Prof. Dr. Ahmet
Arslan, Orta Asya'da kurulan
Selçukluların ilk başkentinin Genk olduğunu ifade ederek, şu anda
Belçika'da da aynı adı taşıyan ''Genk'' kentinin bulunduğunu bildirdi.
Belçika'nın Genk Belediyesinin flamasında çift başlı kartal olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Arslan, şu iddiada bulundu:
''Bu çift baştan biri İç-
Oğuzları diğeri Dış-Oğuzları temsil eder. Yani bugünkü Belçika'daki bu şehirlerin halkı binlerce yıl önce Belçika'ya yerleşmiş olan Oğuzlardır.''
Belçika'da Genk'in yanı sıra ''Gent'' adında da bir şehir bulunduğunu belirten Prof. Dr. Arslan, ''Bu şehirlerde
siyah saçlı, beyaz tenli çok insan bulunuyor. Bu insanların fiziksel özelliği de tipik Oğuzların fiziksel özellikleriyle aynıdır'' diye konuştu.
ŞIRNAK VE İDİL İSİMLERİ
Prof. Dr. Arslan, ayrıca
Şırnak,
İdil, Genç ve Şam isimlerinin de binlerce yıl önce Turan diyarındaki kentlerin adlarıyla benzerlik taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu isimler Turan yolu üzerindeki Türklerin genişleyen yerleşim yerlerinin imzasıdır. Diğer bir ilginç not da binlerce yıl önce Kazakistan'da 'Karacuğun kaplanı Amed ovasının aslanı' diyen Oğuz atası Bayındır Han'dır. Turan Yolu üzerindeki şehirlerden birine de Amed isminin verilmiş olması tesadüf değil.''
Kürt boylarının da aslında bir Oğuz boyu olduğunu ileri süren Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Oğuz devlet şemasında da görülen Kazıkurtlarının, Kürtlerle ilişkili olduğunu sanıyorum. Kürtlerin Dış-Oğuzlardan olduğu anlaşılmaktadır. Turan yolu üzerinde her bir öbekleşme kurganları oluşturuyor. Herbir kurgan 90-100 bin insana ulaştığında Korkut Ataların ve Bayındır Hanların liderliğindeki Turan yolu üzerinde yerleşim yerleri oluşturulmaya başlanıyor.
Kilise, cami ve sinagogun yapıları, hatta eski Selçuklu kümbetlerinin yapıları bu kurgan yapılarından kaynaklanmaktadır.''
Prof. Dr. Arslan, yaptıkları moleküler genetik çalışma ile göçlerin Orta Asya'dan Kafkasyanın kuzey batısı ve batısı üzerinden geçtiğini ifade ederek, söz konusu göçlerle bu bölgelerdeki halkların oluştuğunu iddia etti.
Bu göçler sırasında
Avrupa halkı ile Türkler arasında bir kan bağı olduğunu savunan Prof. Dr. Arslan, kültürlerin gelişiminin de rastgele olmadığını kaydetti.
AA