Mesele türban değil Baykal!
Mesele, türbanlı ve başörtülü kadınlarımızın Baykal'ın partisine girmeleri değil. Mesele, kara çarşaflı kadınlarımıza Baykal'ın
rozet takması değil.
Mesele Baykal!
Türban ya da başörtüsü takabilir, örtünebilir ama Baykal'ın partisine üye de olabilir kadınlar.
Ama mesele bu değil.
Mesele Baykal.
İnsanların kılığıyla kıyafetiyle uğraşmak elbet yanlış. Bu konuda eğer
CHP'de bir '
açılım' yapılıyorsa, bu konu parti içinde serbestçe tartışılmaya başlanmışsa olumlu bir şeydir.
Ama mesele bu değil ki.
Mesele, Baykal'ın kendisi.
Baykal'ın inandırıcılığı...
Güvenilirliği...
Baykal çok uzun yıllardan bugüne kadar öylesine bir politik çizgi çekti ki, inandırıcı olmaktan uzak, güvenilir olmaktan uzak bir lider profiliyle karşı karşıya bıraktı Türkiye'yi.
Sonuç malum:
Seçmen de Baykal'ı muhalefette bıraktı.
İşte Baykal'ın sicili:
1992'de CHP Genel Başkanlığı.
1995'de yüzde 10 oy.
1999'da yüzde 8 oy.
Yani CHP parlamento dışı...
2002'de yüzde 19 oy.
2007'de yüzde 20 oy.
Baykal, 1960'ların sonundan beri aktif
politika yapıyor.
Kırk yıllık siyasetçi.
Ama hep muhalefette oynuyor. Onun dışında neredeyse herkes başbakan oldu. Hatta rahmetli Ecevit tur bile bindirdi Baykal'a...
Programında hâlâ 'sosyal demokrat' yazan, bu zamana kadar daha hâlâ
Sosyalist Enternasyonal üyesi kalabilmiş, hala 'solcu' iddiaları olan, fi tarihinde oyların yüzde 42'sini alabilmiş adı CHP olan bir partinin 16 yıldır lideri olacaksın...
Ama hiç
seçim kazanamayacaksın.
Olacak iş mi?
Bilemedin bir dönem...
Bilemedin iki dönem...
Hadi diyelim üç dönem...
Bunca yıl muhalefette kalıp da seçim kazanamayan, partisini
iktidara taşıyamayan, başbakanlık koltuğuna oturamayan 'sosyal demokrat' bir lider olur mu?
Hangi
demokraside var böylesi?..
Bir seçim kaybettin mi gidersin
Avrupa demokrasilerinde. İkinci seçim kaybını bekleyene pek rastlanmıyor oralarda. Yeni lider, yeni iddialarla gelip oturuyor koltuğa...
Baykal 16 yıldır çakılı koltuğuna.
Kaybediyor ama gitmiyor.
Millet iktidar yapmıyor ama Baykal'ın delegeleri onu genel
başkanlık koltuğunda tutuyor.
Al gülüm ver gülüm!
O delegeyi seçiyor, delege de onu!
Bizim partiler düzeni böyle... Parti içi demokrasi vesaire hak getire...
Mesele bu!
Türbanlısı, çarşaflısı değil mesele.
Mesele, Baykal'ın kendisi...
Bu 'mesele'yi gören var, göremeyen var.
Gördüğü halde görmezlikten gelen var.
AKP oylarını düşürerek Tayyip Erdoğan'ı hizaya getirmek için, 'mesele'yi çok iyi bildiği halde, Baykal'a bir kez daha gaz vermek niyetinde olanlar var.
Olabilir.
Ama ben merak ediyorum.
Örneğin Murat Karayalçın'ı...
Örneğin Ercan Karakaş'ı...
Uzun yıllardan sonra yeniden Baykal'ın yanına gittiler, yine Baykal'ın CHP'sinde siyasete soyundular.
Neden?..
Baykal değiştiği için mi? Acaba Baykal 10-15 yıl öncesine göre daha iyi bir 'sosyal demokrat' mı oldu?..
Acaba Baykal bunca yıl sonra demokrasi ve hukuk devleti alanında Türkiye'yi Avrupa düzeyine çıkartmayı öngören bir 'demokrasi projesi' oluşturdu da benim mi haberim olmadı?..
Bir Murat Karayalçın'ın, bir Ercan Karakaş'ın öteden beri çok duyarlı oldukları '
Kürt sorunu'nda acaba Baykal yıllar içinde demokratlaştı da ben mi bilmiyorum?
Ama bildiklerim var.
Sosyalist Enternasyonal'de topun ağzına gelmiş bir Baykal sahnede... Askeri muhtıraya
selam duran, bazı konularda siyasal çizgisini askere göre ayarlayan bir Baykal var sahnede... Kürt sözcüğünü, Kürt sorununu ağzına almayan bir Baykal var sahnede.
Ergenekon avukatlığına bile soyunmuş bir Baykal var sahnede...
Bir başka deyişle:
Yıllar içinde 'ileri'ye değil 'geri'ye giden bir Baykal'la CHP'si var sahnede...
Bir zamanlar Murat Karayalçın'la, Ercan Karakaş'la oturup ne kadar çok konuşmuştuk bu konuları... Şimdi o zamanlar eleştirdiğimiz Baykal'la bugünkü Baykal arasında da fark var.
'İyi'ye de gitmedi ki Baykal.
Ee, o zaman?.. Geçelim.
Uzun lafın kısası:
Mesele, Baykal'ın kendisidir.
Mesele, Erdoğan'ı hizaya getireceğim derken, Baykal'ın değirmenine su taşımak olamaz.
Ve mesele, Tayyip Erdoğan'a Baykal'ın dışında bir alternatif oluşturmaktır.
Bu arada, hiç hayal kurmayın, Erdoğan'a alternatif, CHP ile ve CHP içinde de olamaz.
HASAN CEMAL-MİLLİYET