Abant Platformu'nun, ''Demokratikleşme: 12 Eylül'den AB'ye Siyasi Partiler'' konulu toplantısının açılışında konuşan
Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar'ın sözleri
tartışma yarattı. Yeni anayasa için ABD Başkanı Obama'nın "Yes We Can" (Evet, yapabiliriz) sloganını sarf eden Akpınar'ın, yeni
Anayasa,
Kürt meselesi,
Ergenekon, askeri
bürokrasi konusundaki sözleri, "Bu adam dertsiz başına dert arıyor" yorumlarını beraberinde getirdi. Biz de kamuoyunun merak ettiği soruları, Abant'ta bir fasıl akşamında Vali Akpınar'a sorduk:
Bu söyleminiz son bir iki yıldır mı başladı?
- Bizim duruşumuz her zaman
demokrasiden, insan haklarından yana oldu. Nitekim 20 yıl önce de hem de resmi toplantılarda işkenceye karşı olduğumu dile getiriyordum.
Kaymakamken evinizin silahlı saldırıya uğradığını öğrendim..
- 1996'da Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde görev yaparken bir gece evime bir şarjör G-3 Piyade Tüfeği mermisi boşaltıldı. Bize bir şey olmadı ama ev bayağı zarar gördü. Gerek faillerin bulunnması ve gerekse delillerin toplanması için çok büyük bir gayret sarf edilmedi. Biz de canımızı kurtardığımıza şükretmiş olduk.
Güneydoğu'da 9 yıl görev yaptınız. Kürt sorunuyla ilgili görüşlerinizi açar mısınız?
-
Kürtler arasında bölünme fikri belki marjinal olarak var ama
halk arasında bu fikir yok. Fakat Türk kökenli vatandaşlarımız arasında yoğun bir kuşku ve korku var.
"Yes, we can" dediğiniz konuşmanıza tepki geldi mi?
- Arayanların büyük bir kısmı memnuniyetlerini bildiriyor. Ama çok ağır eleştirileri de dolaylı şekilde duyuyorum. Sallandırma özlemi içinde olanlar hep var.
AMAÇ, AVRUPA TİPİ DEMOKRASİ
Sizin siyasiler gibi davrandığınızı iddia edenler var?
- Arzu ettiğim
Avrupa tipi bir demokrasi. Hemen Kapıkule'den sonra, çok uzakta da değil. Eleştirenler olacaktır ama ben ne bir siyasi partiyi yüceltmek, ne de başka bir şey derdindeyim. Benim düşüncemde olanlar çoğunlukta. Ama herkes sesini duyuramıyor.
Baas tipi, gelip de 10 bin kişiyi asmak kesmek isteyenler yok mu? Elbette var... Ama bence bu ülkeye en geniş anlamıyla özgürlükler gelecek...
Son dönemde ortaya çıkan
belge ve yaşananları yorumlar mısınız?
- Bunlar sistemin genelinde tam demokrasiyse uygun olmayan unsurların tezahürleri. Sonuçta
sakatlıklar bir yerden ortaya çıkıyor.
Siz "Beyaz Türk" müsünüz, yoksa
siyah mı?
- Türk bürokrasisinde yer alanların büyük çoğunluğu ya esnaf, ya
işçi, ya memur ya da
köylü çocuğudur. Zengin ailelerin çocuklarına bürokraside pek rastlanmaz. Ben Maraşlı'yım ve babam demiryollarında çalışıyordu. "Beyaz Türk" falan değilim.
NEVZAT ÇİÇEK-SABAH