İlk olarak 1977 yılında suya inen ve hurdaya çıkarılması palanlanırken Şehir Hatları Vapurları ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devredilen "Şehit Sami Akbulut" isimli vapur, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) işletmeleri tarafından1.8 milyon YTL hacanarak yenilendi. Yenilendikten sonra "İSTANBUL-9" ismini alan vapur, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ın da katıldığı törenle yeniden seferlere başladı.
İDO tarafından elden geçirilerek "İSTANBUL-9" ismi verilen yolcu vapuru, Kabataş İDO İskelesi'nde düzenlenen törenle seferlere başladı. Törende konuşan İBB Başkanı Kadir Topbaş, dünyada kentlerin bazı sembolleri olduğunu hatırlatarak, Londra'nın sembolünün otobüsleri, Venedik'in sembolünün gondolları, İstanbul'un ise Şehir Hatları Vapurları olduğunu belirtti. Yenilenen "İSTANBUL-9"un hurdaya ayrılmayı beklediğini aktaran Topbaş, "Jilet olmak için bekleyen, kaderine terk edilen vapurlardan biriydi. Biz bunu asla düşünmedik. Kendi kültürel değerlerimizi yaşatmak, geleceğe aktarmak asli vazifemizdir." diye konuştu. İstanbul'un ulaşımında denizlerin payını arttırmayı hedeflediklerini aktaran Topbaş, trafik sorununu çözmek için, kara ve deniz ulaşımı ile raylı sistemer için 2011 yılına kadar tüm yatırımların yüzde 65'ini ulaşıma ayırdıklarını kaydetti. Topbaş, alınması düşünülen 20 adet vapurdan 5 tanesinin siparişinin verildiğini ve bunların en kısa zamanda seferlere başlayacağını belirtti.
Topbaş, belediye olarak paraya ihtiyaçları olduğunu dile getirerek İDO'nun bir kısmını halka açmayı düşündüklerini kaydetti. Topbaş, "İDO kar ediyor, halka açacağız. Paraya ihtiyacımız var, halkımızın da bu hizmetten nemalanmasını istiyoruz." dedi. Topbaş konuşmasının ardından kurdaleyi keserek "İSTANBUL-9" vapurunu hizmete soktu. Beraberindekilerle vapuru dolaşan Topbaş, bir ara dümene geçerek basın mensuplarına poz verdi. Daha sonra davetlilerle birlikte basın mensuplarına kısa bir boğaz turu yaptırıldı. Boğaz turu sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Topbaş, İstanbul'un trafik sorunu, ormanlık alanlara yapılan kaçak yapılarla ilgili bilgi verdi. -"METROLARI ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'NA DEVRETMEK İSTİYORUZ"- Başkan Topbaş, Cuma günü İstanbul'un ulaşım sorunlarını ele almak üzere Ulaştırma Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve kendilerinin katılımıyla bir toplantı düzenleneceğini açıkladı. Bu toplantıda ilk isteğinin İstanbul'daki metroları Ulaştırma Bakanlığı'na devretmek olacağını dile getiren Topbaş, metroları yapmaya İstanbul halkının gücünün yetmediğini kaydetti. Atina metrosu'nun Avrupa Birliği tarafından yapıldığını ifade eden Topbaş, "Şu anda yapılmakta olan metroları, projelerdirilenleri ve hatta yapılmış olanları Ulaştırma Bakanlığı'na devretmek istiyoruz. Bize borçlanma yetkisi vermiyorlar. İstanbul'un kaynakları metro yapmaya yeterli değil." şeklide konuştu. -"ORMANLIK ALANLARI YOK EDENLER İŞİ KİTABINA UYDURMUŞ"- Göreve geldiklerinden bu yana 6 bin yapıyı yıktıklarını anlatan Kadir Topbaş, Acarkent, Acaristanbul ve bunun gibi yerler için gerekli çalışmalarını tamamladıktan hemen sonra raporlarını verdiklerini söyledi. Kendilerinin ancak yasaların imkan verdiği şekilde müdahale edebildiğine dikkat çeken Topbaş, "Ormanlık alanlara inşaat yapanlar işi yasal prosedüre, kitabına uydurdukları için yapabileceğimiz birşey yok. Olay yargıya intikal etmiş durumda. Yargıdan çıkacak kararı bekliyoruz." dedi. Topbaş ayrıca, söz konusu yerlerde denetim yükümlülüğünün ilçe belediyelerine ait olduğunu da hatırlattı. -TAŞYAPI'YA HERHANGİ BİR AYRICALIK SÖZKONUSU DEĞİL"- Darüşşüfaka arazisine yapılacak yapı ile ilgili soruları da yanıtlayan Topbaş, Taş Yapı'ya herhangi bir ayrıcalık tanınmasının söz konusu olmadığını söyledi. Topbaş, "Göreve geldiğimizde İstanbul'u kongre merkezi haline getirmeyi düşündüğümüz belirtmiştik. Bu yüzden otel yapmak isteyenlere eğer trafiği çok etkilemiyorsa gerekli izni veriyoruz. Dürüşşafaka otel yapmak isteseydi onlarada izin verilirdi. Ayrıca oranın mülkiyeti Taş Yapı'ya ait değil. Müteahhitliği'ni Taş Yapı almışsa bu bizi ilgilendirmez. Biz orada otobüsler için bir transfer merkezi, otobüsleri altına alabileceğimiz bir park alanı yapılması için mal sahibi ile pazarlığı oturduk. Dedik ki 'şu kadar metrekare, şu kadar kat, otobüslerin park edebilecekleri ve diğer taraftan araçların park alanlarını bize bedelsiz terk ederseniz, yapıp bize verirseniz bu koşullarla burada imar olabilir', böyle bir takım kazanımlarla ve doğru olarak adımlarla yaptık. Bu konuyla hiçbir şekilde Taş Yapı'nın irtibatı yoktu. Sonradan bir şekilde müteahhitliğini almış olabilir. Bu bizi ilgilendirmez." şeklinde konuştu.