Geçtiğimiz yıl içerisinde uyuşturucudan ölen kişi sayısının 159 olması tehdidin büyüklüğünü gözler önüne serdi. Emniyet raporlarına yansıyan bilgilerde uyuşturucu kaçakçılığında özellikle
PKK başta olmak üzere
terörist örgütlenmelerin etkisinin çok yüksek olduğu belirtiliyor. Örneğin
İstanbul'da uyuşturucu kullanmaktan dolayı haklarında işlem yapılanların sayısının 40 bini aştığı ifade ediliyor. Bu rakam sadece ulaşılabilen ve operasyonlarda yakalananların sayısını gösteriyor. Ancak bunun dışında henüz polisiye operasyonlarla ulaşılamayan binlerce bağımlı bulunuyor.
Sokak satıcılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlar da uyuşturucuyla mücadelede önemli aşamalar kat edilmesini sağladı. 2005 yılında 4 bin 125 olan uyuşturucudan hükümlü ve
tutuklu sayısı bu yıl 25 bini aştı. Uzmanlar daha önceleri uluslararası kaçakçıların peşine düşüldüğünü ve yurtiçi satıcılara yönelik mücadeleye önem verilmediğini belirtiyor. Ancak son yıllarda geliştirilen uygulamalarla yurtiçindeki
zehir tacirlerine yönelik mücadeleye de öncelik verildi. Şu an toplam tutuklu ve hükümlü sayısının yüzde 20'sini
uyuşturucu tacirleri oluşturuyor.
Uyuşturucunun uluslararası boyutunun yanında, özellikle gençleri tehdit edecek şekilde iç tüketime yönelmesine karşı ciddi tedbirler alan
emniyet birimleri bu kapsamda KOM Daire Başkanlığı ve İstanbul
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde "Yurtiçi Uyuşturucu Şebekeleri ile Mücadele Büro Amirliği"ni kurdu.
Geçtiğimiz yıl, uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadelede
rekorların kırıldığı bir yıl oldu.
Türkiye'de ilk defa bir yıl içerisindeki eroin yakalama miktarı 12 tonun üzerine çıktı. Bu rakam bile tek başına tüm AB ülkelerinde ele geçirilen eroin maddesi miktarının toplamından fazlasına denk geliyor. Ayrıca ülkemizde daha yaygın olan esrar maddesinde de 25 tonun üzerinde bir yakalamayla rekor kırıldı. Ancak polisiye tedbirlerin yeterli olmayacağını aktaran uzmanlar, uyuşturucuyla mücadelede her ailenin davranışının da etkili olduğunu belirtiyor. Uzmanlar bu konuda ailelere ve
sivil toplum kuruluşlarına büyük görevlerin düştüğünü ifade ediyor.