TÜRKİYE - İTALYA ZİRVESİ'NDEN SICAK KARELER
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
İtalya'nın
Türkiye'nin
Avrupa Birliği (AB) sürecinde her zaman yanında olduğunu ve sürekli
desteklediğini belirterek, ''Bu destek süreci hala devam ediyor. İnanıyorum ki bundan sonra da bu şekilde
dayanışma içerisinde bu süreci devam ettireceğiz'' dedi.
Swiss Otel
Grand Efes İzmir'de düzenlenen Türkiye-İtalya Hükümetler Arası Zirvesinde İtalya Başbakanı Silvio
Berlusconi ile ortak
basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, ''Değerli dostum ve meslektaşım'' diye hitap ettiği
Silvio Berlusconi ile Temmuz ayında yaptığı
telefon görüşmesinde, Türkiye-İtalya zirvesini planladıklarını, kendisinin de zirvenin İzmir'de yapılmasını
teklif ettiğini söyledi.
''Tabi EXPO 2015'i kazanırız diye de düşünmüştüm aslında ama kazanamadık, Milano kazandı'' diyen Başbakan Erdoğan, hiç olmazsa böyle bir organizasyonu yaparak İtalyanlar'a İzmir'i göstermek istiyorduk ama görüyorum ki mesai arkadaşları Silvio'ya İzmir'i göstermemek için bütün programı akşam saatlerine göre ayarlamışlar" dedi. Bu sözler üzerine salonda kahkahalar yükseldi.
Zirvede iki
ülke bakanlarının karşılıklı görüşmelerinin olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu baş başa görüşmelerle birlikte kendi alanlarında neler yapacaklar, örneğin
Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında neler yapacaklar, bunları kararlaştırdılar. Terörle, güvenlikle ilgili ne adım atacaklar, bunları görüştüler.
Enerjide, ulaştırmada, sanayide, ticarette neler yapacağız, bunları görüştüler ve bu konuda atılması gereken adımları süratle atarak, bunu da artık
uygulama alanına sokacağız. Taraflar olarak bu ortak iradenin olduğunu gördük.''
İLK GÖRÜŞTÜĞÜM MESLEKTAŞIM SİLVİO OLDU
Türkiye ile İtalya arasında gerek siyasi, gerek askeri, gerek
ekonomik, gerek kültürel, birçok alanda geçmişe dayalı güçlü bir birlikteliğin olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, özellikle 6 yıllık Başbakanlığı sürecinde bunun çok daha güçlenerek ilerlediğini vurguladı.
Siyasi alanda İtalya'nın Türkiye'nin sürekli yanında olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Özellikle AB sürecinde İtalya her zaman yanımızda oldu. Ve ilk görüştüğüm meslektaşım Silvio oldu. Ve o andan itibaren de AB sürecinde bizi sürekli desteklediler ve bu destek süreci hala devam ediyor. İnanıyorum ki bundan sonra da bu şekilde dayanışma içerisinde bu süreci devam ettireceğiz. Bunun yanında askeri alanda birçok müşterek adımlarımız var. Özellikle
Afganistan'da olan dayanışma süreci devam ediyor. NATO içerisindeki dayanışmamız, bunun dışında Kosova'da, Lübnan'da birçok yerlerde birlikte çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor.''
İki ülke arasında 2007 yılı itibariyle 17.5 milyar dolarlık
dış ticaret hacmine ulaşıldığını, rakamın bu yıl itibariyle 20 milyar doları aşacağına inandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, bu rakamı iki Başbakan olarak yeterli görmediklerini dile getirdi. Türkiye'de 700'e varan İtalyan girişicinin olduğunu, bunun artarak devamını temenni ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bölgeye yönelik görüşmeler yaptık. Bölgede Türkiye'nin konumu malum. Gerek Kafkaslarla ilgili,
İran,
Irak,
Suriye,
Filistin,
İsrail-Suriye ilişkileri vs bütün bu konular üzerinde durduk ve bu konularda Türkiye-İtalya müşterek neler yapabiliriz bunları görüştük. Enerji konusunda Türkiye tedarikçi bir ülke değil ama
transit ve
tüketim noktasında iki özelliği var. Bu konuda neler yapabiliriz müşterek olarak bunu görüştük, kaldı ki
Samsun-
Ceyhan noktasında İtalyan-Türk
işbirliği olarak atılmış bir adım var. İnanıyorum ki bu görüşmemizden sonra bu çok daha güç kazanacak ve böylece Samsun-Ceyhan
ham petrol boru hattı süratle bir neticeye kavuşacaktır, bunun da iradesini taraflarda gördük.
