Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok,
Yargıtay Başkanlar Birliği'nin yayınladığı
bildirinin ardından hükümet ile yargı arasında yaşanan gerilimi uygun bulmadığını ve ülkenin bunu hak etmediğini söyledi.
Türkiye
Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi'yi ziyaret etti. 1
Mayıs'ta İstanbul'da yaşanan olaylar ile ilgili DİSK Başkanı Çelebi'ye geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Özdemir Özok, görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yargıtay ile hükümet arasındaki gerilimi değerlendiren Özok, bu durumu uygun bulmadığını belirtti. "Bunu hak etmiyoruz" diyen Özok, "Bu konuyla ilgili ilk açıklamayı biz yaptık. Konunun çıkış noktası,
Adalet Bakanı'nın Yargıtay'a,
Danıştay'a,
Anayasa Mahkemesi'ne, Barolar Birliği'ne sormadan, kendi bakanlığında üst düzey bürokratlarla hazırladığı, kendileri için de Türkiye için de son derece önemli yargı
reformu strateji paketini
Avrupa Birliği'ne takdim etmesiyle başlayan bir süreç bu noktaya geldi" diye konuştu.
Amerika'dan Avrupa Birliği'ne kadar Türk yargısı ile ilgili ulu orta, bilgili bilgisiz birçok açıklamaların yapıldığını ileri süren Özok, AB'nin Türk yargısı hakkında hak etmediği biçimde ağır eleştiriler yaptığını ileri sürdü.
Hükümetin bu eleştirilen karşısında sessiz kaldığını savunan Özok, "Bu konuda ne hükümet sözcüsünden ne Adalet Bakanlığı'ndan ses çıkmayınca bu konular birikti. İlk olarak Danıştay Başkanı 10 Mayıs Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde bu konuya değindi. Son olarak Yargıtay Başkanlar Kurulu bir bildiri yayımladı" dedi.
Yayınlanan bildiri karşısında Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "sığ ve bildirinin ağırlığı ile örtüşmeyen" bir yaklaşım sergilediğini söyleyen Özok, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in, yaptığı açıklamayı ise, sert ve yanlış olarak yorumladı. Hükümetin eleştirmek ve kendisini savunmak yerine "Neden bu noktaya gelindi?, Niçin böyle bir şey oldu?" demesinin daha sağlıklı bir sonuç vereceğini düşünen Özok, "Yargı siyasalaştı, yargı böyle konuşamaz" biçimindeki değerlendirmelere de katılmadığını dile getirdi.
Yasama, yürütme ve yargının parlamenter
sistem içinde saygın bir yeri olduğunu kaydeden Özok, "Bizim gibi demokrasisi yeni gelişen ülkelerde yasama ve yürütme tek elde toplanıyor. Siyasi partinin genel başkanı, hükümetin başbakanı, yasama ve yürütmenin
doğal ve güçlü bir kişisi oluyor. Dolayısıyla bunu dağıtmak lazım. Bunu dağıtmanın temel koşulu da hukuk devletidir. Yargının bağımsızlığıdır. Yargının her türlü tasarrufu ve işlemi denetleyebileceği hukukun üstünlüğünün
egemen olduğu devlet anlayışıdır" ifadelerini kullandı.
AK Parti'ye açılan
kapatma davası ile ilgili sorulan sorulara ise Özok şu yanıtı verdi: "Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildiri açıklaması demokratik bir hakları. Bunun içeriğini değerlendirmek bana uygun değil. AKP'ye
kapatma davasının açılmasından bu yanan Türkiye Barolar Birliği bu ve benzeri konularda tartışmaya bile taraf olmuyor. Biz 'Bu bildirinin içerisindekiler doğru ya da yanlış' dediğimiz an kapatma davasıyla ilgili bize de soru sorulacaktır. Biz hiçbir tarafta değiliz. Biz hakkaniyete, hukuka, mevcut yasal mevzuata uygun karar verilsin istiyoruz. Anlaşılır gibi değil. Bir kesim
Ergenekon davasıyla ilintili. Bir kesim ise AKP'nin kapatma davasıyla ilintili. Son derece yanlış. Eğer biz gerçekten hukukçuysak hepsine eşit yaklaşmak mecburiyetindeyiz. Orada hukuka aykırı bir
eylem ve davranış varsa onu eleştirmeliyiz. O hangi tarafta bir dava olursa olsun. Barolar Birliği olarak biz konuda çok duyarlıyız ve dikkatli yaklaşıyoruz"
Cihan