Baykal, Ecevit'e suikastı nasıl yorumladı?
Önceki gece
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, karşısında dört gazeteciyle Siyaset Meydanı'ndaydı;
Fehmi Koru, Şükrü Küçükşahin, İsmail Küçükkaya ve
Ruşen Çakır. Programın geneline bakınca çıkardığım sonuç; gazeteciler iyi dayandılar! Çünkü Deniz Baykal "uygun soru" sorulmadığında onları duymadı bile...
Baykal, klasik siyasi yaklaşımlarını uzun uzun anlattı; hatta paketi
Anayasa Mahkemesi'ne nasıl bir hevesle götüreceğini de söyledi. Ama ben onlar üzerinde değil, "
derin devlet"le ilgili söyledikleri üzerinde duracağım.
Gerçekten duyunca kulaklarıma inanamadım.
İnanamadığım şey, 1977'de
İzmir Çiğli'de o dönem CHP Genel Başkanı olan Bülent Ecevit'e yapılan suikastla ilgiliydi. Soruyu Fehmi Koru sordu...
Tam da soramadı ya, ama
CHP Genel Başkanı Baykal'ın ağzından dökülen sözler beni dehşete düşürdü. Şu minvalde bir şeyler söyledi:
"O fantezileri bırakalım. Ne olduğu belli değil..."
Düşünsenize o yıllarda Baykal'ın genel başkanına bir suikast düzenleniyor ve o suikastta şans eseri Ecevit kurtuluyor, dönemin
İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın kardeşi Mehmet İsvan ise ayağından yaralanıyor. Bu olayın adını daha sonra Ecevit net bir şekilde "kontrgerilla" olarak koyuyor. Dahası o suikastta kullanılan
silah Türkiye'de ilk kez kullanılıyor ve sadece Özel
Harp Dairesi'nde var. Konuyla ilgili yakalanan bir polisin akıbeti de tam bilinmiyor.
Baykal'ın bu tavrı Fehmi Koru'yu da şaşırtmış olmalı ki, Koru dünkü yazısında bu konuya değindi ve bir de soru sordu:
"Uzun siyasi hayatında, bir zamanlar
Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapmış, sonradan Turgut Özal'ın
Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğine getirdiği
Org. Kemal Yamak'la da yolu kesişmiş olmalı Deniz Baykal'ın... Kemal Yamak, hukuk-dışına çıkmış bazı unsurları, bugün yargı konusu yapılan 'derin devlet' yapılanmasının boyutlarını anılarında anlatıyor. CHP'lilerin yalnızca 'sağ' partilerde faaliyet gösterdiğini sandığı o unsurların aslında bütün partiler içinde yer aldıklarını, milletvekili ve
bakan konumuna bile geldiklerini öğreniyoruz anılardan... Bu gerçekleri bilmiyor olabilir mi Deniz Baykal?" Daha fazlasını bildiği kesin. Çünkü bu kadarı yani CHP'lilerin de Özel Harp Dairesi'ne üye olduğunu o yıllarda bizzat o işin başında bulunan
Orgeneral Sabri
Yirmibeşoğlu Ecevit'e anlatmıştı. Ayrıca daha önce de yazdım. Sanıyorum bu olaydan bir yıl sonra Deniz Baykal'a
Talat Turhan tarafından "Kontrgerilla Raporu" verildi.
Peki, neden Baykal bu derin yapılar üzerine hiç gitmedi?
O gün Ecevit'in adını koyduğu "Kontrgerilla" ya bugün Baykal'ın "Fantezi, ne olduğu belli değil" demesi ne anlama geliyor? Ergenekon'a sahip çıkan tavrın arkasında bu anlayış yatıyor.
MAHMUT ÖVÜR - SABAH