Referandum ile HSYK’da yargının her kesimine demokratik temsil hakkı getirdiklerini belirten Bozdağ’ın 2010 yılındaki görüşleri şöyle: “Adalet bakanı, mevcut duruma göre kurul toplantılarına katılıyor. Her şeyde söz ve oy hakkı var. Yapılan değişiklikle kurul üç daire halinde çalışacak. Adalet bakanının söz hakkı yok. Tayin ve terfiye karışmayacak. Bu mu yargıyı kuşatma altına almak? O kilidi ortadan kaldırıyoruz.”
Zaman Gazetesi'nin haberine göre; Partisinin sunduğu teklifte HSYK’nın bütün yetkilerini üzerine almaya hazırlanan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, 2010’da kurulun şu anki yapısının hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına hizmet ettiğini söylediği ortaya çıktı. İşte Bozdağ’ın o görüşleri: “Bütün yargının her kesimine demokratik temsili sağlayanlara ‘doğrudan seç’ demek yargıyı geriye mi götürür? Şimdi adalet bakanı, mevcut duruma göre kurul toplantılarına katılıyor. Atama, tayin, terfi her şeyde söz hakkı var, oy hakkı var. Yapılan değişikliklerle kurul üç daire halinde çalışacak. Adalet bakanının hakkı yok, söz hakkı yok. Tayin ve terfiye karışmayacak. Sadece kurul toplantılarına katılacak, eğer itiraz gelirse oy kullanacak. Yeni düzenlemede karışmayacak. O kilidi ortadan kaldırıyoruz. Şimdi teftiş kurulu sürekli Adalet Bakanlığı’na bağlı diye eleştiriliyor. Getirilen yeni düzenlemede Teftiş Kurulu HSYK’ya veriliyor. Bu mu yargıyı kuşatma altına almak? ‘Genel sekretarya yok’ diye eleştiriliyordu. Şimdi genel sekretarya getiriliyor. Daha bağımsız, daha yüklü bir yapı ortaya koyuyor. Yürütme bugüne kadar elinde bulundurduğu bütün imkânlardan vazgeçiyor. AK Parti’nin yargıyı ele geçirmek gibi bir derdi yoktur. Ele geçirilmiş bir yargı, siyasallaşmış bir yargı, ideolojilerin emrine girmiş bir yargı, bir ülke için felaketlerin en büyüğüdür, kötülüklerin en büyüğüdür.”