Gerçek Ergenekoncu cezalandırılmalı
Kimileri Ergenekon
davasını küçümsüyor. Bunun tamamen AKP tarafından uydurulmuş bir balon olduğunu ileri sürüyor. Ben aynı fikirde değilim.
Ergenekon davası küçümsenemez. Ben de dahil çok kimse, Ergenekoncuların hışmına uğradık. Artık bu dönemin kapanması gerekiyor.
Dün,
Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran bir alışkanlığın, bir uygulamanın hesabını soran dev bir dava başladı.
Vatanı korumak ve kollamak adına insanlar öldürüldü,
faili meçhul cinayetler işlendi. Kimi
çete lideri, kimi
mafya babası, Devlet adına faaliyet gösterdi. Dernek kurup, Devletten
destek alıp insan avına çıkanlar oldu. Kimi
emekli asker,
emekli polis veya savcı-
yargıç-
avukat grupları, toplantıları bastılar,
darbe çığırtkanlığı yaptılar.
Bazılarına göre, Ergenekon tümüyle AKP iktidarının bir balonu, sadece
muhalif-vatansever güçleri susturma çabasıdır.
Bazılarına göre ise, Ergenekon vücudumuzdaki kanserin veya bağırsaklarımızdaki pisliğin sökülüp atılmasıdır. Bu dava darbecilerin,
derin devletin kökünü kazıyacaktır, kazımalıdır.
Ben her iki değerlendirmenin de abartılı olduğuna inanıyorum.
Bütün gazetecilik yaşamım boyunca, halen gözaltında veya
hapiste bulunan bazı Ergenekoncular tarafından eziyet gördüm.
Tehdit edildim. Öldürülmek istendim.
“Ergenekoncu” veya “Derin Devlet” diye adlandırılan bu kesim,
Ermeni sorunuyla ilgili hepsinden farklı düşündüğüm için, arkama halen hapis yatan bir mafya liderini taktı. O yıllarda
Washington’da okuyan oğlum üzerinden tehditler savurdular.
Kürt sorununda olsun,
Kıbrıs ve
Yunanistan konularında olsun, resmi ideolojiyi kabul etmediğimden dolayı, ünlü
Yeşil’e öldürülmem için görev verildi.
Bunları ben yaşadım.
Yeşil’in
İstanbul’daki evime gelip gözlediğini, konumunu çizdiğini ve vurmaya hazırlanırken birileri tarafından durdurulduğunu bana bizzat, MİT’in aynı dönemlerdeki üst düzey yetkilileri anlattı. Hala da yaşıyorlar ve görüşüyorum. Her karşılaşmamızda bedava yaşadığımı hatırlatıyorlar.
Katıldığım nice konferanslarda bu adamlar tarafından hırpalandım... Ellerindeki yayın organları ve bindirilmiş kıtalarıyla
hedef haline sokuldum... Şehit cenazelerinde ismen hedef gösterdiler...
Bütün bunlardan sonra, kimse kalkıp Ergenekoncu diye adlandırılan kesimi bana karşı savunamaz.
Benim gibi acı çeken, hayatı
zehir edilen insanlar da Ergenekon davasına başka türlü bakarlar.
Türkiye içindeki bu kanseri mutlaka atmalı.
Artık, Devlet adına, Vatan sevgisi adına
örgüt kurmak,
katil tutup insan öldürmek, darbe örgütlemek alışkanlığı bitmeli.
Ergenekon davasına ben bu gözle bakıyorum.
İddianamede adı geçen veya gözaltına alınanların tümünü kastetmiyorum. İçlerinde bu işlere karışmamış olanlar bulunduğunu da biliyorum.
Ancak, Ergenekon davası bir sembol olarak çok önemli. Türk yakın tarihinin kirli çamaşırları ilk defa bu davada ortaya çıkacak. Ne yazık ki, en tepelere kadar gidilemeyecek belki, ancak yine de yeni bir başlangıç olacaktır.
M.ALİ BİRAND-POSTA