tartışma konusu yapıldı. Sanal tehditlerle ülkeyi korkutmaya başladılar.
"TUNCELİ VALİSİ AK PARTİ YOKKEN YÖNETİCİYDİ"
Baykal,
Tunceli Valimize çirkin bir yakıştırmada bulunuyor. AK Parti'yle gelen APS'yle gider diyor. Sayın valimiz, biz göreve gelmeden önce de bu ülkede yöneticiydi. Sen belli ki şirket yöneticisi oldun, olamazsın ya. Valimize yaptığınız yakıştırmalara katılmıyorum. Onlar TC'nin valisidir. Onları karalamaya hakkınız yok. Biz falanca Vali CHP'lidir diye meydanlarda bunları mı konuşacağız. Bu ne saygısızlıktır. Bakıyorsun bir grup çıkıyor diyor ki: Biz AK Partili vali istemiyoruz Tunceli'ye. Ne demek bu? Vali kendi işini yapıyor, diğerleri de kendi işini yapsın. Bu ülke bir hukuk devletidir. Gereği neyse pepsi yapılır. Ama ben bir Başbakan olarak ne Sayın Baykal'ın ne de diğerlerinin eline avucuna da bırakmam. Hepsine de sahip çıkarım. Çünkü bu da benim asli görevim. Şu an ben TC Başbakanıysam hepsine sahip çıkarım. Bahçeli'ye de Baykal'a da yedirtmem.
"CHP'NİN YANDAŞ MEDYASINI ANLATMAMA GEREK VAR MI?"
Yüreğiniz yetiyorsa projelerinzle konuşun. Yüreğiniz yetiyorsa milletin diliyle konuşun. Benim milletim artık bu tehditleri yutmuyor. Bu karanlık senaryolara papuç bırakmıyor. Medyanın neler yaptığını iyi görüyor. Yandaş medyasının ülkeyi nerelere sürüklediğini iy görüyor. CHP'nin
yandaş medyasını biliyorsunuz. Anlatmama gerek var mı? Bahçeli, Sivas'ın ötesine geçemezsiniz lafıma çok bozulmuş ve dilinin altındaki baklayı çıkarsın diyor. Oradaki vatandaşlarımızla kaynaş. Bir taraftan birlik diyorsun ama oralara gitmiyorsun. Oradakiler de TC vatandaşı. Türkiye nasıl şantiyeye dönmüş bir gör. Vallahi mutlu olurum. Türkiye'de
siyaset çok güzel yapılıyor diye. Bak biz, AK Parti olarak 81 vilayette varız. Benim ülkemin nüfusu 71 milyon. Tamamına yetişiyor ve aynı dili kullanıyoruz."