Erdoğan, muhalefet partilerinin kenar mahalleleri bilmediklerine işaret ederek, "Niye? Böyle bir derdi yok. Bugüne kadar oralarda işleri olmamış. Oralarla gönül bağları yok. Oraların sorunlarına ilişkin tek bir cümleleri, söyleyecek kelimeleri yok "dedi.
Başbakan Erdoğan, 10 bininci mikro
kredi üye kabul törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, iktidara geldikleri günlerde Türkiye'nin nasıl bir
manzara içinde olduğunu herkes tarafından bilindiğini belirterek, yıllardır uygulanan yanlış politikalar ve 2000-2001 yıllarında yaşanan
kriz sonucunda ülkede işsiz, muhtaç ve dar gelirli vatandaşların sayısını artırdığını ifade etti.
Hükümet olarak başından beri yolsuzluk,
yoksulluk ve yasakların üzerinde yoğunlaştığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de her türlü sorunun temelinde dolaylı olarak 3Y'nin bulunduğunu kaydetti.
Erdoğan, geçen kısa süre içerisinde üst üste birikmiş sorunları bazılarını çözdüklerini, bazılarını ise çözüm yoluna koyduklarına işaret ederek, Türkiye'nin 5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde dünyanın 17. ekonomisi durumuna geldiğini vurguladı. Erdoğan, bu süre içerisinde ekonomideki iyileşmelerin rakamlara yansıdığını, Gayri Safi Milli Hasıla'nın 3 bin 300 dolardan 9 bin 333 dolara yükseldiğini kaydetti.
İktidara geldiklerinde Türkiye'nin Avrupa'nın yanı başında bunu hak etmediğini söylediklerini aktaran Erdoğan, 3
Kasım seçimlerinin ardından seferberlik başlattıklarını söyledi. Erdoğan, bütün sorunları çözdükleri iddiasında olmadıklarını ama bu alanda önemli ve tarihi başarılar elde ettiklerini belirtti.
Erdoğan, 2002 yılında Türkiye'de
açlık sınırının altında yaşayan kişi sayısının 926 bin kişi olduğunu, 2006 yılında yapılan araştırmada bu sayının 539 bine düştüğünü belirtti. Erdoğan, günlük geliri bir doların altında yaşayan fert sayısının 2002 yılında 136 bin kişi olduğunu, 2006 sonu itibariyle bu sayının sıfırlandığını vurguladı. Kişi başı günlük 2.15 dolar gelirin altında yaşayan fert sayısının 2 milyon 82 bin kişi olduğunu, bu sayının 2006 yılında 1 milyon 22 bin kişiye kadar düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Kişi başı 4.3 doların altında yaşayan fert sayısı 20 milyon 721 bin kişiydi. Bu sayıda 9 milyon 681 bin kişiye kadar çekilmiş vaziyette. Bunlar tarihi nitelikle olan değişimlerdir" dedi.
Erdoğan, göreve geldikleri tarih sonrasında hane halkı harcamasında ciddi artışlar olduğunu anlattı.
Konut ve kiraya harcanan miktarın da katlanarak arttığını ifade eden Erdoğan, 2002 yılında en alt gelir grubunda bir kişinin ortalama gelirinin yılık ortalama 625 YTL olduğunu, 2005 yılında bu gelirin 3 bin 570 YTL'ye yükseldiğini belirtti. Erdoğan, en üst gelir grubundaki bir kişinin 5 bin 106 dolardan 7 bin 706 dolara yükseldiğini söyledi. Erdoğan, alt gelir grubun gelirinin yaklaşık altı kat artış görülürken, en yüksek grubunun gelirinde bir kat bile bir artış olmadığına işaret ederek, "Demek ki güçlenme alttan başlamış" diye konuştu.
Vatandaşlara torbalarla erzak ve
gıda dağıtılmasının eleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, bunları yaparken de Mikrokredi ve Sosyal Dayanışma
yardımları ile vatandaşlara
balık tutmayı öğrettiklerini belirtti. Erdoğan, mikrokredi alanlar borçlu iken nasıl
sermaye sahibi haline geldiklerini, bunun işin güzellik yani olduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin fırsatlarını ve imkanlarını
toplum bütün kesimlerine eşit şekilde dağıtmaya gayret gösterdiklerini vurguladı.
Bu ülkeyi fakirleştiren, yoksullaştıran gelir dağılımındaki uçurumları çok iyi bildiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Hükümetin ekonomi politikalarını yalan yanlış rakamlarla eleştirenlere bir sorum var. Bunlara sorsan Fatihpaşa Mahallesi nerededir, Hasırlı Mahallesi, Mamak, Karagümrük nerede diye sorun inanın bilmezler. Niye böyle bir derdi yok. Bunu ancak araştıran bir
ekip olacaksın ki bilesin. Neden? Bugüne kadar oralarda işleri olmamış. Oralarla gönül bağları yok. Oraların sorunlarına ilişkin tek bir cümleleri, söyleyecek kelimeleri yok.
Kömür dağıtıyoruz,
ders kitabı dağıtıyoruz, ihtiyaç sahipleri gıda dağıtıyoruz giyecek dağıtıyoruz. Söyledikleri şu: 'Siz bunu parti propogandası yapmak için dağıtıyorsunuz.' Devlet anayasada nasıl tanımlanıyor: Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Sosyal bir hukuk devleti ne demek. Sosyal bir hukuk devleti bu işte. Kenarda köşede itilmiş, kakılmış, unutulmuş vatandaşı bulacaksın."
Valililerin zaman zaman halkın içine çıkmalarını istediğini ifade eden Erdoğan, bu sözlerinin dahi muhalefet tarafından eleştirildiğini söyledi. Erdoğan, sadece kömür, burs, ayni ve nakdi yardım yapmadıklarını ve başka çalışmaları da olduğunu söyledi. Erdoğan, valilerin vatandaşın için çıkmasının devlet ve millet kaynaşmasını sağlayacağını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, program sonrasında 18 Temmuz 2003 tarihinde ilk mikro kredi verilen Türkan Dalgıç ve Kahramanmaraş'tan 10 bininci mikro kredi alan
Selma Tenbel'e
hediye çeki verdi. Erdoğan, törende aldıkları mikro krediyle başarılı çalışmalar yapan kişilere de
ödül verdi. CİHAN