İTALYA İLE ATAK HELİKOPTERLERİ KONUSUNDA ANLAŞMA YAPTIK
Bu arada önemli bir adımla İtalya ile Atak helikopterleri konusunda
anlaşma yaptık. Böylece Türkiye'de Atak helikopterin üretimi gerçekleşiyor ve 4.5 yıl sonra Atak helikopterleri testi, her şeyi bitmiş vaziyette. Uygulamada artık bu helikopterlerden bizzat kendimiz istifade eder hale geleceğiz.''
Akdeniz,
Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya'daki istikrara yönelik politikaların İtalya ile örtüştüğünü belirten Başbakan Erdoğan, İtalya'nın önümüzdeki dönem G-8'in dönem başkanlığını üstleneceğini ve Silvio Berlusconi'nin 3. kez bunu üstlenen Başbakan olacağını anlattı. Bu süreç içerisinde Türkiye'nin G-20 içindeki konumunun Berlusconi ile olan çalışmalar açısından çok farklı bir önem arz ettiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, ''O süreci çok önemsiyoruz. Gerek Afganistan ve
Orta Doğu politikaları noktasında G-8'in yaklaşımı çok daha farklı çok olumlu istikametinde gelişecektir'' dedi.
DÜNYA BARIŞIYLA İLGİLİ YAPMAMIZ GEREKEN BİRÇOK GÖREVLER OLACAK
Türkiye'nin
Birleşmiş Milletler (BM)
Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesini de değerlendiren Erdoğan, Türkiye'nin bu üyeliği İtalya'dan devraltığını belirtti. Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''BM geçici üyeliğinden İtalya şimdi görevi devrediyor. Türkiye olarak bizler 2009-2010 yılında geçici üyeliği başlıyoruz. Dünya barışıyla ilgili yapmamız gereken birçok görevler olacak, yerine getirmemiz gereken görevler olacak. Bütün bunları samimiyetle ön yargısız bir şekilde yerine getirmenin gayretinde olacağız.
Terörle mücadelede, sahil güvenlik konusunda müşterek atacağımız adımları özellikle vurguladık. İlişkilerin çok daha güçlendirilmesi, çeşitlendirilmesi noktasında bugünkü zirveyi anlamlı buluyorum.''
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Tükiye'nin AB üyelik sürecinde şu ana kadar 2 fasıl söz konusuyken,
Çek Cumhuriyeti başkanlığındaki dönemde bir yıl içinde 4 fasıl açılmasını öngördüklerini belirtti.
Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi sonrasındaki basın toplantısında bir İtalyan gazeteci, ''Türkiye ile AB arasında çok uzun bir nişanlılık döneminin sürdüğünü ve bu evliliği bozmak isteyenlerin bulunduğunu'' belirterek, üyelik süreciyle ilgili iki başbakanın değerlendirme yapmasını istedi.
