Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği
Araştırma Derneği Başkanı
İhsan Memiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl dini bayramların uzun olması nedeniyle iller arasındaki akraba ziyaretleri veya
tatil yerlerine gitmelerin arttığını söyledi.
Bu durumun
trafikte yoğunluğa yol açtığını ifade eden Memiş, bu yoğunluğa bağlı olarak
ölümlü
kazaların sayısının arttığını ve dini bayramların sevinç ve
buluşma yerine çok üzücü hale dönüştüğünü belirtti.
Memiş, 2003-2008 yılları arasında ramazan bayramlarında toplam 35 gün tatil kullanıldığını bildirerek, şunları kaydetti:
''Bu 35 günlük dönemde 250 ölümlü trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 611 kişi olay yerinde öldü, 13 bin 680 kişi yaralandı. Yaralananlardan bir bölümünün, sağlık kuruluşuna götürülürken yollarda, hastanelerde ölmesiyle toplamda ölü sayısı 679 oldu. Son 6 yıla bakıldığında ramazan bayramı tatillerinde gün başına ölü sayısı yaklaşık 20 kişiyi bulmaktadır.''
KAMYON VE TIR UYARISI
Türkiye'de bu yıl haziran ayı sonu itibarıyle 2 milyon 850 bin kamyon, tır ve
kamyonet bulunduğunu ifade eden Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yani toplam
araç sayımızın yüzde 21'ini kamyon, tır ve kamyonetler oluşturuyor. Bunların yıllık kazaya karışma oranı da otomobillerden sonra gelmektedir. Bu nedenle
Ramazan Bayramında yük taşımacılığında gecenin
tercih edilmesi, çok zorunlu
meyve,
sebze veya ilaç gibi taşımacılık dışında kamyon ve tırların yola çıkmaması, böylece yolcu taşımacılığına öncelik verilmesini bekliyoruz. Böylece ölümlü kazaların en aza indirilmesinde önemli katkı sağlanmış olacak.''
Toplam araçların yüzde 49,5'ini oluşturan otomobil sahiplerinin ise yola çıkmadan önce lastikleri başta olmak üzere araçlarını
kontrol etmelerini öneren Memiş, şöyle dedi:
''Kesinlikle '
kabak' diye tabir edilen aşınmış lastiklerle yola çıkılmamalı. Mümkünse gündüz ve tecrübeli şoförlerle yola çıkılmalı,
aşırı hız yapılmamalıdır. Sürücüler, yorgun ve uykusuz yola çıkmamalı, mutlaka her 3 saatte bir mola yerlerinde dinlenmeli,
emniyet kemerlerini takmalıdır. Özellikle arife gününde trafik yoğunluğu artacağı için sürücülerin cuma gününden yola çıkmalarını öneriyoruz.''
BAYRAMIN İLK VE SON GÜNÜ YOLA ÇIKMAYIN
Trakya Üniversitesi
Tıp Fakültesi Ortopedi, Travmatoloji ve
Acil Tıp Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mert Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan Bayramı'nda ''trafik kurbanı'' olmamak için sürücülerin kurallara, işaret ve hız limitlerine uymasını önerdi.
Türkiye'de son 10 yılda kazalarda 50 binden fazla kişinin öldüğünü, 1 milyondan fazla kişinin yaralandığını belirten Özcan, yılın ilk 7 ayında meydana gelen 152 bin 710 kazada ise 1634 kişinin hayatını kaybettiğini, 89 bin 617 kişinin yaralandığını bildirdi.
Ramazan Bayramı'nın ilk ve son günlerinde trafik kazalarının arttığının tespit edildiğini ifade eden Özcan, çok zorunlu olmadıkça bu günlerde yola çıkılmaması gerektiğini vurguladı.
Bayram dönemlerinde son derece üzücü trafik kazalarının yaşandığını hatırlatan Özcan, şunları kaydetti:
''Vatandaşlarımızdan yollarda mutlaka trafik kurallarına uymasını istiyoruz. Seyir halindeyken mutlaka emniyet kemeri bağlı olmalı. Bağlı olmadığı zaman bir kaza anında araçtaki kişi camdan fırlıyor. Bu çok ciddi yaralanmalara ve ölümlere neden olabiliyor.
Sürücüler, direksiyon başındayken dikkati dağıtacak işlerden kaçınmalı. Sigara içmemeli, cep telefonuna
yanıt vermemeli,
mesaj okumamalı. Kaset ve CD çalarla uğraşmamalı. Yorgun, uykusuz olarak yola çıkmamalı.''
Trakya
bölgesinde motosiklet kazalarının çok fazla olduğunu bildiren Özcan, ''Son 5 yılda
motosiklet kazası sonucu 212 kişi yaralanmış. Bunların hepsi ölümle sonuçlanabilecek çok ciddi yaralanmalar. O nedenle sürücüler kullandıkları motosikletlerin bakımı yapmalı. Aşırı hız ve yarışlardan kaçınmalı. Koruyucu ekipmanları kullanmalı'' dedi.
İLK YARDIM
Yrd. Doç. Dr. Özcan, kazalardan sonra bilinçli ilk
yardım sayesinde ölüm ve yaralanmaların yarı yarıya azaltılabileceğini vurguladı.
Böyle durumlarda ilk olarak 112 Acil Servise haber verilmesini öneren Özcan, şunları söyledi:
''Yardım gelene kadar çevreyle ilgili tedbirler alınmalı. Çalışmakta olan aracın kontağının kapatılması, araçtan sızan benzin ve benzeri yanıcı-
patlayıcı maddelere karşı uyanık olunması önemli. Eğer araca sıkışmış, yardım dileyen vatandaşlarımızı çıkarabiliyorsak, düz bir zemine yatırmamız gerekiyor. Eğer vatandaş sıkışmış ve çok ağrısı varsa, onu karga tulumba taşımayacağız. Herhangi bir
tehlike de yoksa yardım gelene kadar araç içinde bırakacağız. Bu tür durumlarda en çok
boyun kırıkları görülür. Bu nedenle hastanın kafasını sabit tutmak gerekiyor. Bunun için boyuna bir havlu veya
battaniye sarılabilir. Kanayan bölge, sert bir cisimle bastırılarak kanama durdurulabilir.''
AA