EN BÜYÜK TÜRK FESTİVALİNDEN İLGİNÇ KARELER
Bugüne kadar
Türkiye'nin dışında yapılmış en büyük Türk
festivali olması bakımından bir ilk olan
Los Angeles'taki "
Anadolu Kültür ve
Yemek Festivali"
Perşembe günü başladı.
Dört gün süreyle gezilebilecek olan festival, kelimenin tam anlamı ile Anadolu'nun dününden bugününe uzanan tarihi dokusunu Amerika'nın Los Angeles'ın hemen yanı başında olan Orange County şehrine taşımış durumda.
Los Angeles'da faaliyet gösteren Pacifica Enstitüsü tarafından düzenlenen ve
İstanbul Ermenileri Birliği tarafından da desteklenen festivalde İstanbul,
Mardin, Van,
Konya ve
Antalya şehirlerinin kendileri ile özdeşleşmiş sanat ve tabii güzellikleri ile tarihini Amerika'nın en
batı ucuna taşıdı.
Bir yıldan fazla uğraşların sonucunda 30 bin metre kare alana kurulmuş olan ve Anadolu'nun 5 farklı
bölgesinden 5 şehri dev maketleriyle adeta Los Angeles'a taşıyan festivalin ilk günü son derece canlı bir o kadar da ilgi
çekici geçti.
Mardin şehir siluetini, Boğaz köprüsünü, Kız kulesini,
Akdamar kilisesini, Antalya antik Aspendos tiyatrosunu,
Mevlana türbesini, Kapalı çarşıyı ve de
Haydarpaşa tren garının dev maketleri ve ihtişamlı görüntülerini festival alanında görmek mümkün oldu. Maketlerin hemen yanlarında Anadolu'nun zenginliklerini resmeden görüntülerin
İngilizce ve
Türkçe tarihi bilgilerin yazılı olduğu levhalar titiz çalışmanın inceliklerini gösteriyordu.
Festivale renklilik katan diğer faktörlerden birileri de;
Osmanlı ve Türk mutfağının birbirinden leziz yemekleri ile çocuklar için kurulmuş park oldu. Tahta boğanın üzerinde rodiyo yapmaktan, resim çizmeye, dağa tırmanmaktan çocukların çeşitli oyunlar oynayabileceği daha birçok oyun çeşidini çocuk parkında bulmak mümkündü.
Anadolu Kültür ve Yemek Festivali değim yerinde ise artık klasik festival anlayışını çok daha geniş ufuklara taşımış, yalnızca eğlenmenin değil aynı zamanda öğrenmenin ve de dinlenmenin olabileceği fikrini Los Angeles'a taşımıştı.
Festivalin ilk gün konukları daha çok bölge okul öğrencilerin olduğu gözlendi. Öğrenciler ellerinde kağıt,
kalem ile hem gördüklerini not ederken hem de kendileri için kurulmuş parkta doyasıya bir gün geçirmenin keyfini yaşadı.
Festivaldeki renklilik bunlarla da sınırlı değildi. Beş
vakit okunan ezan ile kimi ziyaretçiler kendilerini Türkiye'nin bir şehrinde olmanın manevi havasını soluklarken, Konya standında
semazen gösterisi, Mardin platformun da çalınan yöresel
halk ezgileri katılımcılara unutamayacakları bir gün yaşattı. Festivalde özellikle Mardin standı gün boyu ilgi merkezlerinin başında yer aldı. Mardin Belediyesi'nin de katkılarıyla festivale gelen
ekip çaldıkları Mardin ezgileri ve oynadıkları yöresel halk oyunları ile izleyenleri mest etti. Yine Konya bölümünde festivalin sema gösterisinin dışında çalınan tasavvuf musikisi, halk deyimi ile gönüllerin paslarını temizledi.
Her üç saatte bir festival alanında tur atarak Osmanlı'nın silinmez izlerini Orange County şehrine taşıyan
Mehter Takımı, "Ceddin deden", "
Genç Osman" gibi marşlarla alanı inletti. Festival meydanın tam ortasına kurulan Sultan Ahmet Çeşmesi ve dört bir yanından akan
şerbet ve ayranı ile içecek katılımcıların susuzluklarını tarihi bir havayla giderdi. Müzikal etkinliklerin, sanatsal gösterilerin yapılaması için kurulan dev sahne ve hemen arkasındaki tarihi bölge ve şehir fotoğraflarıyla süslü sahne perdesi yine dikkat çeken güzelliklerden yalnızca biriydi.
Diyarbakır doğumlu ve bugün
California'da yaşayan Udi Yervant ile ekibi verdiği konserde, Anadolu'nun zengin
müzik arşivinden bir demet sundu.
Festivaldeki güzellikler bunlarla da sınırlı değildi. Festival alanına girişte medeniyetler yolu olarak ifade edebilecek geçitte; Anadolu'da yaşamış Troyka, Frigya, İyon, Urartu, Roma,
Bizans, Büyük ve Anadolu
Selçuklu devletleri ile
Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'ne uzanan tarihi süreci simgeleyen dönemin belli başlı eserleri Türkçe ve
İngilizce yazılarla açıklanıyordu. Yine medeniyetler geçidinde; yukarıda adı geçen devletlerin ve imparatorlukların o dönemi simgeleyen kostümlerini giymiş kızlı-erkekli görevlilerin güler yüzlü konukları karşılaması bu toprakların misafirperverliğini de gösteriyordu.
