Milli Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçu, Yüksek
öğretim Kurumları Teşkilat Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında
komisyona bilgi
verdi. Çubukçu, Türkiye'nin,
yurt dışında eğitim gören yüksek öğretim öğrenci nüfusu bakımından dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını belirterek, bunda
yükseköğretime duyulan talep ve arz arasındaki dengesizliğin etkili olduğunu vurguladı.
Ortaöğretimdeki okullaşma oranındaki yükselişin, aynı zamanda yükseköğrenime olan talebi arttırdığına işaret eden Çubukçu, bu talebi karşılamada
vakıf üniversitelerinin rolünün daha iyi anlaşılacağını söyledi.
Çubukçu, üniversite sayısının bugün itibarıyla 94'ü devlet, 45'i vakıf olmak üzere 139'a ulaştığını, yeni kurulacak
İstanbul Sabahattin Zaim
Üniversitesi ile birlikte vakıf üniversitelerinin sayısının 46'ya çıkacağını bildirdi.
2008-2009 öğretim yılında,
kayıt yaptıran 796 bin 79 öğrenciyle birlikte üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısının 2 milyon 731 bin 828'e çıktığına işaret eden Çubukçu, lisansüstü öğrenimle birlikte bu sayının 2 milyon 876 bin 778'e ulaştığını kaydetti.
Çubukçu, 2008-2009 öğretim yılında vakıf üniversitelerindeki toplam öğrenci sayısının 166 bin 157 olduğunu, üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin yaklaşık yüzde 94'ünün devlet, yüzde 6'sının ise vakıf üniversitelerinde öğrenim gördüğünü belirtti.
Tasarının tümü üzerinde söz alan
AK Parti Mersin Milletvekili Ömer İnan, “hocaların hocası” olarak bilinen Sabahattin Zaim adına üniversite kurulmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, “Keşke bu isimde,
devlet üniversitesi kurulsaydı” dedi.
AK Parti
Konya Milletvekili Sami Güçlü, kendisinin Sabahattin Zaim'in öğrencisi olduğunu, adının üniversiteye verilmesinden mutlu olacağını vurguladı.
“EĞİTİM FAKÜLTESİNE İHTİYAÇ VAR MI?”
MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş, kurulacak üniversitede eğitim fakültesinin de bulunacağına işaret ederek, buna ihtiyaç olmadığını, bu nedenle üniversite bünyesinden çıkarılmasını istedi.
CHP Sinop Milletvekili Engin
Altay da yükseköğretimde okullaşma oranının artmasının önemli olduğunu, kendilerinin de bunu desteklediğini savunarak, şöyle konuştu:
“Türkiye'de vakıf üniversiteleri ticari hale geldi. Amaç ve işe yararlılık önemlidir. Türkiye'de yükseköğretim sisteminde çarpık bir tablo var. Bir
profesör, iki doçent ile üniversite kuruluyor. Düşünün bir üniversitede 800 öğrenciye bir akademisyen düşüyor. Ayrıca, bu yıl üniversitelerde 100-150 bin boş kontenjan kaldı. Bunun hesabını kim verecek? MEB, YÖK'ten niye
hesap sormaz? Böyle bir tabloda YÖK ne işe yarar? YÖK'in işi planlama yapmaktır. Eğitim fakültelerinden her yıl binlerce kişi
mezun oluyor, hepsi iş bulamıyor. Eğitim fakültesine ihtiyaç var mı? Bazı alanlarda 30 yıla yetecek rezervler var. Gelin, YÖK'ten kurtulalım. Sayın Bakan, bu duruma dur derseniz tarihe geçersiniz.”
Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Bakan Çubukçu,
vakıf üniversitesi kurulması için 15 milyon liralık mal varlığı olması
gerektiğini hatırlatarak, yeni kurulacak üniversite için İlim Yayma Vakfının 35 milyon liralık aktif kaynağa sahip olduğunu söyledi.
Sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitülerinin meslek mensubu yetiştirmediğini, üniversitelerin ihtiyaç duyduğu
öğretim üyesi yetiştirme programları olduğuna işaret eden Çubukçu, eğitim fakültesi kurulmasına, ihtiyaç duyulan belli programların açılması nedeniyle izin verildiğini kaydetti.
Komisyon Başkanı Mehmet Sağlam, konuyla ilgili tasarı ve teklifler görüşülürken YÖK Başkanı ya da Başkanvekili'nin toplantıda bulunması gerektiğini, aksi halde bundan sonraki toplantılarda görüşmelerin yapılmayacağını söyledi.
Tasarıda önergeyle yapılan değiklikle, “Sabahattin Zaim Üniversitesi”nin adı, “İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi” olarak değiştirildi. Görüşmelerin ardından tasarı kabul edildi.
AA