Bilgi teknolojileri ve İletişim Kurumu (
BTK) Başkanı
Tayfun Acarer, güvenlik sorunu nedeniyle
Blackberry ile ilgili inceleme başlatıldığını belirterek, ''Ben inanıyorum ki bir-iki hafta içinde sonuçlanır. Kısa bir süre sonra bunu kamuoyuyla paylaşacağız'' dedi.
Acarer, BTK,
Vodafone Türkiye ve Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD)
işbirliğiyle gerçekleşen ''KOBİ'lerle İşbirliği'' toplantısının ardından gazetecilerin sorularını
cevapladı.
Bir gazetecinin, ''Bazı ülkelerde güvenlik nedeniyle Blackberry'lerin yasaklanmasına'' ilişkin sorusu üzerine Acarer, ''Blackberry'le ilgili inceleme başlatıldı. Oradaki güvenlik sorunu nedeniyle. Ama ben inanıyorum ki bir iki hafta içinde sonuçlanır. Kısa bir süre sonra bunu kamuoyuyla paylaşacağız'' karşılığını verdi.
Acarer, sadece güvenlik olayına cihazlar üzerinden bakılmaması gerektiğine işaret ederek, internette de bir güvenlik sorunu olduğunu vurguladı.
Blackberry'deki olayın
teknikten ziyade bilgi güvenliği konusunda olduğunu ve yapılan incelemenin sonuçlanmasından sonra bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Acarer, inceleme sonucunda böyle bir durumun ortaya çıkması durumunda o zaman uygulanacak müeyyidelere hukukçuların karar vereceğini anlattı.
Tayfun Acarer, kendilerinin telekomünikasyon ekipmanlarıyla ilgili bir
ölçüm laboratuvarları olduğunu bildirerek, oradaki ölçümlerin daha daha teknik konular olduğunu, bu laboratuvardaki testlerde normlara uymayan ürünlerin kamuoyuna bildirildiğini ve toplanmasıyla ilgili kararlar verdiklerini kaydetti.
3. nesilde şu anda 11 milyonu aşkın abone olduğunu ve 3. neslin teknik özelliklerinin mükemmel olarak
hizmet verdiğini ifade eden Acarer, şu anda Türkiye'de üç operatörün kurmuş olduğu
sistemlerin, 3. nesil sistemlerde gelinen en son nokta olduğunu söyledi.
Acarer, Türkiye'deki üç operatörün kurmuş olduğu sistemlerin
Avrupa'daki ve dünyadaki bir çok sistemden daha iyi olduğunu bildirdi.
Daha önce 3. nesil sitemlerde görüntülü görüşmelerin toplam abonelerin yüzde 1'i geçmeyeceğini söylediğini anımsatan Acarer, şu andaki 3. nesildeki abonelerin aktif kullanımının
mobil data hizmetleri olduğunu anlattı.
Tayfun, Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''3. nesil
telefonlar 30 Temmuz 2009'da girmedi Türkiye'ye, daha önce girdi. Türkiye her yıl yaklaşık 15-16 milyon telefon
ithal ediyor. Aslında belki bu konuyu bizim tartışmamız lazım. Türkiye'de şu anda 135 milyon civarında beyaz listede telefon, 10 milyon da kara listede telefon var. 150 milyon telefondan bahsediyoruz. bunu çok basit bir hesapla 150 dolardan çarparsanız 20 milyar dolarlık bir değer Türkiye'ye ithal edilmiş.
Türkiyede son dönemlerde
üretimle ilgili ciddi çabalar var. Bunu sayın
Ulaştırma Bakanı çok ciddi destekliyor. Ama Türkiye'de bazı işletmeler, birtakım finansal kaçamak yollarıyla Türkiye'de bu üretim çabalarına da ciddi zararlar vermeye başladılar. İşte birtakım vergilerin ödenmemesi gibi. Bu Türkiye'de üretim çabalarını ciddi sekteye uğratacak bir şey. Biz 3. nesilde donanım olarak fırsatı büyük ölçüde kaçırdık. Bu üretim çabaları bunda artı olabilir. Ama
yazılım olarak büyük artımız var. Yazılımda fırsatlar var ve özellikle 4. nesile doğru da bu konuda avantajlar temin edebiliriz.''
-BAZ İSTASYONLARI...-
Baz istasyonlarıyla ilgili tartışmalara da değinen Acarer, bu konularda sadece bir kurumun konuyu sahiplenip savunmasına hep karşı çıktığını, Türkiye'de sorumluluğu olan herkesin doğru bildiği konularda belgeyle ve bilimsel olarak konuşması gerektiğini belirtti.
''Baz istasyonları konusu Türkiye'nin en büyük handikaplarından bir tanesidir'' diyen Acarer, dünyada
baz istasyonlarında hangi sistem kullanılıyorsa Türkiye'de de o sistemin kullanıldığını dile getirdi.
Acarer, dünyada ve Avrupa ülkelerinde baz istasyonları konusunda aynı yapının Türkiye'de de olduğunu, ancak dünyada ve diğer ülkelerde olmayan tepkinin Türkiye'de olduğunu anlattı.
Bu konuda yapılan bilimsel çalışmaların hiçbirinde ''kesin zararlıdır'' diye bir hüküm çıkmadığını hatırlatan Acarer, ''Burada konuyla ilgili herkes düşüncesini çok açık söylemesi lazım. Özellikle üniversitelere çok büyük sorumluluklar düşüyor.
Üniversite konuyla ilgili mühendis kökenli hocalarımız çıkıp, 'Bu sistem böyle çalışır. Kalkıp bir tepenin üstüne baz istasyonlarını toplayarak çalışmaz' demesi lazım. Üniversitelerin, STK'ların ve medyanın daha duyarlı olması lazım. Popülist ifadelerle insanlar dikkati çekiyor'' diye konuştu.
Acarer, bazı yerel otoritelerin ''ilçelerindeki baz istasyonlarını sökeceklerini'' söylediklerini dile getirerek, o ilçelerde baz istasyonlarının sökülmesinden sonra
haberleşme olmayacağını anlattı.
Bir gazetecenin, ''Fiyat üst sınır için eylül ayı
uygulama tarihi olarak belirlendi. Turkcell'in bunun ertelenmesi ile ilgili bir talebi var. Ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Acarer, bu kararın yeni alınmadığını, nisan ayında alındığını söyledi.
Acarer, ''Bu konuda kişisel olarak fikrimi beyan etmek istemiyorum. Bu neticede bir kurumun, kurulun çalışmasıdır. Ama ben yeterince süre verildi diye düşünüyorum'' dedi.
''Türk Telekom'un yalın ADSL'in
fiyatını beğenmediğini ve yasal haklarını kullanabileceklerini açıkladığının sorulması üzerine de Acarer, ''Bizim aldığımız bu özellikle tarifelere yönelik kararların tamamı mahkemeliktir. Biz çok
şükür davaların hiçbirini kaybetmedik. Gerçekten ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Enine boyuna her şey tartışılarak alınıyor'' diye cevap verdi.
Tayfun Acarer,
yerli arama motoru çalışmasının devam ettiğini bildirerek, bir süre sonra bu çalışma sonlandığında isteyenin kullanabileceğini ifade etti.
Acarer, ''Bu
Youtube ile ilişkilendirilerek çarpıtılmaya çalışılıyor. Aklımızın ucundan geçmeyen bir konu bile bir anda farklı bir konu ile ilişkilendirildi. Bu konuda arama motoru konusunda çalışmaları destekliyoruz'' dedi.