Her kesimden festivale ilgi büyük oldu
Festivale girişler ücretli olmasına rağmen gerek Amerikalı gerek Türk, gerek Ermeni,
Süryani ve
Yahudi milletlerinden insanların ilgi göstermesi dikkatlerden kaçmadı. Festivalin açılış törenine Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu ile birçok
ülke konsolosu katılırken, bölgenin en üst düzey bürokrat ve eyalet milletvekilleri de yoğun ilgi gösterdi. Festivale California
Valisi Arnold Shwarzenegger da özel elçisiyle
mesaj gönderdi. Vali'nin mesajını okuyan elçi, "Sizlere Sayın Valimizin en sıcak selamlarını getirdim" diye başladı. Elçi daha sonra Vali'nin mesajını okudu. Vali şunları aktardı; "45 binden fazla insanın ziyaret edeceğini beklediğimiz Anadolu festivalini düzenleyenlere şükran doluyum. California harikulade bir yer ve sizlerin bu değerli katkılarıyla daha da zenginleşiyor. Bugün sizler zengin bir kültürün ve tarihin günümüze taşınmasına ve de anlatılmasına
yardımcı oluyor bizlerde buna şahit oluyoruz. California halkı adına bugün kalben yaptıklarınızı takdir ediyorum."
Daha sonra kürsüye bölge vekilleri, belediye başkanları ile polis şefleri gelerek kısa konuşmalar yaptı.
ABD basını büyük ilgi gösterdi
Festivale yalnızca insanlar değil
Amerikan basınının da ilgisi yoğun oldu. Bölgesel yayın yapan
Fox TV, Los Angeles ve çevre illere canlı olarak yayınladığı festivali, İngiliz
Reuters ajansı saatler boyu çekti. Yine ABD'nin önde gelen ABC, NBC ile birçok yerel yayın yapan televizyon kanalları etkinliği takip etti. Bunların yanı sıra
Güney Kore ve
Vietnam gibi ülkelerden televizyon kanalları gelerek organizasyonu düzenleyen yetkililer be festival hakkında haber yaptı.
Televizyon kanallarının dışında Amerika'nın en saygın gazetelerinden Los Angeles Times'ın da takip ettiği etkinliği yerel birçok yazılı basın da izledi.
Festivale 2 milyon dolar harcandı
Festivali düzenleyen ekibin başkanlığını yürüten Kemal Cem, bu etkinliğin yalnızca başlangıç olduğunu söyledi. Cem, "Bu sene ilkini düzenlediğimiz Anadolu Kültür ve Yemek Festivali, her yıl düzenlemekle kalmayacağız bunu geliştirecek ve büyüteceğiz" dedi.
Festival için bir yıldan fazladır uğraş içinde olduklarına dikkat çeken Cem, 2 milyon dolar gibi bir maliyetle bu etkinliği yapabildiklerini kaydetti. Van, Mardin gibi birkaç belediyenin festivale yardım ettiklerini kaydeden Kemal Cem, dört gün süreyle açık olacak etkinliğe 40 bin insanın gelmesinin beklediklerini kaydetti.
Festivali ilk önce 7 bölge 7 şehir olarak düşündüklerini aktaran Cem, "Ancak
ekonomik kriz nedeniyle bunu 5 bölge 5 şehre indirmek zorunda kaldık" dedi. Başkan Cem, seneye yapılacak festival de ise daha fazla bölge ile şehir olacağının sözünü verdi.
Alana maketlerin ve diğer malzemelerin yerleştirilmesinin 35 gün sürdüğünü aktaran Kemal Cem, festival için Türkiye'den 17 konteynır dolusu yük geldiğini belirtti.
Festivalin renkliliğine dikkat çeken Cem şöyle devam etti; "Bugün ve Pazar günü Ermeni
sanatçı Udi Yervant ile ekibi konser verdi ve verecek. Yarın
Yunanlılar festivaldeki Antalya bölümünde 'sirtaki' oynayacak. Hafta sonu bu alanı Amerikalıların dışında Ermeni dostlar ile Yahudi ve Süryaniler dolduracak. Biz Anadolu festivali ile yalnızca Türk insanını değil bu topraklarda yaşamış diğer milletlerin de bu tarihi zenginliğin bir parçası olduklarını göstermeyi arzuladık."
Festivali düzenlemedeki amaçlarını Cem, "Amacımız ülkemizi tanımak ancak bunu yaparken yaptığımız işin bir markaya dönüşmesini hedefledik" dedi. Cem, Los Angeles'in eğlencenin merkezi durumunda olduğuna işaret ederek, "Burada yapılan etkinlikler kaliteli oluyor. Bizde bu festivali aynı kalitede yapmak istedik" diye konuştu.
Festivalin ilk günü
akşam film gösterimi ile tamamlandı.
Mahsun Kırmızıgül'ün yönetmenliğini yaptığı "Beyaz Melek" filmi sinema severlere gösterildi.
Sezai Kalaycı,