Bir Ermeni yalanı daha çürütüldü

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu,İsveç Stockholm Söderntörn Üniversitesinden Prof.David Gaunt ile Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Kuru Köyü'ndeki inceleme sonrası alınan numunelerin laboratuvar sonuçlarını açıkladı.

Bir Ermeni yalanı daha çürütüldü

Halaçoğlu, laboratuvara gelen kemik parçalarının çevresinden alınan toprak numunelerinin en son ışık gördüğü süre M.Ö 257 ile 597 arası hesaplandığını belirterek, ''Toprak ve seramik analizleriyle ilgili de M.Ö 53-MS 227 yıllarına ait olduğu, üçüncü numunenin ise M.Ö 63-383 yılları arasındaki döneme ait olduğu sonucuna varıldı'' dedi. TTK Başkanı Halaçoğlu, düzenlediği basın toplantısında Prof. Gaunt'un söz konusu mezardan numune almamasıyla sonuçlanan incelemede aldıkları toprak, kemik ve seramik numunelerini getirerek Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümünde tahlillerini yaptırdıklarını söyledi. Institue For Historical Justice and Reconciliation temsilcisi olarak Türkiye'ye gelen İsveç Stockholm Södertörn Üniversitesinden Prof. David Gaunt'un inceleme yaptıkları yerin Roma mezarı olduğunu kabul etmesine rağmen kemiklerin taşındığı iddiasını dile getirdiğini hatırlatan Halaçoğlu, bununla birlikte kendilerinin başta söz verdikleri gibi analizleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Halaçoğlu, şöyle konuştu: 'Yapılan analizler sonucu laboratuvara gelen kemik parçalarının çevresinden alınan toprak numunelerinin en son ışık gördüğü süre M.Ö 257 ile 597 arası hesaplanmıştır. Toprak ve seramik analizleriyle ilgili de M.Ö. 53-MS 227 yıllarına ait olduğu, üçüncü numunenin ise M.Ö 63-383 yılları arasındaki döneme ait olduğu sonucuna varıldı. Roma mezarları bir kere kapatıldı mı bir daha açılmamazlık yapmaz. Aynı akrabadan olan insanlar zaman içerisinde diğer kemikler ortaya yığılarak yine öbür taraflara konulur. Bu anlamı taşıyor. Yani bu mezarlık, açtığımız, gördüğümüz bu mezarlık en yakın dönemi olarak M.S 227 yıla en az tarihleniyor demektir. Bize en yakın dönemi M.S 227 yıldır. Bugünkü anlamda düşünecek olursak, bu tarihten aşağı yukarı 1800 sene öncesine ait en yakın zamanı. Dolayısıyla bu şekilde ortaya çıkmıştır. Faturalarımızın birisine bu yüzden 6 bin 700 YTL verdik, kemik analizi için de 8 bin 160 YTL verdik. Onu da söyleyeyim.'' "ŞOV YAPMAKTAN ÖTE BİR ŞEY DEĞİL" Prof. Gaunt'un inceleme yapmaya çok sayıda bilim adamıyla geleceğini söylediğini, ancak sonuçta İsveç Asuri Federasyonu'ndan bir üyeyle incelemeye katıldığını aktaran Halaçoğlu, ''Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum, 'yok bu mezar o mezar değildi, yok oradan götürülmüştür, kemikler başka yere konulmuştur'. Bunların hepsi aslında şov yapmaktan öte bir şey değildir'' dedi. Halaçoğlu, şöyle devam etti: "Oradaki alınacak toprak numuneleri birbiriyle mukayese edilerek yapıldığı takdirde-ki biz onu da kabul ettik, Avrupa'da istedikleri laboratuvarlarda tahlil yapılmasını, yarı ücretini bizim, yarısını onların ödemesi gibi bir anlaşma yaptık-ancak, 'artık ben mezarla uğraşmak istemiyorum' diye beyefendi geri döndü. Çünkü, kendisine şunu teklif etmiştim, 'madem bu mezar tahrip edildi, bir başka mezar varsa birlikte gidelim, açılımını birlikte yapalım, yani mezarı birlikte yapalım' Ermeni komitelerinin yaptığı katliamlara ilişkin mezarları da açalım. Ama istemedi ve ülkemizden ayrıldı." "BİZ DAHA OBJEKTİFİZ" İncelemenin ardından bazı medya organlarında eleştirilerin çıktığını ve bundan üzüntü duyduklarını da ifade eden Yusuf Halaçoğlu, ''Türk bilim adamlarının söylediğine inanılmaz gibi tavır takındılar. Biz Avrupalı bilim adamlarından geri değiliz, tam aksine biz daha objektifiz. Bakın öldürülen Ermenileri söylüyorum, bakın hiçbir Amerikalı, Avrupalı veya Ermeni bilim adamı Türkler'in de katledilmiş olduğunu söylemiyor'' diye konuştu. ANKARA'DAKİ PATLAMA Halaçoğlu, dün Anafartalar Çarşısı'nın önünde meydana gelen patlamayla ilgili olarak da, ''Son derece üzücü bir olay. Ben şimdi bazı insani duygularla yürüyen kişilere sesleniyorum: Böyle bir olay karşısında da yürüyecekler mi?'' dedi. TTK Başkanı Halaçoğlu, numune sonuçlarının Prof. Gaunt'a gönderilip gönderilmeyeceği sorusu üzerine, ''Hayır, çünkü kendisi artık mezarla ilgilenmediğini söyledi'' karşılığını verdi. Halaçoğlu, bir başka soru üzerine de Türkiye'de pek çok döneme ait tarihi mezarların bulunduğunu, bunların korunması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. İlgili Haber: İşte Toplu Mezar İddialarına Yanıt A.A
<< Önceki Haber Bir Ermeni yalanı daha çürütüldü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER