İşte Baykal'ın ayağının tozu ile yaptığı o değerlendirme:
"Konuşulması gereken çok boyut var. Bir olay, Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu anlatıyor. Bir özel görüşmenin ortam dinleme yoluyla kayda alınıp, belli bir amaçla kullanıma sokulmasıdır. Bu Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini gösterir.
En mahrem görüşmelerin birilerinin siyasi amaçları doğrultusunda nasıl kullanılmakta olduğıunu bize gösteriyor. Orada konuşmanın içeriğine, özel yaşam çerçevesinde yaptığı değerlendirmelerle ilgili hüküm vermeye hiç birimizin hakkı yok. Devletin de, mahkemelerin de hakkı yok. Ama işler çığırından çıktı. İçeriğine baktığımız zaman yine çok şey var. Toplumun belli kesimlerinin yargı ile ilgili sizden bizden değerlendirmelerini yapmaya başlamış olması, günlük söylemin bir parçası haline gelmiş olması, yargının ne hale geldiğinin göstergesidir.
Yargı ile ilgili
toplumun belli kesimleriyle ilgili algılamasının bu şekilde ifade edilmiş olması, yargıya olan güvenin ne kadar tahrip edildiğini göstermiştir. Yargı daima saygı ile karşılanıyordu. Buraya neden geldi, ne zaman geldi, Haklı haksız, oraya girmeden söylüyorum. Kim yolaçtı buna. Hangi zorlamalar buraya getirdi işi, yargıyı her türlü siyasi etkinin dışına eski saygın noktasına getirmese gereken kim, vahim bir
manzara. Beni üzen bu konunun artık toplum vicdanında böyle değerlendirmelerin yapılabilir olması. Birisi bir yerde bir türlü değerlendirme yapar. Ama hukuk işlemelidir. 11 ay tutacaksınız sonra hiç bir şey yok deyip bırakacaksınız."