9
Aralık 2000'deki ‘
Hayata Dönüş'
operasyonunda vücudunun yüzde 45'i yanan
Hacer Arıkan dönemin siyasetçi ve komutanlarına seslendi: Bu 50 operasyon geçirdikten sonraki halim. Bakın, ben sizin eserinizim!
19 Aralık 2000'de 20 cezaevine eş zamanlı düzenlenen ve 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan ‘
Hayata Dönüş' operasyonunda ağır şekilde yaralanan ve vücudunun yüzde 45'i yanan Hacer Arıkan (44), bugüne kadar 50 operasyon geçirdi.
Meslek lisesinde öğretmen olan operasyondan sonra mesleğini yapamayan Arıkan, “Benden bir hayat çaldılar. Kenan Evren'in yargılanması bile konuşulurken operasyon kararı verenler hala serbest” diye sitem ediyor. 1992'de gözaltına alınıp
örgüt üyeliğinden tutuklandığında meslek lisesinde öğretmen olan Hacer Arıkan, ‘Hayata Dönüş' operasyonuyla değişen hayatını star'a anlatt:
ÖĞRENCİLERİM BENİ GÖRÜNCE KORKTULAR
• İlk dönemler çocuklar beni görünce korkuyordu. Çünkü yanma nedeniyle burnum bile yoktu. Operasyon nedeniyle el parmaklarımı kaybettim. Gözlerime
kapak yapmak için bacaklarımdan
deri alındı. 50 operasyon geçirdikten sonra bu durumdayım. Kafama üç kez deri nakli yapıldı. Burnuma silikon takıldı. Kaşlarım yok oldu, daha yeni kaş ektirdim. Olmam gereken çok sayıda operasyon var ama yüzüm hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Bacağımın biri kısaldı, yürürken zorlanıyorum.”
‘BU YÜZ 19 ARALIK'I HATIRLATIYOR'
“19 Aralık'ı kimseye hatırlatmak istemiyorum artık. Ama istemesem de bu yüzü taşıdığım için hatırlatmak zorundayım. Bu operasyona karar verenler ve uygulayanlara kızgınlığım ve öfkem var. Çünkü benden bir hayat aldılar. Bu yüz, bu beden onların eseri. Bu saatten sonra özür dilemeleri bir şey ifade etmez. Hikmet
Sami Türk, Saddettin Tantan,
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali
Suat Ertosun sorumlu. Emir komuta zinciri içinde dönemin sorumlularının
adalet önünde
hesap vermesini istiyorum. Cezaevinde savunmasız olan insanlara silahla, bombayla, kimyasal silahla müdahale etmek dine de insanlığa da sığmaz. Ne olursa olsun ben bu ülkenin vatandaşıyım.”
EMİR KOMUTADAKİ HERKES YARGILANSIN
• “Operasyon devlet kararıydı” deniyor. Emir komuta zinciri içinde emir verenler ve uygulayanların yargılanması gerekiyor. Aradan 30 yıl geçtiği halde 12
Eylül generallerinin yargılanması konuşulabiliyor. Ama 10 yıl önceki bu operasyonun sorumluları yargı karşısına çıkarılamıyor.
‘PARMAKLARIM YOK MAKAS TUTAMAM'
• Eğer operasyon olmasa 9 yıl
tutuklu olduğum için büyük ihtimalle
tahliye edilecektim. O zaman öğretmenliğe kaldığım yerden devam edebilirdim. Benim uzmanlık alanım
giyim. Ancak el parmaklarım eridiği için artık ne
makas, ne de
iğne tutabilirim. Bu operasyon sağlığımın yanı sıra mesleğimi de elimden aldı. Müebbet hapse mahkum edildim.
Herkes birbirini suçladı
19 Aralık 200'de yapılan Hayata dönüş operasyonunda 12 tutuklu hayatını kaybetmişti. O operasyon emrini dönemin Bülent
ecevit hükümetinin verdiği ortaya çıkmıştı. Operasyonu fiilen yöneten Jandarma
emekli Binbaşı Zeki
Bingöl, sorumlu olduğu Jandarma
Tümgeneral Osman Özbek'i adres göstermişti. Özbek de emri bizzat Ecevit'in verdiğini muhatabının da
Jandarma Genel Komutanlığı ve
İçişleri Bakanlığı olduğunu söylemişti. Operasyon emrini verenlerden biri de dönemin
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'tü. Dönemin İçişleri Bakanı
Sadettin Tantan da operasyonların başsavcıların isteğiyle yapıldığını iddia etmişti.