SORUMLU KİM? Çünkü bu örgütün yöneticileri diye adlandırılan isimler, Danıştay saldırısından Hablemitoğlu cinayetine, Malatya’daki Zirve katliamından Santoro suikastına, belki Hrant Dink’e, hatta Susurluk’a kadar uzanan korkunç, vahim, kan dondurucu olayların sorumlusu olmakla suçlanıyor. Patlayıcı madde bulundurmak, gizli belgeler, halkı isyana teşvik, hükümete karşı tahrik filan suçlamalarını bir yana koyalım... Örgüt, insanları soğukkanlılıkla öldürmekle, bu emirleri vermekle, bu suçun ortağı olmakla suçlanıyor. Umarız bu davadan aklanan birileri çıksın... İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Hurşit Tolon gibi toplumun gözünde saygın bir konuma sahip olan kişiler, bu kirli işlerin bir parçası olmadıklarını göğüslerini gere gere kanıtlayabilsinler. Yoksa bu ülkede, kendine ‘muhalif’ diyen herkes artık kendinden şüphe duyacak. Önce hiçbir suçlamaya inanmayacaklar çünkü saygı duyduğu, inandığı kişilerin gözleri önünde tuzla buz edilmesi, kolay kabul edilebilir bir hadise değil. Ancak bu davada sadece bir suçlama -diyelim ki Danıştay saldırısı- kanıtlanacak olursa, gerçekten pek çok insan bu ülkeyi terk etmek isteyecek... Nasıl ki 12 Eylül’den sonra sol bu ülkeden yok edildi... Ergenekon davası sonrasında da ulusalcı, Kemalist denen insanlar silinecek. Ve bu korkunç hayal kırıklığının bir numaralı sorumlusu, katillerle, engereklerle işbirliği yapacak kadar gözünü karartmış saygın zatlar olacak. MEHVEŞ EVİN/AKŞAM