Yıllar boyu Baybaşin'lerin ismi, Londra'daki Türk ve Kürt toplumları üzerinde korku saldıı.Kendilerine başvuran insanlar üzerinde öylesine bir etkileri vardı ki, onlara sadece ve çoğu zaman sessizce 'Aile' olarak hitap edilirdi.Baybaşin'lerin kökleri Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesine dayanıyor. Aile uyuşturucu dünyasına ilk adımı 1970'li yıllarda, Suriye sınırındaki Lice'de eroin rafine ederek attı. Milyonlar 1998 yılına gelindiğinde ise, Avrupa'ya eroin kaçakçılığı yaparak milyonlar kazanmaya başladılar.Kolombiya'nın uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar'ın ardından, "Avrupa'nın Escobar'ı" olarak adlandırılan Hüseyin Baybaşin, kendisine üs olarak Amsterdam'ı seçti.Hüseyin Baybaşin'e "Avrupa'nın Escobar'ı" deniyordu Kardeşi Abdullah ise 1997 yılında İngiltere'ye geldi.Abdullah Baybaşin, İngiltere'ye gelir gelmez sığınma talebinde bulundu ve geçtiğimiz haftalarda İngiltere basınında Baybaşin'in İngiliz gümrük yetkililerine muhbirlik yaptığı ve bu nedenle kendisine özel muamelede bulunulduğu yönünde haberler yer aldı. Gümrük İdaresi'nin bir sözcüsü BBC'nin internet sitesine yaptığı açıklamada, "Kanun uygulayıcı diğer kurumlar gibi, Gümrük İdaresi'nin de politikasına göre; istihbarat için kullanılan insan kaynağı ne doğrulanabilir, ne de yalanlanabilir. Dolayısıyla Gümrük İdaresi, bu haberler hakkında bir yorum yapmayacaktır" ifadelerini kullandı. Abdullah Baybaşin'in İngiltere'deki eroin kaçakçılığında aslan payını elinde tuttuğuna inanılıyor.Bir rakibi tarafından vurulmasının ardından tekerlekli sandalyeye mahkum olan Baybaşin, sığınma talebi değerlendirildiği sırada, Londra'nın kuzeyinde bulunan Edgware semtinde geniş bir evde oturuyordu.Kardeşi Hüseyin Baybaşin, Temmuz 2002'de uyuşturucu kaçakçılığından suçlu bulunarak Hollanda'da ömür boyu hapse mahkum edilmişti.Ancak Akdeniz ve Ege sahillerinde turistik merkezlere yatırdığı servetinin büyük bölümünü koruduğu sanılıyor.Her iki kardeş de, yaklaşık 45 milyar dolar ölçeğindeki eroin kaçakçılığına Türkiye hükümetinin üst düzey yetkililerinin de karışmış olduğunu ileri sürmüşlerdi.Abdullah Baybaşin bir dönem, Londra'daki Türk ve Kürt toplumlarına korku salan Bombacılar adında gençlerden oluşan bir çete kurmuştu. Bombacılar dükkan ve işyerlerine silahlı baskınlar düzenleyerek, haraç talebinde bulunurlardı.Çok tehlikeli adamlardı. Toplum içinde kötü bir üne sahiplerdi Londra'da bir Türk iş adamı Bir defasında samuray kılıçları, metal çubuklar, ıstakalar ve silahla donanmış 20 kişilik bir çete Stoke Newington semtinde bir Türk kafesine girmiş; silahlar ateşlenmiş ve kafede bulunan bir kişinin işaret parmağı kesilmişti.Dükkan, kafe ve küçük ölçekli işletmelerin sahipleri ölüm tehditleri alıyor ve bazıları yılda 17 bin dolardan fazla haraç ödüyordu. 'Tehlikeli adamlar' Kemal adıyla bilinen, ancak ismini açıklamak istemeyen bir Türk işadamı, BBC'nin internet sitesine yaptığı açıklamada, "Çok tehlikeli adamlardı. Toplum içinde kötü bir üne sahiplerdi" diye konuştu.Çetenin mağdur ettiği bazı kişiler, PKK/Kadek örgütünden yardım talebinde bulundu.Kasım 2002'de Green Lanes'deki sokak kavgasında bir kişi öldü 9 Kasım 2002'de Bombacılar ile PKK/Kadek üyeleri arasında çatışma çıktı. Kuzey Londra'nın Green Lanes bölgesinde çıkan sokak kavgasında, Alişan Doğan isimli bir kişi hayatını kaybetti.Scotland Yard olarak bilinen İngiltere Emniyet Müdürlüğü, Baybaşin'ler hakkında istihbarat toplama faaliyetlerini hızlandırdı. Aralık 2003'te bir dizi baskın düzenlendi ve birkaç kişi gözaltına alındı.Çok sayıda silah, pala, çalıntı cep telefonu ve büyük miktarda sahte para ele geçirildi; ayrıca işkence odası olduğu sanılan bir mekan ortaya çıkarıldı.Yasal süreç başlatıldı ve geçtiğimiz ay Baybaşin çetesinin altı üyesi, silahlı suç olaylarına karışmak, şiddete, şantaja başvurmak ve haraç toplamak suçlamalarını kabul etmelerinin ardından toplam 68 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Çetenin iki üyesi, Ekim 2003'te Tottenham'da bir benzin istasyonunun avlusunda bir Türk'e cinayete teşebbüsten hüküm giydi.25 yaşındaki Erdal Özman 15 yıla, 21 yaşındaki İbrahim Aslan da 13 yıla mahkum edildi. Silahlı polis Bu yıl başlarında 35 yaşındaki Abdullah Baybaşin, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı yönündeki suçlamaları kabul etti. Hakkındaki cezanın bugün açıklanması bekleniyordu. Fakat karar 24 Nisan'a ertelendi. İbrahim Aslan ve Erdal Özman 13 ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı Kemal adındaki iş adamı, BBC'nin internet sitesine yaptığı açıklamada, Baybaşin çetesinin çökertilmesinden memnun olduğunu söyledi ancak "Halen duran Tottenham Çocukları (Tottenham Boys) gibi başka çeteler de var" dedi.Yerel meclis üyesi Nilgün Canver de, Baybaşin çetesi üzerine harekete geçilmesinden bu yana şiddet seviyesinin düştüğünü söyledi.Canver, "Polis ve Haringey belediyesi herekete geçme sözü verdi ve şimdi burada yaşayan ve çalışanlarla birlikte bölgeyi kalkındırmak için beraber çalışıyoruz" dedi. BBC .