İzmir'de 3 yıl önce katarakt ameliyatı sonrası enfeksiyon kapan ve birer gözlerini kaybeden 4 hasta, Sağlık Bakanlığı ve ameliyatı yapan doktora 300'er bin liralık tazminat davası açtı. İki mağdurun davası sonuçlandı, mahkeme Sağlık Bakanlığı'nı yasal faiz hariç 50'şer bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. İki davacının avukatı Hadi Genç, bu tazminatın komik olduğunu, Türkiye'de insan salığına verilen değerin de bu tazminatla kanıtlandığını söyledi.
İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nin Göz Kliniği'nde gerçekleştirilen katarakt ameliyatları sırasında enfeksiyon sonucu 8 hasta kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Türkiye'yi ve İzmir'i sarsan sağlık skandalı 10 Ocak 2011'de meydana geldi. İzmir'deki Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde, aynı zamanda başhekim yardımcısı da olan Opr. Dr. G.K., 8 hastaya peş peşe katarakt ameliyatı yaptı. Aynı gün taburcu edilen hastalar, ertesi gün gözlerinde şişme, yanma, kaşınma ve batma gibi şikayetlerle tekrar hastaneye müracaat etti. Göz damlası verilerek evlerine gönderilen 8 hasta, şikayetlerinin sürmesi üzerine yeniden Opr. Dr. G.K.'ya ulaştı. Hastaların enfeksiyon kaptığını belirleyen Opr. Dr. G.K., diğer hastanelere sevketti. 8 hastanın ameliyatlı gözlerinin bir daha hiç görmeme riskinin yüksek olduğu belirtildi. Olayın duyulması üzerine önce hastanedeki ameliyatlar durduruldu, ardından klinik kapatıldı.
Birer gözlerini kaybeden hastalar İlhami Yaşa (74), Yüksel Altınçubuk (63), Musa Meleş (69) ve Hüdaverdi Gündüz (60), avukatları Hadi Genç aracılığıyla üç yıl önce Sağlık Bakanlığı ve ameliyatları yapan Opr. Dr. G.K.'dan kişi başı 300'er bin lira maddi ve manevi tazminat istedi.
Dört hastanın avukatı Hadi Genç dilekçesinde, "G.K. tarafından yapılan ameliyat sonrası müvekkillerin görme yetisini tamamen kaybettikleri, bu durumun G.K.'nin mesleki hatası ve fiili sebebiyle meydana geldiği açıktır. Hasta müvekkiller şu an ameliyat oldukları gözlerindeki görme duyusunu tamamen yitirmişlerdir. Söz konusu durum yapılan tedavilerle dahi onarılamaz ve telafi edilemez durumdadır. Ameliyatı yapan doktor piyasadan çekilen solüsyonu kullanmıştır. Bakanlık duyarlı davranmamıştır. Sebep ne olursa olsun Bakanlık görevini yapmamıştır. Müvekillerim de uzuv kaybı meydana gelmiştir. Bakanlık olayda hizmet kusurludur" dedi.
İzmir 1 ve 4. İdare Mahkemesi'nde ayrı ayrı süren davalarda Hüdaverdi Gündüz ile Musa Meleş'in davaları sonuçlandı. Her iki mahkeme de davacılara Sağlık Bakanlığı'nın, yasal faizi hariç 50'şer bin lira tazminat ödemesine karar verdi. Doktor için ise tazminata hükmedilmedi.
Avukat Hadi Genç, mahkemelerin, müvekkilerine verdiği tazminat miktarlarının komik olduğunu, itiraz edeceklerini, açtıkları diğer iki davanın ise henüz sonuçlanmadığını söyledi. Avukat Genç, Türkiye'de insan salığına verilen değerin de bu tazminatla kanıtlandığını savundu.