Kabul edilen ikinci iddianamede, Dalan'ın o toplantıdaki sözlerine yer veriliyor. Dalan'ın açık açık, "demokrasi bir oyun", "gerektiğinde güç kullanılır", "elimde bir güç olsa nasıl demokrasi olurdu gösterirdim" dediği aktarılıyor. ETÖ sanığı Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün, görevde olduğu dönemde, odasına gelenlerle yaptığı toplantıları, sesli ve görüntülü olacak şekilde kaydettiği ortaya çıkmıştı. İşte o kayıtlar, Asrın Davası'nda, önemli deliler haline geldi. Ersöz, sorgusunda, kayıtları verilen emir doğrultusunda yaptığını, bir araya geldiği kişileri kendisine yönlendirenin de dönemin Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur olduğunu itiraf etmişti. Ersöz'ün kaydettiği o görüşmelerden, Bedrettin Dalan'la ilgili olanı, kabul edilen ikinci iddianamede anlatılıyor. Yapılan konuşmalar, kelimesi kelimesine veriliyor. Ersöz'ün emrinde çalışan dönemin Jandarma İstihbarat Teknik Takip Daire Başkanı Emekli Hasan Atilla Uğur ve Kıvanç Değirmenci kod adını kullanan İsmail Yıldız, odadadır. Söz, demokrasiye gelir. Ersöz, Dalan'a, "Asker demokrat olamaz mı başkanım?" diye sorar. Bir dönem kendisinin de vatandaşın oyu ile belediye başkanı seçildiğini görmezden gelen Dalan, açık açık güç kullanmaktan bahseder. BEDRETTİN DALAN: "ASKERLER DE DEMOKRASİYİ KUTSAL BİR TABU ZANNEDİYOR, KENARDA KALINCA İŞTE BU ŞEKİLDE AYAKTA DURUYOR, OLAY BU. BUGÜN KEŞKE BENİM ELİMDE BİR GÜÇ OLSAYDI, DEMOKRASİ NASIL OLURDU, GÖSTERİRDİM… GÜÇ KULLANILIR, ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN KULLANILIR." Demokrasiye müdahale hazırlığındaki ekibe bunları söyleyerek onları adeta yüreklendiren Dalan, sözünü aynen şöyle bitirir: BEDRETTİN DALAN "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN EN ESKİ, EN GÜÇLÜ KURUMUNUN İÇERİSİNDESİNİZ, BUNUN HAKKINI VERİN." O konuşmada Dalan daha önce yaptığı işlerden de örnekler verir. Dalan, 28 Şubat'tan önce, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir'le oturup konuşmuş. Çevik Bir, Dalan'ın anlattıklarını 4 saat not almış. Aldığı notları da, karargahtaki generallere dağıtmış. İddianamede Dalan'ın, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur ve İsmail Yıldız'la yaptığı o görüşmede, dönemin Genelkurmay Başkanı'na yönelik hakaret içerikli konuşmalar yaptığı anlatılıyor. Dalan'ın bu tavrına karşı, o sırada General olan Ersöz'ün ve Albay rütbesi taşıyan Uğur'un, komutanlarına, Genelkurmay Başkanı'na, hem de askeri birliğin içinde hakaret edilmesine "nasıl müsade ettikleri?" ve "neden yasal işlem yapmadıkları?" iki önemli soru olarak duruyor.