İtalya Başbakanı Berlusconi, ilerideki dönemlerde Çek Cumhuriyeti ve İsveç'in AB dönem başkanlığını alacağını, bu ülkelerin niyetlerinin Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasını hızlandırmak olduğunu dile getirdi. Bu vesileyle bugüne kadar söylenenlerin üzerine yeni notların eklenebileceğini ifade eden Berlusconi, şöyle konuştu:
''Şu ana kadar 2 fasıl söz konusuyken Çek Cumhuriyeti başkanlığındaki bir yıl içinde 4 fasıl açılmasını öngörüyoruz. AB-Türkiye arası müzakereleri engellemeye çalışan ülkeler var, ama biz Türkiye'nin stratejik öneminin altını sürekli çizeceğiz ve onları ikna edeceğiz. Türkiye, tüm Orta Doğu nezdinde önemli ve sınır bir ülke. Türkiye aynı zamanda on yıllara dayanan uzun soluklu bir NATO ülkesi. Türkiye dünyada mevcut olan yaraların iyileştirilmesi için insan kaybetmeyi göze alarak, NATO misyonlarına ve diğer barış misyonlarına katılmaktadır. AB'nin bunları da görmesi lazım. AB'nin genişleme menfaati nedir? Türkiye'nin mutlaka buna dahil edilmesi gerekmektedir.''
Başbakan Erdoğan da Türkiye'nin 1959 yılında fiili, 1963 yılında resmi olarak AB üyelik sürecine başladığını, bunun çok uzun bir nişanlılık dönemini gösterdiğini belirtti.
Müzakere sürecinde adeta rutine bağlanmış şekilde her dönemde iki fasılın geçtiğini, bunun kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
''Aslında dersine iyi çalışan bir ülkeyiz. Hazırlıklarını iyi yapan bir ülkeyiz, 4 bin civarında çalışan elemanımız var bu konuda. Şu anda
Fransa dönem başkanlığındayız. Bu dönem başkanlığında da kaç fasıl açılır onu bilemem, ama görünen o ki iki fasıl açılacak gibi bir durum söz konusu. Bu bir rutin, bu rutinin bozulmasını isterdik. Temennimiz 2009'da başlayan Çek, ardından İsveç'in dönem başkanlığı var. Bu dönem başkanlığında bu rutini bozalım diyoruz, bunun gayreti içindeyiz. Bu konuda değerli dostum, meslektaşımdan da daha farklı bir destek bekleyeceğiz. Bu rutini beraberce bozup süreci hızlandırmak istiyoruz. Bu nişanlılık dönemlerini uzatmak pek doğru değil. Hayırlı işlerde acele ediniz diye bir söz var bizde. Biz acele etmek istiyoruz da bazıları uzatıyor bu işi. Temennim odur ki uzatmadan bu işi bitiririz.''
G-20 ZİRVESİ
İtalya Başbakanı Berlusconi, ABD'de yeni bir başkanın seçilmesinin, G-20 toplantısının etkisini azaltıp azaltmayacağı yönündeki bir soruyu cevaplandırırken, bunun söz konusu olmayacağını, şimdiki Başkan Bush'un katılımıyla bundan sonraki ABD hükümetinin neler yapabileceğinin değerlendirilebileceğini söyledi.
Berlusconi zirveden kalıcı neticeler çıkabileceğinin düşünülmemesi gerektiğini, bunun bir başlangıç süreci olduğunu, gelecekte G 20 düzeyinde dünyada yeni kuralların oluşturulabileceğini, ekonominin daha iyi bir şekilde geliştirilebileceğini ve
kontrol edilebileceğini düşündüklerini anlattı.
Berlusconi başka bir soru üzerine,
Rusya ile ABD ve Batı ülkelerinin birbirinde son dönemde uzaklaştığını, iki tarafa yönelik kışkırtmaların görüldüğünü, ancak bu uzaklaşmanın artık sona ermesi gerektiğini dile getirdi.
Basın toplantısında zaman zaman esprili anlar da yaşandı.
Başbakan Erdoğan'ın, ''Tabiİ EXPO 2015'i kazanırız diye de düşünmüştüm aslında, ama kazanamadık, Milano kazandı'' şeklindeki sözleri sırasında Berlusconi esprili şekilde yüzünü kapatarak Başbakan Erdoğan'a sırtını döndü.
Kürsüden inerken ayağı takılan Berlusconi'yi, Başbakan Erdoğan kolundan tuttu.
Basın toplantısı sonrasında iki ülkenin başbakanları, bakanları ve
heyet üyeleri akşam yemeğine geçti.
Yemekte masalara Türkiye'nin çeşitli illerinin isimlerinin verildiği görüldü.