Çocuk resminin altında Mehmet Akif'in "Merhametin yok diyelim nefsine/ Merhamet etmez misin evladına?" dizeleri yer alıyordu.
Alışılagelen
dergilerden değildi. Mütevazıydı, boyutları da hayli küçüktü. O
terör ortamında bağırmıyor, kendince dile getirmeye çalıştığı hakikatleri adeta fısıldıyordu. Bugün yüz binlerce okura ulaşan "Aylık İlim-
Kültür Dergisi
Sızıntı", yolculuğunun otuzuncu yılını kutluyor. Sızıntı ile birlikte sevgi ve hoşgörü,
diyalog, herkesi kendi konumunda kabul etme, karşılıklı saygı, hak ve
adalet kavramları, mütevazı ve narin adımlarla yürüdü, gönüllere kök salan bir misyon haline geldi. Bir nesil, çeyrek asrı aşkın sürede Sızıntı ile birlikte büyüdü. Bu süre içinde Sızıntı'yı tanıyan ve okuyan insanlar, dünyaya yeni ve farklı bir pencereden bakmayı öğrendi.
Kainatı anlama çabası...
Genel yayın yönetmeni Prof. Dr. Arif Sarsılmaz, derginin başarısının kaynağında fedakârca çalışan yayın heyeti olduğunu özellikle belirtiyor. Derginin çok geniş bir konu perspektifi olduğunu ifade eden Sarsılmaz, edebiyattan fiziğe, sosyolojiden ekolojiye kadar birçok daldaki yazılarla derginin okurlarına kainatı anlama konusunda önemli bir bakış açısı kazandırdığını vurgulayarak, "Sızıntı'yı sürekli okuyanlar ayaklı kütüphane gibi olur. Kainat kitabını okumak konusunda bir mevzu ortaya atıldığı zaman okurlarımız konuya dahil olabilir. Sızıntı aslında önemli bir okul." diyor.
Her biri bir toplumsal manifestoya dönüşen baş yazıların yanında bilim, teknoloji, edebiyat, tarih, sosyoloji, tıp,
biyoloji, botanik, fizyoloji,
astronomi, jeoloji, fizik,
kimya, ekoloji gibi geniş bir ilgi alanına sahip olan Sızıntı'yla okurları arasında kuvvetli bir bağın varlığından söz ediyor Arif Sarsılmaz. İlk sayısı yaklaşık 6 bin basılan dergi, bugün yüz binlerce okura ulaşıyor, dünyanın çeşitli dillerinde yayınlanıyor, kırk iki ülkede okunuyor. Sızıntı, artık
tiraj kaygısından çok, her dergiden en fazla insanın istifadesini hedefliyor. Sızıntı'da yayımlanan her yazıda, görünenin ardında görünmeyeni
arama, kâinatın çok sesli musikisini duyurma çabası var. İlgi alanının çeşitliliği ölçüsünde, Sızıntı'nın geniş bir yayın heyeti bulunuyor. Dergi, yayın hayatına çok sayıda yazar kazandırırken yazı ve haber dosyalarından da çok sayıda kitap çıktı raflara. 27. yılında sesli yayına geçerek Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren dergi, 30 yıllık birikimiyle hayatı okumak, anlamak ve paylaşmak için daha fazla okura ulaşmayı hedefliyor.
'Sızıntı, tefekküre açılan kapıdır'
Prof. Dr. Suat Yıldırım:
"Aklın ışığı, müsbet ilimlerden yani kainat kitabını doğru okumaktan gelir. Vicdanın ışığı ise dinî ilimlerden gelir. Bu ikisinin birbirini tamamlaması, devamlı irtibat halinde bulunması gerekir. İşte Sızıntı dergisi bu misyonu gerçekleştirmiştir ve devamlı surette okuyucularında bu bilinci geliştirerek bilimde bütünlük ve gerçeğin değişmezliği anlayışına büyük katkıda bulunmuştur."
Ali Ünal:
"Ferdiyetçiliğin, enaniyetin alabildiğine köpürtüldüğü, adeta bir maksat gibi, insanın varlığındaki gaye gibi aktarıldığı günümüzde, Sızıntı dergisi bunun tam tersine, insanın kendi varlığında kendisini nefyedip tevazu sahibi olmasını gerektiğini söylüyor."
Abdullah Aymaz:
"Sızıntı, büyük bir ansiklopedidir. Sızıntı'da pek çok mesele anlatılmaktadır. İlmî gelişmeler hem takip edilmektedir hem de yorumlarıyla pek çok bilgi verilmektedir."
Reşit Haylamaz:
"Kainat kitabını sayfa sayfa insanlara okuyan, arz eden, onlara kainat kitabını okumayı kolaylaştıran çok önemli bir argüman. Sızıntı'nın sayfalarına giren insan, aslında kainatın sayfalarında dolaşmaya başlamış oluyor. Bu açıdan tefekküre açılan çok önemli bir kapı..."
HOCA EFENDİ ASIL GAYEYİ ANLATTI
Hocaefendi 'asıl gayeyi' anlattı - İzleyin